*

  • aziz nesin'in, ta$inma sebebiyle evleri ayrilan iki arkada$ cocuk arasinda gidip gelen mektuplardan olu$an ilkokul'da okudugumda gozlerimden ya$ getirecek kadar guldurmu$ kitap.. hatta bir pasajini tum sinifa okumu$tum yarilmi$lardi..
  • olgun insanlarin sozlukle karsilasinca yuzumuze soyledikleri takdir cumlesi.
  • yamulmuyorsam zeynep ve ahmet adinda bir ankarada biri istanbulda yasayan iki mektup arkadasinin hayali mektuplarindan olusan kitap. 10-15 yas arasi cocuklara verilebilecek en güzel hediyelerden birisidir. hababam sinifi tadinda ozellikle okulu acilisi ve kapanisindaki musamereleri cok komik olan hala ara sira goz attigim bir aziz nesin kitabi. kitabin arkasinda aziz nesin vakfi ve vakifta kalan cocuklarin resmi vardi. ne oldu o vakfa hala merak ederim.
  • "bizim zamanımızda şu yoktu bu yoktu" şeklinde devam eden ebeveyn kısmının sıkça kullandığı cümlenin girişi.
  • super kitab. benim gibi hala goz atan suserlerin olmasi beni cok sevindirdi. sona dogru musamereyi anlatan bolum cok komikdir. cok sevmistim ilkokulda. mektublarin 1960li tarihleri oldugunu hatirlatmakda yarar var.
  • yaşlı-genç herkese önerilebilecek okumadıysanız büyük kayıp dedirten mizah eseri.
  • ahmet ve zeynepin karsılıklı mektuplarında ailevi, okulsal, arkadaslar arası sorunları cok guzel anlatılmıstı. keske ilkokul kabusu olan cocuk kalbi yerine bu okutulsaydı bize o yaslardayken.
  • çok sevdiğim ilkokul öğretmenim sayesinde 3. sınıfta her hafta sınıfta bir mektubu okuyarak bitirdiğimiz,hızımı alamayıp bi iki kere de evde okuduğum kitap..o zamanlar kitapta yazanlar bana acayip eğlenceli ve komik gelmişti..çocuk aklımla zeynep ve ahmetin ileride sevgili olabileceklerini düşünmüştüm..
  • daha henüz ilkokuldayken zorla çocuk kalbi, şeker portakalı gibi kitaplar okutulan ve haliyle okumaktan bezen çocuklar için tam bir panzehir. kitap için "gözlerden yaş getirecek kadar komik" tabiri hiç de abartı değildir. zira her bölüm (mektup) ilkokul sıralarında gülmekten anlatılamayan fıkralar kıvamındadır. üstelik sadece komik olaylardan ibaret de değildir. aralara serpiştirilen hayata dair olayları çocuk diliyle öyle ince işler ki aziz nesin*, o yaşta yüreğiniz burkulur. kitabın sonuna yaklaştıkça içinizi üzüntü ve boşluk hissi kaplamaya başlar, muteakiben her mektupta biraz daha insanlık dolarsınız.
    aklıma hemen gelen komik öykülerden yıl sonu müsameresinde "koyun" ve "memleketim" şiirlerinin mısralarını karıştıran çocuk, dramatik öykülerden babası tarafından erkek gibi giydirilip saçları kısa kesilen bir kız çocuğu beni o kadar derinden etkilemiş olacak ki kitabı okumamın üzerinden neredeyse 10 yıl geçmiş olmasına rağmen hala hatrımda
    hayırlı bir iş yapın, bir ilkokul öğrencisine sonraki doğumgününde bu kitabı armağan edin. okumayı sevdirin, yaşamını değiştirin.
  • içindeki bazı olay ve espiriler ilk dönem orjinal hababam sınıfı filmlerinde de kullanılmıştır. artık rıfat ılgazaziz nesin'den etkilenmiş, yoksa filmin senaryosuna bağımsız olarak mı eklenmişler bilemeyeceğim.

    bir solukta okunabildiğinden çocuklar için birebirdir. ayrıca bu basit görünen dil yapısı insana, "ulan biraz kassam ben de yazarım bunun gibi bir şey" hissi verse de, kazın ayağı hiç de öyle değildir. zira, asıl maharet bu basitlik içinde mükemmelliği yakalamaktır ki, bu da aziz nesin gibi dünya çapında yazarlara mahsustur.

    kitabın girişinde şu cümle yazar:

    - ben terbiyeyi terbiyesizlerden öğrendim.

    aziz nesin'in sonraki baskılara eklediği notlarında ise şu cümle göze çarpar:

    - mizah toplumu gülünç olmaktan kurtarır.
hesabın var mı? giriş yap