sokak müzisyenleri

• (bkz: sokak çalgıcıları)
• yeteneklerin her zaman "sahnede" gösterilmesi gerekmediğinin kanıtı olan müzisyenlerdir.
  
  http://www.yokboylebirsey.com.tr/…html#.uwyr1pl_vob
• gün içerisinde sinirlisinden mutlusuna, keyiflisinden hüzünlüsüne, her türlü insanı, gerçek yaşamı gören nadide insanlardır.
  
  bu aralar çıkamıyoruz, donuyoruz çünkü.
• zaman zaman insanlarla garip diyaloglara girebiliyorlar. bugün bunlardan birini ben yasadim.
  
  ankara tunalida müzik yapiyorum. hafif hafif klasik bati muziginden eserler calarken , adamin biri basimda dikildi biraz dinledikten sonra "hocam oturabilir miyim ?" diye sordu. "tabi" dedim ve caldigim parcayi bitirdim. adamla sohbet etmeye basladik,
  
  -bu caldigin parca ailemi hatirlatti bana (gözleri doldu)
  -anliyorum abi...
  -ben hep sokaklardayim geziyorum boyle, resim yapiyorum.
  -ressamsiniz sanirim...
  -ciziyorum iste bir şeyler. desperado'yu biliyor musun?
  -sözlerini bilmiyorum.
  
  desperado'nun (el mariachi) giriş kismini caldim, geri adama döndüm,
  
  -bu kadar biliyorum.
  -baya biliyorsun iste.
  
  o an için sohbeti sonlandirdik çalmaya devam ettim fakat adamin eski kiyafetleri ve kotu gorunumunden dolayi bahşiş toplayamadigimi fark ettim,
  
  -abi ben biraz yalniz kalsam, musadeni istesem biraz?
  -kovuyorsun yani...
  -yok öyle düşünme yalnizken daha iyi konsantre oluyorum.
  
  adam kalkti, bir on dakika sonra geri gelip 2 tl istedi. "veremem" dedim bu sefer de baskalarindan istedi veren olmayinca geri gitti.
  
  yaptigim isin ne kadar erdemli olduğunu hatirlatti bana bu olay.
  
  ve de dilenmeyle arasında çizgiyi...
• yahu şu dünyaya ne zararı var ki bu insanların?
  
  zaten insana, doğaya, canlılara zararı olsa kapitalizmin umrunda olmazdı (örn.: hes'ler). varlıkları zenginlerin ceplerine batıyor olmalı, paraya bir zararı olmalı ki izmir'de zabıtalar sokak müzisyenleri ile savaşıyor!
  
  https://www.facebook.com/…981623535/?type=1&theater
• gönlümün fransızı
  
  (bkz: zaz)
  
  yerli malı yurdun malı
  
  (bkz: koray avcı)
• herkesin çaldığına kimsenin karışamayacağı güzel insanlardır. gönül ister ki sayıları artsın, hatta çaldıklarını beğenmeyenler başka yerlerde daha iyilerini çalsınlar. belki o zaman birbirimize daha az nefretle bakıp daha az gerginlik yaratıyor oluruz.
  
  ama istiklal caddesi'nde gitar çalan teyze gibiler de hep mi minörle sıkar tabi. 2-3 akor daha öğrenseler aslında onların da işi tamam.
• haklarında şöyle bir kampanya düzenlenmiş. kayıtsız kalınmaması gerek.
  
  kampanya sayfası için tıklayınız
• kendilerine dair nasıl bir tavır geliştirmem gerektiği konusunda kararsızım. bazen nefret ediyorum ki bu belki de büyük ölçüde egomdan kaynaklanabiliyor olabilir. bazen hallerine üzülüyorum, bu kesin egomdan kaynaklanıyor buna kuşku yok. bazen de eğlenceli/eğlencesiz hayatın akıp giden düzeninde keyifli bir parça olarak görüyorum.
  
  nefret ediyorum çünkü, kafa dinlemek için gittiğim bütün güzel mekanların kıysından köşesinden kafalarını uzatıp gıygıyları ile kafamın içine ediyorlar. sanki ilgili mekanın sesi üzerinde mutlak bir tekele sahiplermiş gibi, o mekanda başka bir ses duymanın önünü tıkıyorlar. dinlemek zorundasın mecbursun.. bu mecburiyete kıl oluyorum.
  
  üzülüyorum, soğuk bir kış akşamında ekmek parasını kazanmak için yapmak zorunda olduğu bir iş, seni zengin etmeyecek bir tl yi bile kendisine vermekten aciszin. üstelik sadece yanından gelip geçiyorsun ve senin dinleme imkanın üzerinde bir tekel de kurmuş değil. belki de düşündüğüm gibi değil, onu öyle kurguladığım ve burdan kendime dair pozitif bir dünya çıkardığım için yanlıyorum. belki de hiç böyle değildir. duyar kasıyorum kendi kendime...
  
  akıp giden bir hayatın parçası, neden herhangi bir tavır geliştireyim ki, onca düzensizliğin bir aradalığında (misal yanımdan geçip giden arabanın motor gürültüsü) neden özellikle bu müzisyeni hedef alayım ki. yanımdan öksürerek geçen bir adamın özgürlüğü kadar onun da müzik çalma özgürlüğü yok mu. o kalabalığı tamamlayan bir parça işte en fazla, tıpkı benim oradan geçiyor olamam gibi. evet sanırım genel tavrım bu oluyor. yukarıdaki ikisi ise belli aralıklarla nükseden şeyler...
• en çok saygı duyduğum insan tipi