• trt'nin efsane belgesellerinden birisi (hatta bence en iyisi). kalan son yörüklerden sarıkeçililerin akdeniz-içanadolu arasındaki göç yolculuğunu işleyen iki bölümden oluşmaktadır. yörüklerin ekili tarla sahipleri gibi nedenlerden artık ne zorluklarla göç ettiklerini, yerleşik hayata geçen yörüklerin göçerliği nasıl özlediklerini, genç kuşakların beton ev hasretlerine karşılık yaşlıların doğada kıl çadır altında yaşama tutkularını harika işlemektedir.
    buna karşılık trt market'te orijinal dvdsinin çıkmamış olması beni hayrete düşürmektedir. son olarak belgeselin öyle bir müziği vardır ki (makis ablianitis - astro krifo) sanki belgesel için bestelenmiş; mükemmel.
  • gece bu başlığa link attıktan sonra youtube'da linkler arasında dolanırken trt'nin son göç adlı bir belgeselini farkettim. dur biraz bakayım derken bütün gecemi feda etmek zorunda kaldım. gerek müziği, gerek görselliği ile efsane bir belgesel serisi imiş meğersem. konu yörükler -her ne kadar belgeselde sürekli göçerler olarak anılsa da- ve onların son kalıntıları sarıkeçeliler hakkında. biz ne ile uğraşıyoruz millet nelerle uğraşıyor. 21. yy insanının en büyük derdi iphone 4'ten 5'e geçmek iken bu adamlar hala yaz kış çadırlarda. acaba sığınsam yanlarına evlatlık kabul ederler mi?
  • tahtacı türkmenlerde ölüme son göç denir.

    unutulan bir deyimdir. buralarda kalır belki.
    örneğin “geçen sene bu demde dedem son göçe gatıldıydı” denir.
hesabın var mı? giriş yap