soloist
-
(bkz: solist)
-
konserde asıl icracıdır. icra ise değişkenlik gösterebilir.
örneğin ian anderson jethro tull'in flütçüsü olarak diyelim ki bach'ın mi minör bwv 996 lut süitinden yaptıkları bourree arajmanını çalıyor. türkçe düşündüğümüz zaman parçada solistin olmadığını fakat iki soloistin (flütçü) olduğunu görürüz. yani bizim vokal olarak bildiğimiz solist burada yoktur.
basitçe soloist solo yapan anlamındadır. bir konçertoda çok net görebileceğimiz gibi, örneğin mendelssohn'un op.64 mi minör keman konçertosunu izlerken, soloist orkestra şefinin hemen solunda, ayakta kemanıyla duran kişidir, bazan da o kadar belirgin olmayabilir: beethoven'ın op. 67, do minör beş numaralı senfonisinde* birkaç ölçü boy gösteren bir oboist soloisttir ve her defasında gelişerek yinelenen maurice ravel'in bolero'sunun temasını icra eden enstrumanistler de soloisttir. -
(bkz: the soloist)
-
(bkz: jackson soloist)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap