• aradan çok uzun zaman geçtiği için tamamiyle karıştıyor olabilirim ama sanırım küçük hanımın dimas adında bir de üvey kardeşi var idi, bu da baron'un elini attığı hanımlardan birinden doğmuştu. aksi ama karizma bir adamdı, barona da pek düşmandı. küçük hanım çok sonraları bu beyfendi ile kardeş olduğunu öğrenmişti. bir de salaklar kraliçesi ana diye bir kızcağız vardı, küçük hanımın arkadaşıydı, nişanlısının kalktığı koltuğa oturunca, eyvah ben ne yaptım diye gözyaşı dökmüş, hemen pedere gidip "acaba hamile kalmış olabilir miyim, biraz evvel nişanlımın oturduğu koltuğa o kalktıktan sonra ben oturdum" diye sormuştu. peder ne cevap vermişti hatırlamıyorum, ya da hatırlamak istemiyorum. sonra bu kızın nişanlısı küçük hanımın anasıyla kaçtı, olaylar karıştı. küçük hanım ise en sonunda gece penceresine güller atan devrimci sevgilisiyle birleşti diye hatırlıyorum. bir de küçük hanım biraz şaşıydı galiba. üniversitedeki ilk seneme damga vurmuş bir diziydi.
  • dimas adlı üvey kardeş gazetecilik yapardı bir adamın yanında. adamın juliana adlı bir torunu vardı, gençler kırıştırırdı kendilerince. ancak sonra birşeyler oldu adam kızdan yüz çevirdi kız da dedesine yardım eden diğer genci ele almaya karar verdi. adını unuttuğum bu adam daha genç ve aile babası olabilecek nezih bir tipti, üstelik daha uysal ve kendisiyle barışıktı. ama dimas ın karizması başka türlüydü, juliana da onu tercih etti zaten sonunda. (hamile kaldı üstelik evlenmeden ne ayıp.)
  • bi de anna diye bi hanımkızımız vardı bu dizide,gizemli hatundu vesselam,yüzünde peçe vardı da meraktan öldürdüydü bizi şuncacık yaşımızda... o peçenin açıldığı bölüm esnasında tüm sokaklarımızda bizlerin yerine in ve de cin top oynamakta idi..
  • türkiye'de yayınlanan ilk pembe dizilerden olan küçük hanım'ın orijinal ismi.
  • bu dizide zenci bir "kole avcisi yuzba$i" vardi. dizideki favori paradoksum oydu. adam ozgurlugune kavu$ur kavu$maz alcagin teki cikmi$, kendi rengindekilere gotunu donmu$tu, helal valla.
  • bu dizide bir de kilombolu kardeş diye biri vardı: rudolfo. kıza kırmızı bir gül atar kaçardı. yıllarca kamyonların arkasında kilombolu kardeş diye görüp görüp durduyduk.

    bi de albay antonio ferrera martinyo bu adam zannedip kölesini altınların içine kapatmıştı galiba.
  • dizide sık sık jose dede isimli kendisini göremediğimiz ama ismen bildiğimiz bir karakter vardı, bütün siyahiler bu amcanın evladı olduklarını söylerlerdi. yalnız amcanın vasfı neydi bilemedim.
    justinyo küçük hanımın hizmetçisi adelaide ile kırıştırırdı ama adelaide sonraları beyaz bir adamla evlenmişti. bu evlilik kızın kayınpederi yüzünden sorunlu idi başlarda ama hulusi kentmenlikten nasibini yeterince almış bu adam torunu doğduktan sonra mest olmuştu.
  • küçük hanımı canlandıran oyuncunun daha önce * köle izaurayı canlandırmış olması nedeniyle büyükler arasında köle izaura diye anılan, haftaiçi sabah 9:00 gibi yayınladığı için sadece yaz tatillerinde izleyebildiğim çocukluğumun dizisi.
  • bir de aklıma kazınmış şu var bu diziyle ilgili: ana karakterimizi küçük hanımın sürekli rudolfo rudolfo diye feryat etmesi.
  • ilk izledigim pembe dizi. hayat agaci'ndan bile daha severek izlerdim.
    dizide zalim bir baron vardi. olaylar genel olarak baronun kizi* etrafinda odaklanmisti. baronun zenci koleleri vardi ve kolelerine cok kotu davranirdi. hatta kolelerden birinin gozleri gormuyordu ve baronun mutfagindaki zenci hizmetcinin, daha sonradan o kolenin annesi oldugu ortaya cikiyordu. rafael diye melez bir karakter vardi, zencilere yapilan irkciliktan melez olmasi sayesinde yirtmisti ama zenciler icin uzulurdu, iyi kalpliydi. gel gelelim rafael baronun kizina asikti ama rakibi de rudolfo adinda baska bir zengin cocuguydu. bir gece rudolfo maske takarak kilombolu kardes adi altinda baronun kolelerine yardim etmeye, bazi koleleri serbest birakmaya baslamisti. sonra kucuk hanim bundan cok etkilenmisti ve rafael'i kilombolu kardes sanmisti. rafael bozuntuya vermek istememisti ama daha sonra bir gece, kilombolu kardes kucuk hanim'in penceresinden gul attiktan sonra odaya kadar gelmis ve maskesini cikartarak rudolfo oldugunu gostermisti. bunun disinda bir gece rudolfo, rafael ve kucuk hanim, ucu de kilombolu kardes kiligina girip baronun kolelerini azat etmeye kalkmislardi ama gece tetikte bekleyen baron, ofkeyle uc kilombolu kardesten birini vurmus, vurdugu kisinin de kaderin bir oyunu olarak kendi kizi oldugunu fark etmesi uzun surmemisti. daha ilkokul ikideyken izledigim icin ancak bu kadarini hatirlayabildigim dizi.
    hafta ici sabahlari trt'de yayinlanirdi. kucuk hanim'i da hayat agaci'ndaki sam gibi ozlem ersonmez seslendirmisti.
hesabın var mı? giriş yap