• (bkz: babanın adı)
  • yapısalcıların temel savı, dilin sadece gösteren ve gösterilenden ibaret olmayan, başlıbaşına dinamik bir sistem ve örgütlenme yapısı olduğudur. ayrıca, yapısalcılık dilin toplumsal hayatı düzenleyen bir etken olduğu ve hatta direkt salt bireysellikten bahsedemeyeceğimizin bir koşulu olduğunu ileri sürer. öteki'nin rolünü burada görürüz.

    lacan da bilinçdışının dil gibi yapılandığını iddia ederek, bilinçdışının hem toplumsal hayatı hem de bireyleri etkisi altına aldığını söyler. simgesel düzen hayatlarımızın her alanına sızmaktadır. lacan'ın yapısalcı kuramdan farkı, gösterenlerin de birer gösteren olduğu ve böylece simgesel düzenin bir anlamlama döngüsü yarattığını söyler. anlam sabit değildir ve her kelime bizi anlamlama zincirine sokar. dilin bu işlevsel yapısı itibariyle de bilinçdışı dil tarafından kontrol edilir.

    bilinçdışı, yoğunlaşma(iki imgenin bir araya gelmesi ve yeni bir sembol oluşturması) ve yerinden etme(gösterenin anlamının başka bir gösterene kayması) ile çalışır. lacan'a göre büyük öteki dildir. dil de bilinçdışını kontrol ettiği için aslında bilinçdışı ötekinin söylevidir.
hesabın var mı? giriş yap