• sahilde sira sira restoranlarindan saatli kiliseye en yakin olaninda enfes bir paella yiyerek basladik keyfini cikarmaya. alemci romario'nun barcada oynarken sik sik sitges'i ziyeret ettigini anlattilar sonra. barcelona'dan cok daha temiz olan denizinde yuzerken, slip mayolu bakimli homoseksuel abilerle gozgoze geldik, ayni plaji paylastik. bircok ulkeden gelen homoseksuellerin tercih ettigi bir tatil kasabasi oldugunu gorduk. sonra dar sokaklarinda yururken beyaz badanali evleriyle sanki ege havasi kokladik. ispanya ic savasi sirasinda katalanlarin organize olduklari uslerden biri oldugunu ogrendik. turistik bir yer, kalabaligini goze almak lazim giderken ama gorulmeye deger. zaten trenle barcelona'dan topu topu 40 dakikalik mesafede, gunubirlik ziyaret icin pek elverisli bir konumda.
  • hayalkirikliginin diger adi. allahtan belani bul dediklerinde gideceginiz yer.* bir plaj dolusu yunan tanrisini metrekareye 0.01 kadindan fazlasinin dusmedigi-dusemedigi bir siklikta buluyorsunuz, ama bir allahin kulu kafasini cevirip bakmiyor. kisaca ozguveni zedeleyen, ama erkeklere dair degerlendirme kriterlerinizi yukselten bir tatil merkezi.*
  • herkesin kafasina gore ozel bi kostum giyip deliler gibi sabaha kadar icip costugu, son gununde ise gecit toreninin yapildigi muhtesem bi karnavala ev sahipligi yapan, katalanlarin fahri baskenti, homoseksuellerin cok tercih ettigi bir sehir. guzel bir sahile ve temiz bir denize sahip.

    (bkz: sitges karnavali)
  • ilk bakışta ayvalık ya da çeşme gibi bir izlenim aldığım bir sahil kenti. şimdilerde charles deering müzesi olarak bilinen yapının kapısındaki ince işlemeler için bile gidilmeye değer bir yer bence. ah o kapının yanında bir fotoğrafım olsa daha ne isterim.
  • erkeklerin kumsallarında sabahın ilk ışıklarına kadar yiyiştiği mekan.
    ayrıca her yaz uluslararası bir tango festivaline ev sahipliği yapar.
  • önünüzde akdeniz, sağ tarafınızda anneanne-dede-torun, sol tarafınızda altalta üstüste memeleri piercing'li üstüz iki abla, arkanızda orta yaşlı ağır başlı bir gay çift varken güneşlenebileceğiniz uzun mu uzun bi plaja sahip, barcelona'nın dibinde bir sahil kasabası. gündüz daha sakin, sessiz, kendi halinde bi yerdir, çoluk çocuk aileler, yaşlı amcalar teyzeler gezer ortalıkta, dükkanların çoğu bile akşama doğru açılmaya tenezzül eder. akşama doğru eşcinsel nüfus çıkar dar sokaklarına, kokteyl barlarında travestiler dans eder. bütün bu insanların aynı şehirde, yanyana dipdibe, birbirini yadırgamadan, sakin sakin yaşaması, işte bu, biz türklere çok garip gelir.
  • barselona dan 1 saatten biraz fazla bir tren yolculuğuyla ulaşılabilen kumu, denizi muhteşem bir sahil kasabası. rivayet odur ki kumlarını sahra çölünden getirtmiş katalan dedeler. sokak ortasında öpüşen iki yakuşuklu deliganlıyı görünce insan ana adamlara bak nasıl da rahat rahat öpüşüyorlar yahu diyor, sonra etrafınıza bi bakıyosunuz, sizden başka kimse dönüp bakmıyor bile onlara. türk olduğunuz neon lambalarla yanı yanıp sönüyor tepenizde. sokakları, dondurmacıları güzel, insanları güleryüzlü sevimli bi yer.
  • genelde gaylerin tercih ettiği, şirin sokaklarının alaçatı' yı anımsattığı harika ispanyol sahil kasabasıdır. sahilde güneşlenen göğüsleri piercingli hatunlar, yakışıklı gayler, çocuklu aileler, güneşin altında kumdan çeşitli heykeller yaparak para kazanmaya çalışan zenci adamı görebilirsiniz. bu kadar renkli, eğlenceli olmasına karşın 4. günden sonra hafif can sıkıntısı basması kaçınılmazdır. çünkü burası oldukça küçük bir kasabadır. yine de tadında bırakılarak gidilesi, güzel anılarla eve dönülesi, unutulmaz yerdir.
  • ne kadar güzel olduğu vs yazılmış zaten de, kendisi hakkında sunu söylemek istiyorum; şimdiye kadar çeşitli şehirlerde öpüşen abileri çok gördüm, lakin çekinmeden öpüşen bir lezbiyen çifti -bayağı da genç- ilk defa 3 saatliğine bir öğleden sonrayı geçirmek için gittiğim sitges'de gördüm. akşam olunca sokakları ayrı bi güzel olur, barselona'ya yolunuz düşer de, zaman bulursanız kesinlikle gidip görülmesi gereken bir yer.
hesabın var mı? giriş yap