*

  • ufak bir hayalle ilk tohumları atılıp, "olur mu olur" sözüyle yeşermeye başlayan bir fikrin cisimleşme sürecidir.
  • yarın (bkz: 2008) itibarıyla girişeceğim hede.

    muhasebecisidir, ofis malzemeleridir, belediyesidir, noteridir, **yazar kasasıdır, yazıcısıdır, faks'ı dır, kurumsal kimlik çalışmalarıdır, tabeladır, telefon, su, elektrik bağlatmadır, ssk'dır, dükkan aidatıdır, kirasıdır derken bir an "lan açmasam mı" diye düşündüren ve artık çoktan göte girmiş şemsiyedir.

    (bkz: systema bilişim)

    edit: kapattık hacı. mahalli bilgisayarcıdan kim bilgisayar alır ki? formatla karın doymuyormuş. bu ülkede üretimden kazanılıyormuş.
  • cogu insanin icinde olan ama genelde mevcut durumu kaybetme korkusu yuzunden girisilemeyen hadise. riski goze alip birkac yil surundukten sonra koseyi donmusler vardir ama tabii ki de buzdaginin gorunen kismini olustururlar. cok kaba bir genelleme yapmak gerekirse yurtdisinda tutmus bir olusumu kendi ulkesine ilk uyarlayanlarin sanslari daha yuksektir. sanslari en yuksek olanlar ise kuskusuz babasi, amcasi, dayisi vs. belediye baskani, milletvekili, bakan vs. olanlardir..
  • mesaj kaygili entry:
    birisinden duymustum: sirket kurmadan once bir tane patronum vardi, kurduktan sonra 80 tane patronum oldu. tum calisanlariniz ve musterileriniz, aslinda bir anlamda patronunuzdur, degil mi?
  • kurana işveren olmak ile işçi olmak arasnda aslında siyah kalın bir çizgi olduğunu gösterir. işverenler bu çizginin işçiler tarafından görünmesini istemez aslında.

    arkanız sağlam değilse ilk birkaç adımı atacak cesareti göstermek çok önemlidir.
  • (bkz: şirket kurdu)
  • bizde genelde kurbanlık danaya girmekle aynı şey zanledilir.
  • şirket kurmak demek "ortak ile birlikte iş kurmak" demektir. gerçi adi şirket diye bir tanım da var ama o bildiğin gerçek kişinin ticari adı.

    (bkz: eski evin merteği ben istemem ortağı)
  • yıllarca çalışılan kurumlarda insanları zengin edip, yeter biraz da biz yiyelim şu pastadan diyerek girişilen eylem. biz, iki arkadaş, askerlik dönüşü yazılım şirketi olarak bu eyleme giriştik. ar-ge şirketi olmanız halinde başlangıç sürecini çok daha sancısız atlatabiliyosunuz, biz atlatamıyoruz orası ayrı. sancısız olmasının sebeplerinden birkaçı;
    -öncelikle gelir vergisi ve kurumlar vergisinden muaf oluyosunuz.
    -bizim ikamet ettiğimiz teknokent girişimcilere yönelik seminerlere çok önem veriyo, bu sebeple bilgiye ve tecrübeye daha rahat ulaşıyorsunuz,
    -şirket adresi verirken teknokentlerde yani üniversite içinde bulunmak size çok büyük prestij katıyor, bunu hurdacılar sanayiinde şirketi olan bir arkadaşımla çok kez tecrübeyle sabitledim,

    bunun dışında arge şirketlerine destekler gerçekten iştah kabartıyor. kosgeb, teknogirişim ve tübitak gibi destekleri her daim kovalamanızı öneririm. bakalım biz daha 3 ayımızı doldurduk, sıkıntılı durumdayız ama geçecek biliyoruz,azimliyiz, yoo korkmuyoruz icradan.

    edit: 4 yılın sonunda şirketi kapatma kararı verdik. yanlışlarım;

    - her işi yapmayın. ürününüz ve müşteriniz belli olsun. onun dışındaki tüm işleri reddedin yani ürün geliştirme ve pazarlama sürecinde sizi idare edecek kadar sermayeniz kesinlikle olsun.

    - hepiniz mühendis olmayın. en az bir tane mühendis olmayan ortak bulundurun.

    - kamuya iş yapmayın.

    - özel sektöre çalışıyorsanız sözleşme, ödeme planı gibi teferruatlara çok fazla dikkat edin.

    - son kullanıcıya ürün geliştiriyorsanız geri dönüşünün en iyi ihtimalle 2 yıl olduğunu bilin o da kendini döndürecek.

    - muhasebeci ücretinden kaçayım diye saçma sapan adamlarla uğraşmayın.

    - her zaman sahada olun. şirkete kapanıp ürün geliştirdiğiniz zamanlar tamamen zaman kaybı. gezin, müşteriyle görüşün, satmaya çalışın, tanıtın

    - çalışmaktan kaçmayın. siz şirket kurdunuz ve bu hayatı seçtiniz, akşam 6'da işten çıkamıyorum diye hayıflanıp kafa sikmeyin siz seçtiniz bu hayatı karınıza, sevgilinize, ailenize, arkadaşlarınıza anlatın bunu.

    - toplantı yapın, haftada en az bir kez neler yaptığınızı ve yapacağınızı tartışın.

    - çalışanlarınıza bel bağlamayın, siz küçük şirketsiniz ve doğal olarak bir basamaksınız.

    - çok çalışacaksınız bu süreçte ama planlı çalışmak için çaba sarfedin. bir yerden sonra işten mideniz bulanmaya başlıyor.

    - en ufak proje geliştiriyor olsanız bile yazılım geliştirme süreçlerini kullanın. (tfs, jira vb.)

    bunun dışında benim için temel sebep böyle bir hayatı istemediğimi farketmiş olmam. ben günün her saati çalışmak zorunda olan, saçma sapan adamlarla muhattap olmak zorunda olan, geceleri uyuyamayan, kalp çarpıntısı ve mide rahatsızlıkları olan bir adam olmak istemiyorum. şu an bir şirkette çalışıyorum ve 4. ayım inanılmaz rahatım. hiçbirşey umrumda değil sevdiğim işi yapıyorum. kazandığım para belli, 3 ay sonrasını düşünmüyorum.

    bu ülke ar-ge yapabileceğiniz bir ülke değil arkadaşlar. birşeyler üreteyim, sermayesiz başlayayım emeğimle kazanayım diyebileceğiniz bir yer hiç değil. siz bakmayın girişimcilik seminerlerinde arkasında zengin babası olan şöyle başarılı olduk böyle ortamlara aktık diye ego mastürbasyonu yapan adamlara.

    ben bundan sonra bu işlere katiyyen girmem demiyorum ama belli checklerim var artık.

    - ürünüm ve müşterim şirket kurmadan belli olacak.

    - 3 ortak ikisi mühendis biri iş geliştirmeci olacak.

    - şirketin en az 2 yılını rahat geçirebileceği sermayem kesinlikle olacak.

    - ve bu işi gerçekten isteyen adamlarla yapacağım. azimli, hırslı, sorumluluk sahibi.
hesabın var mı? giriş yap