*

  • rawls ve macintyre üzerinden liberal ve komunitaryan düşüncelerin adalet kuramlarının çatışmasını ele aldığı doktora tezi "iki adalet arasında" vadi yayınlarından çıkmıştı. hakkı hünler'in eşi.
  • doçent doktor
    ege üniversitesi edebiyat fakültesi felsefe bölümü

    hakkı hünler in eşi
  • derste konuyu dağıtma eğilimine rağmen dersleri dinlenesi, geniş bilgi ve görgüsü takdir edilesi insan. ahmet arslan'ın öğrencisi olması konuyu darmadağın dağıtması sayesinde dersin müfredatını katmer katmer aşan bir bilgi dağarcığıyla her dersten çıkmamızdan bellidir. ege felsefe'de dersleri en zevkli geçen hocalardan biridir.
  • kuvvetli belagatı sayesinde kendisine hayran bırakan, ada felsefesi üzerine yazmış olduğu ve paradigma yayınevinden çıkmış olan "dört adalı" adlı kitabın yazarı, akademisyen kişidir. genel felsefe tarihi dersinde descartes üzerine vermiş olduğu metin kısa ancak doyurucu olmasına rağmen diğer yandan çok zordur. sınav kağıtlarında yorumdan ziyade kendi anlattıklarını okursa yüksek puan verir. batı avrupa aydınlanma felsefesini ondan öğrenebilirsiniz.
  • kendisini "spinoza aşığı" olarak tanımladığı olmuştur. ona göre spinoza, bir derste basitçe işlenemeyecek kadar değerlidir. verdiği dersleri hakkıyla verir, üniversitede okuduğumuzu hatırlatır. sınıfın yarısının dersinden kaldığını öğrenince "demek ki öğretememişim size" der. ege felsefedeki pekçok hoca gibi bir dil erbabıdır. dil konusunda oldukça hassas ve özenlidir. öğrencilerinden de aynı özeni göstermelerini bekler.
    kitapları
    * spinoza, dost ktbevi. , istanbul 2009
    * dört adalı, paradigma yay., isbn 975-7819-36-0, istanbul 2003
    * iki adalet arasında, vadi yay., isbn 975-7726-78-8, ankara 1997

    çevirileri
    * solmaz zelyut (çev., giriş ve notlar), leo strauss: politika felsefesi nedir?, paradigma yay., isbn 975-96979-4-7, istanbul haziran 2000
    * solmaz zelyut & hakkı hünler (çev.), a. macintyre, ethik’in kısa tarihi, paradigma yay., isbn 975-7819-23-9, istanbul 2001
    * solmaz zelyut (çev.), l. p. & s. k. hinchman, “heidegger’in gölgesinde hannah arendt”, felsefe tartışmalar, 19, 1996

    ayrıca artık (bkz: solmaz zelyüt)
  • spinoza kitabı, belki de türkiye'deki en samimi üslupla yazılmış felsefe kitabıdır. spinoza'yı bir de kendisinden dinlemek için okulun açılmasını iple çekmekteyiz.
  • artık (aslında iki senedir) "profesör doktor" ünvanına sahiptir. aynı zamanda da ege üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü kadın çalışmaları anabilim dalı başkanıdır.
  • "didem madak sempozyumu'nun programı belli oldu. bunu haber yapıp duyurmak isteyen bir media mensubunun "neden didem madak?" sorusuna şöyle şahsi bir yanıt verdim:
    didem madak, şiir ile kadının pek nadir beraberliğinin gerçekten de en güzel emsallerinden biri. onu okumak, kadının, şairin, hatta insanın hallerine, deneyimlerine farklı bir perspektiften bakmayı öğretiyor ve dahası didem madak bunu zarif bir humor eşliğinde yapıyor. "şahit yazarlar diye korkmadan izledim kavgayı, ben doğuştan şahidim." derken ya da "ey beni dili kesik bir korku filmine esas kız yapan hayat! bak küfrün sokaklarında lambalar yandı. ben sesleri birbirine uyduğu için yalnızca perşembeleri endişelenen bir şair değilim, bilesin ki devamlı endişeliyim" derken ya da hastalığının ağırlaştığı bir dönemde "ciğerlerimin filmini çektiler, ciğerlerim artiz oldu icabında" diye yazarken humor ve ironi dolu. meydan okuyor o, evet, ama bu hiç de kederin, kızgınlığın, nefretin kasvetli karanlığından çıkan bir sesle değil; bilakis haklı öfkenin, değiştirme umudunun, neşenin ve dostluğun parlamalarından çıkan bir tonda. renkli bir şair didem. bunu sadece onun canlılığını, cıvıl cıvıllığını ifade etmek için söylemiyorum. belki de rengarenkli bir şair demeliyim. hemen hemen her şiirine bir ya da bir kaç renk koymuş; okurken onun sizi belli renkte bir atmosfere çektiğini hissediyorsunuz. bir sürü örnek bulursunuz, benim bulduğum gibi. mesela "pembe bir merhemle doğardı günler" ya da "...rengarenk çaputlar bağladım yıllarca dallarıma. mavi, mor, kırmızı ve yeşil,...başka bir şey istemem artık beyazlaşan üç beş tel saçıma, hesabımı tam vermekten başka." derken olduğu gibi. onunla tanışmadım ama çok iyi arkadaş oldum; ortak deneyimimiz çoktu: "ne zaman yazmaktan kaçsam banyoyu kireç çözücüye buluyordum" ben de. onun şiirlerindeki duruluk, cesaret, samimiyet sizi hemen yanına davet ediyor, beni de davet etti omuzuna omuz vermeye..."
hesabın var mı? giriş yap