• eddie vedder bu şarkıyı minik bir meksika gitarıyla çalıp söylemiş ve bir kerede kaydetmiştir.
  • eddie vedder'in 2003'teki orlando house of blues konserinde pete townshend'in yazdigi blue, red and grey sarkisini calmadan once "alla alla, bu sarki da benim yazdigim soon forget'e baya benziyor" seklinde andigi, arakladim ama saklamiyorum imasini yaptigi sarki.
  • sevimli mi sevimli bir pearl jam şarkısı. 2000 tarihli binaural albümünde yer alır.
    şarkıda bahsi geçen bey, benim için jewel'ın foolish games'indeki snob şahsiyetle aynı kategoride yer alır. foolish games'in gözyaşı etkisinden korkan bayanlar için soon forget çok daha iç ferahlatıcı, "aman .iktir et .bneyi" tadında sakinleştirici etkili olacaktır. tadı damakta bırakan gramajı nedeniyle uykudan önce 3 doz alınması tavsiye edilir.
  • oyle ufak tefek bisey ki loop'a girdimi kolay kolay cikmiyor.
    (bkz: sirinlik muskasi)
  • nerden başlayım...

    şimdi önce bu şarkıyı direkt kulaklık yoluyla dinliyoruz. başka türlü o duygu tam yakalanmıyo, o edi nin garip sesi sarmalayacak östaki borunuzu, üzengi kemiğinizi.

    zaten tipik bi edi şarkısı. müzik desen basit bi ritme oturtulmuş (something in the way gibi diyebiliriz) solistin sesi desen edi işte, dinleyerek sözlerinin yarısını çıkaramayacağın kadar ağız içinde yoğrulmuş kelime yığınları.

    (hatta işin yoksa yellow ledbetter ı aç dinle, tek kelime çıkaramazsın, bütün şarkı bildiğin gibberish. öyle pronounciation (tamam türkçesi telaffuz da, bu da güzel) problemli bi insandır edi ki bizim anadolu liselerindeki hazırlığı geçemezdi valla)

    peki, müzik sıradan, adamın sözleri anlaşılmıyo, ses desen ahım şahım bi sesi yok artık edi nin, yaşlandı, ki kabul edelim gençliğinde de kusursuz bi solist değildi. şarkı zaten kısa, play a basınca yarısına gelmiş oluyo.

    e peki nasıl bu kadar güzel bi şarkı çıkıyo ortaya? valla bu sorunun cevabını bulmak zor. ama şarkıyı dinleme sürecinde adam sanki karşınızda oturmuş, öyle bi yandan çalıyo bi yandan birasını içiyo (elinde gitar var evet, intravenöz yolla demleniyo olsun bari adam) öyle doğal olmuş, dediğim gibi hoparlörden dinlerseniz biraz anonim kaçıyo, bulun lan işte bi kulaklık.

    şarkının patlayan tek yanı sözleri ki, konu biraz hayal kırıklığı yarattı bende. türkiye de ne kofti müziklere aşk şarkısı yapılıyo, şimdi şu güzel ambiansla aç gözlü bi adamın hayatı mı anlatılır diye düşünsem de, olsun. gitarı dinliyorum, adamı dinliyorum yetiyo bana.

    bi de son olarak len edi, yerim senin o benjamin diyişini. =)
  • pearl jam'ine bayıldığım bu şarkının sözlerini de yazayım tam olsun:

    sorry is the fool who trades his soul for a corvette.
    thinks he'll get the girl he'll only get the mechanic.
    what's missing? he's living a day he'll soon forget.

    that's one more time around. the sun is going down.
    the moon is out but he's drunk and shouting.
    putting people down. he's pissing. he's living a day he'll soon forget.

    counts his money every morning. the only thing that keeps him horny.
    locked in a giant house that's alarming.
    the townsfolk they all laugh.

    sorry is the fool who trades his love for hi-rise rent.
    seem the more you make equals the loneliness you get.
    and it's fitting. he's barley living a day he'll soon forget.

    that's one more time around and there is not a sound.
    he's lying dead clutching benjamins. never put the money down.
    he's stiffening. we're all whistling a man we'll soon forget
  • seems the more you make equals the loneliness you get sözüyle pis koyan 2 dakikacık bir şarkıdır ama dinlemeye doyamaz insan.
  • ukulelem ile çok güzel çaldığım şarkıdır. sözlükçü kızlar uyumayın!!!
  • bu şarkıyla ilgili eddie vedder'ın çok hoş bi hikayesi varmış.

    binaural albümünde eddie vedder ın writer's block tribinden müzdarip olduğu bilinir, hatta kendisi de röportajlarında bahsetmiştir.
    writer's block olayından o kadar etkilenmiştir ki eddie, bi yerden sonra kayıtlarda gitar çalmayı kendine yasaklar. sonra köşedeki ukuleleyi farkeder ve "gitar diil ki" der.
    eline ukuleleyi aldıktan yaklaşık bi saat sonra şarkının bittiğini söyler. blue red and grey e ne kadar benzediği düşünülürse biraz yavaş çalışmış da denebilir aslında.
    hatta bence eddie o bi saat içinde blue red and grey çalmaya çalışmıştır, ama şarabı fazla kaçırdığı için sözleri hatırlayamaz, onun yerine soon forget çıkar :).

    mayıs 2000 de grubun nme e verdiği röportajda şarkı hakkında yine enteresan şeyler söyler eddie.

    soon forget'in sözlerinin ne kadar sert olduğundan bahsederler ve hikayesini sorarlar, "bill gates tarzı adamlardan bahsediyor" der.
    "bill gates in ölmesini ister miydiniz" diye sorarlar. uzun (kendi standartlarına göre bile) bi duraksamadan sonra
    "hareketsiz kalmasını, belki diz kapaklarını kaybetmesini, görmek isterdim, belki de zaten olmuştur, hayatıyla ilgili neler oluyor pek bilgim yok" der.
    "böyle bi insan bi aydınlanma yaşarsa ilginç şeyler yapabilir, belki diz kapaklarını kaybettiği için, ama gerçekten inanılmaz şeyler yapabilir."
    "hatırlanmak ister miydiniz, bahsettiğiniz adamın yakında unutulacağından bahsediyosunuz" diye sorarlar. "ıslık çalan adam olarak hatırlanmak isterdim" der.
    "dans eden insanlar tarafından, paralarını sayanlar tarafından diil, tabi ki hatırlanmak isterdim -bunu hiç düşünmemiştim ama- "dans etmeyi seven biri olarak"".
    dans etmeyi seven biri olarak hatırlanmak istemesi, direk blue red and grey e bir gönderme, hatta pete townsend a bi saygı duruşu olarak yorumlanabilir sanırım.
  • pearl jam'ın bu şarkısı bence kulaklıkla dinlendiğinde 8d hissi veriyor. bu yüzden de şarkının sonu bana hep üzücü geliyor. sanki beni unutacaklarmış gibi.
hesabın var mı? giriş yap