silent tongues
-
2 temmuz 1974, montreux caz festivali.
modal müzik ya da kalıplara alışkın beklentileriyle gelen sayısız dinleyicinin sarsıldığı, alışıldık caz temalarının hiçe sayıldığı; üstelik bunları bir big band'in farklı tonlara sahip üyelerinden bekleyenlerin piyanosunun başına oturmuş cecil taylor'ı tek başına gördüklerinde yaşadıkları geniş çaplı şoku da eklemek gerekiyor.
silent tongues bana göre tarihin en iyi resitali, en iyi solo caz albümü. hiç tartışmam, ne anthony braxton'ın for alto'su, ne giovanni mirabassi'nin cantopiano'su, ne de bir başkası.. silent tongues beynin her kıvrımında yol alabilir, on sekiz dakikalık abyss* - petals and filaments* - jitney* ile başlayan ancak limbik lobla algılayabildiğim silent tongues, mr. c. t.'nin yıllardır söz ettiği gibi piyanonun özünde vurmalı çalgı olduğunu ve bu bağlamda notaların ton yaygınlığı yerine sertliğiyle ifade edilebileceğini gösteriyor.
"piano as a full orchestra.
melody as rhythm. rhythm as melody."
kesinlikle beyin sintigrafisi çektirmek lazım bu albümü dinlerken; aynı anda dopaminerjik, serotonerjik pathwaylerimin uyarıldığını hissediyorum. sanki karsinoid sendrom yaratıyor silent tongues, üstelik açılışıyla bunu beceriyor.
ikiye bölünen -yine- on sekiz dakikalık crossing (part 1 & 2) biraz daha durgun aslında, her ne kadar eleştirmenlerin cecil taylor'ın çılgınlığını yüzümüze vurduğu bütünlük olarak vurguladığı tanımlar mantıklı olsa da free jazz'in de mantıkdışı belli başlı yanları var. üstüne üstlük mantıksal olarak nitelendirebileceğimiz harmolodic'in yaratıcısı ornette coleman'ın silah arkadaşı olduğu kadar taban tabana zıttıdır cecil taylor. bu nedenle after all ve jitney'i dinlerken zaten pek de kalmamış olan caz kavramını da yitirip mavi-gri notaların özgürlüğüyle sonsuza hareket edeceksiniz. ve bu sonsuzluk başından beri aklınızda olması gereken kanonik hale indirgenen denklemlerin kalbinize uğradığı güzel anlarla devam edecek. bunu biliyorum, çünkü cecil taylor fısıldıyor.
unutmadan, saygıdeğer sözlük yazarlarından dambil'a albüm temini konusundaki yardımından ötürü teşekkürü borç bilir, silent tongues'la birlikte free jazz'in kollektif olma zorunluluğu gibi tuhaf bir kalıptan kurtulduğunu belirtmekten kıvanç duyarım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap