• ankara'nin banliyo treni hattıdır. sefer yaptığı yerler, istanbul'daki banliyö trenlerininkine kıyasla banliyö kavramına daha bir uyar.
  • ankara'da şu an hizmet vermekte olan raylı sistemlerden ortalama hızı en yüksek olanıdır.

    sadece ortalama hızı değil maksimum hızı da en yüksek olanıdır ayrıca. behiçbey ile yıldırım arasında 107 km/h hıza ulaşmış olduğu tarafımdan hayretle görülmüştür.
  • yapılan yol yenilemeleri ve dizi bakım - onarımlarının ardından seferleri sıklaştırılmış, 15 dakikada bir sefer gerçekleştirilen hat. keşke 15 değil de 10 dakikada bir yapabilselerdi. hayır yani kendim için bir şey istiyorsam namerdim, benim yaşadığım yerler itibariyle bu trene hiç işim düşmez. sadece arada bir binmiş olmak için binerim, onda da zaten boş gezenin boş kalfası bir günüme denk gelmiştir, yarım saat de beklerim bir saat de, farketmez. ancak, şehir içi ulaşım şehirlerarası ulaşımdan biraz farklıdır. insanlar aracın kalkış saatlerini bilip kendilerini ona göre planlamazlar; kafalarına göre bir saatte durağa (ya da istasyona neyse işte) giderler ve hemen araç bulmak, hiç beklememek isterler. o yüzden de ne kadar sık sefer olursa o kadar çok yolcu talebi olur. bu yüzden, biraz daha sıklaştırılabilse daha iyi olur kanaatindeyim.

    bunun en canlı örneği pendik kadıköy minibüsleri ve haydarpaşa gebze banliyö treni arasında yaşanır. minibüsle yolculuk banliyö treniyle yolculuğa göre çok daha iğrenç olduğu ve yolculuğun daha uzun sürdüğü halde en fazla 1 dakika beklenerek binilebildiği için minibüs trene tercih edilir bu hatta.
  • insanın sinir adaptasyonu işlevinin ağzına sıçan şehiriçi tren güzergahı.

    sincan ın bir parçası olan lale tren istasyonunun bir köşesinde on dört dakika tren beklenilir, sincan tren istasyonundan kopup gelen banliyo treni ağzına kadar vatandaş doludur. tren, istasyona bin bir zorlukla girer, bin bir zorlukla durur. vagondan içeriye sıçramak tamamen efor işidir. yaka paça trene binilir, yenişehir tren istasyonuna doğru saatin yelkovanlı akrep bölmeleri sayılır. elvankent istasyonunun ilerleyen bölümlerinde trenin içine pis bir koku yayılır. olası şeker fabrikasının artık makenizmaları etrafın parfümsel imajını dağıtır. hiç sonu gelmeyen yıldırım durağında bilinen bütün küfürler edilir. o cıcak ve cakıcı havada, terlemeninde etkisiyle elvankenti aratmayan pis bir 2. koku yayılır. yolculuk en serüvenli, en kokulu anında behiçbey yakınlarında bozulur. on/on beş dakika onarım/tamir işleri boy gösterir.

    yenişehir tren istasyonunda inenler derin bir nefes alarak işlerine yönelirler.

    ikinci hikaye.

    sincan tren istasyonunun girişinde iki tren kafa kafaya çarpışır, bütün suç makinistlerindir. halk kaza anında oraya buraya yuvarlandığı için sinir küpüdür. trenin kaza anından hemen sonra bütün vatandaş vagonlardan inerek makiniste saldırmaya yönelir. etten duvar ören güvenlik görevlileri makinisti koruma altına alır, vatandaş hazır buldukları güvenlik görevlilerine saldırarak biraz olsun içlerine su serperler.
  • bakım onarım çalışmaları nedeniyle sefer sıklığı tekrardan 30 dakikada bire düşürülmüş tren. oldu olacak hiç yapmasaydınız bari seferleri.

    ayrıca, bu hatta hala turnike sistemine geçilmemiştir, trene kağıt biletler alarak binilir. ancak bir sürü istasyonun gişesi kapalıdır, bilet milet satılmaz. satılmadığı için de trende biletçiye yakalananlar bile cezasız ücret öder. 6 vagonluk tren başına 1 tek bilet kontrolörü düşmesiyle de birleşince bu durum, beleş seyahat eden kişi sayısının haddinin hesabının olmadığı bir hat olarak karşımıza çıkar.
  • durduğu istasyonlar şu şekildedir;

    sincan - lale - elvankent - emirler - özgüneş - etimesgut - subayevleri - hava durağı - yıldırım - behiçbey - marşandiz - motor fabrikası - gazi - gazi mahallesi - hipodrom - [ankara] - yenişehir - kurtuluş - cebeci - demirlibahçe - gülveren - saimekadın - mamak - bağderesi - üreğil - topkaya - köstence - kayaş

    banliyö trenleri, diğer istasyonlarda beklemezken, son istasyonlar sincan ve kayaş'ta 5 dakika ve ankara garı'nda 2 dakika duraklarlar.
  • sadece yaz aylarında verimli çalışan trenlerdir. bahar aylarında tadilat nedeni ile sefer sayıları azaltılır. kış aylarında ise buzlanma nedeni ile seferler iptal edilir. iptal edildiğinde ise duyuru falan yapılmaz. iptali o an öğrendiğiniz için de soğuktan donmak üzeresinizdir. eğer hala donmamış iseniz küfürler eşliğinde başka bir ulaşım aracına binmenin vaktidir diyip yola koyulursunuz. ardından durumunuzu izah eden bir dille tcdd genel müdürlüğüne şikayet dilekçesi yazarsınız, cevap bile gelmez. sizi sefer iptalinden habersiz bıraktıkları gibi şikayetinizle de ilgilenmeyerek adam yerine koymazlar.

    ayrıca, her an bir intihar olayı ile de karşılaşabilirsiniz ve o an etrafınızda ambulansı aramak yerine intihar edene merakla bakmaya çalışan bir insan yığını görmektesinzidir. hayretler içinde kalırsınız. kendiniz yardım etmeye çalışırsınız, ona da izin vermezler. "kesin ölmüştür, trenden kurtulan olmaz" derler. akşam saatlerinde yolculuk ederseniz, o saatlerde dışarıda olmak suçmuş gibi, erkeklerin * * iğrenç bakış ve laflarına maruz kalırsınız.

    güne başlarken ve günü bitiriken huzurlu olmam adına tcdd'nin sorunlara olan ilgiziliği hem de insanların duyarsızlığı nedeni ile artık bu trenlere binemiyorum.
  • (bkz: ankaradan kalkti tren sincanda patladi fren)
  • yeni banliyö setlerinde bir sonraki durak gösterilmektedir artık. ayrıca istasyonlara küçük tabelalar da koyulmuştur artık.
  • bir zamanlar sincan’ın - birkaç zavallı dolmuş ve otobüs seferi dışında - ankara’yla (evet sincan’da oturanlar şehrin ankara-gar istasyonundan sonra başlayan bölümüne “ankara” derler) bağlantısını sağlayan tek vasıta. toplu taşıma araçlarında sigara içmenin serbest olduğu dönemlerde akşam iş çıkış saatlerinde üstünde kendi bulutuyla gezdiği söylenirdi.
hesabın var mı? giriş yap