sosyal yayınlar ^*

• rus klasiklerinin sayfalarını eksik basan yayınevi
• biçimden (kapak fotoğrafı, puntolar, kapağın ve kağıdın kalitesi) ziyade içeriğe önem veren, içerik kısmında da bir nebze çavallayan yayınevi.
• çok güzel kapakları olmasına rağmen katleden almanca çevirileriyle daraltır sıkar nefret ettirir.
• cağaloğlu'ndaki kitapçının kasasında dönüşümlü olarak biri kadın iki kişi -muhtemelen sahipleri- durur ve ikisinin de ses tonu çok karizmatiktir. erkek olan hafiften mehmet ali ağca'yı andırır ama hayatının herhangi bir anında papaya yanlış yaptığını sanmam. üyelere her daim % 20, kampanyalarda % 40'a varan indirim yaparlar. piyasadaki genel iskonto kampanyalarının aksine bu indirimler gerçekten de % 40'a ulaşır.
• 1 ytl vererek uye olabileceginiz ayrica size bu uyeliginiz icin kart bile yaptirdiklari yayinevidir.cagaloglunda merkezi vardir ve cogu zaman belli yayinevi kitaplari indirimlidir.tabi uyeyseniz surekli %20 indiriminiz olur.bide fis almak istemezseniz onu da duserler..guzeldir ya..
• türkiye'nin köklü yayınevlerinden birisidir. aynı zamanda kitabevi. burada istediğiniz bir çok kitabı bulabilirsiniz. sahibi türk solunun devi sevgili enver aytekin 'in kızı zeynep aytekin'dir. zeynep 'in herkese karşı bir toplumsal mesafesi vardır. doğan hızlan'ın da sevdiği bir kitabevidir. hakikaten asker gibi çalışan elamanları vardır. ali gerçek bir karakterdir. çok çalışkandır demek istiyorum ali'ye. oktay kitabevinin dinamosudur . yalnız işe biraz geç gelir ve eşi özlem 'de bu kitabevinde çalışmaktadır. http://www.netkitap.com/ adresinden de ulaşabilirsiniz. ölmeden önce görülmesi gereken kitabevlerinden birisidir burası . hakiki sol aydınlarının sevdiği mekanlara, sosyal yayınları diyoruz
• kredi kartı ekstrelerinde 'zeynep gülbay' ismi ile görünen kitabevi. istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi öğrencilerinin uğrak yerlerinden.
• sosyal yayınların yeni web sayfası :
  http://www.netkitap.com/
• sabahattin eyuboğlu ve erol güney'in çevirisini yaptıkları ivan goncarov'un oblomov adlı eserinin mayıs 1998 baskısının kitap kapağında "oblamov" yazarak göze oldukça batan bir hata yapmış olan yayınevi...
• bu kitapçıyı yeniden dekore etmişler, bir kısmını da kafeye dönüştürmüşler. (gayet hoş olduğunu söyleyebilirim, hatta bu değişim patron abi ve ablayı da gözle görülür derecede kibarlaştırmış) o vakitten sonra ne zaman içeri adım atsam, kesin orada bir grup oturuyor oluyor ve felsefi/tarihi/siyasi bir muhabbet dönüyor, istisnasız. yani karşıdaki pastanede otursalar belki yoldan geçenlere bakıp üf göde bak diyecekler ama dört yanları kitapla çevrili olunca ortam zizek'e kesiyor, afedersin herhangi bir yerini sallasan foucault'a çarpıyor. yani oraya oturdun diye illa kitap, sanat, sinema konuşmak zorunda değilsin, bi rahatla, önce adam ol.. sanat, sinema bunlar sonradan olur hep, yavaş yavaş.