smoky

• yazar spooky ile kucuk bir converzasyon olusmasını saglamıs, bekledigimiz yazar. ayrıca;
  goksu gibi bir uktesi olan ve kanımca orada bulunurken bile aklında rakı balık olacak olan super insan. her konuda yardımcı, nazik, düşünceli, bilir kişi hatta sanatçı. muhabbetleri ozlenir. besiktas stadı deyince de artık aklıma gelen bir seylerin olmasını saglamıstır. thom york'un sag gozudur. tren yolcusudur. ve hayat; sekr anında gorulen bir düştür. "naklen arkadas"tır bir de.
  
  edit:migferdibinden sıcarayıp hoş gelmiş sefa gelmiş yazar olmus kişi. sozluge bilim adamlıgından inciler katması dileklerimle saygılar sunuyorum. ^*
• ogrendigim uzre soyle oluyor (mus):
  sıfat olarak kullanılan bu hede şu gibi anlamlar içinde barındırmaktaymıs:
  baca gibi sigara icen, bir de zenci .
• olmayan şeyleri olmuş göstermekten çekinmeyen katakulli uzmanı. (bkz: #10280436)
• efendim, kendisi okuyacağım diye elin mençıstırına gözünü bozmaya gitmiş; baca gibi içtiği sigarayı bırakmayı başarmış bir ademoğludur. sigarayı bırakmasının ardından nargileye başladığı gerçeğini de görmezden geliyorum. başarmış dedim sigarayı bırakmasına ama buhranda olmalı efendim bu zatı muhterem; yoksa normal adam, mutlu adam sigarayı neden bırakır ki canım, dimi ama?^*
• grup olani icin
  (bkz: smokie)
• maastricht'te yer alan bir coffee shop. mississipi ile birlikte şehrin bottan bozma iki coffee shop'ından biridir. yine mississipi ile birlikte sınırdaki bölgelerden gelen belçikalılar tarafından sıkça ziyaret edilir. nehir kenarına gelip mekana adım atarken kimi zaman plakalardan içeride hollandalıdan çok belçikalının olduğunu anlayabilirsiniz. kıyıya demirlenmiş bir vapur halinde olduğu için kendine has bir havası vardır. yine de şehirde büyük bir üne sahip olan mississipi'nin gölgesinde kalmıştır.
• ing. dumanlı