soundboard

• konserlerde miksleme konsolunun bulunduğu kısıma ingilizcede verilen isim. özellikle bootleg nfo'larında filan çok kullanıldığını görebilirsiniz. konser bootlegleri genelde ya audience recording (seyirci kaydı) ya da soundboard recording (miksleme konsolu kaydı) olarak ikiye ayrılırlar. doğal olarak soundboard'dan yapılanlar genelde çok daha kaliteli olur, hatta kaydı yapanın maharetine bağlı olarak kimi zaman birçok resmi konser albümünden daha kaliteli oldukları bile vakidir.
• bootleg aranırken soundboard audio olarak not düşülür genelde. sanatçının yahut şarkının meraklısının -kayıt işinden az biraz anlıyorsa- muhakkak göz attığı yerdir. çünkü şarkı resmi kayıt olarak yayınlanmadıysa en iyi kaynak genelde bunlardır. konsol sesten anlayan birisi tarafından idare edildiğinden kayıt da seyirci kaydına göre çok daha iyidir. sağın solun bağırış çığırış sesleri olmaz. günübirlik ve canlı olduğu için, ayrıca mix ve mastering için stüdyolara uğramamışlığının etkisiyle kaydın kalitesine verilen puan biraz düşebilir.
  
  bir de bok gibi yapım bütçesi olsa bile sanatçı her konserini filme ve üst kalite ses kaydına almayabilir. bu durumda soundboardlar devreye girer. ek olarak, ''bir de görüntüsü olsun'' diyenler çoklu açı ve profesyonel ekip ve ekipmanla görüntülenmemiş konserlerin sağdan soldan görüntü kayıtlarını toplar. arena konserlerinde karşı açıdan spot kullananların ya da soundboard ekibinin yanında bulunan bi kameraman olur. genelde kamera çok iyi değildir ve yüksek desibelde ses kayıt kalitesi düşer. bu görüntü tek başına veya belki sahne yanı-önü/seyirci içi gibi yerlerden çekilmiş 2-3 açıyla birleştirilmiş haliyle video yapılır. kötü olan kamera ses kaydının yerine -bulunabildiyse- soundboard audio'su eklenir; sanatçının hayranları için pek değerli bir ürüne dönüşür. her konsere gidilemediğinden diğer konserdeki ilginçlikler, konuşmalar, şarkı icraları ulaşılabilir olur, official kayıt beklenmeden.
  
  (bkz: bootleg)