• günümüzde bir çok futbol yorumcusunun kendine seçtiği ünvan.
    örnekse; ahmet çakar.

    televizyona çıkıp "gol olur!" diyerek dünyanın parasını kazanan insanlara... ve onları ağzını açıp dinleyen kitlelere gelsin...
  • bir tane adam var. sürekli kafasına bir şey takıyor. artık bere mi bandana mı bilemeyeceğim. şahsen bu aksesuarla ilgilenmiyorum.

    ama ne zaman görsem onun yerine beni hafakanlar basıyor. arkadaş pişik oldun yeter. döküle kalsın guti'si, cenk'i. yemin ediyorum kendi kafanın selametini düşünmedin ibrahim üzülmez'in ahenkle dans eden saçlarını düşündüğün kadar. kızlar beğensin diye takıyorsan bence senelerdir başarısız bir girişim içindesin. biz gorbaçov'un kafasındaki lekeleri 32. gün jeneriğinde seyrederek öğrenen nesliz. böyle durumlara alışkınız. o siyah aksesuarın altında her ne saklıyorsan gel vazgeç bu sevdadan. birbirimizi ayıplayacak değiliz. neysek o.

    spor yorumcuları ile ilişkim bu düzeydedir. görüldüğü üzere gayet seviyeli.
  • en önemli temsilcisi sanırım mert aydın olsa gerek. nitekim bahsi geçen özellik "spor" yorumculuğuysa, her konuda bilgisi var en azından. yeni dönem temsilcilerinden de caner eler bu kategoride değerlendirilebilir. bu arkadaşlar atletizmden basketbola, futboldan bisiklete her konuda doğru düzgün yorum yapıyorlar.
  • bunlar inşaat izleyen amcalar gibidir. konuşurlar, konuşurlar, konuşurlar...
  • takımlar arasındaki nefreti körüklemek dışında hiçbir işe yaramayan adamlar.
  • üzerlerine yakışmayan takım elbiseleriyle ve aptal saptal yorumlarıyla bilinç altımızın en çıplak halleri. her bir şeyleri iğreti.
  • izlediğim bir programdan sonra haklarında ne düşüneceğimi bilemediğim hatta kendilerini tanımlayamadığım insanlardır...
    uzun bir süre evvel o hafta oynanan bir maçla ilgili yoruma girmeden evvel sunucu yanındaki yorumculara sordu(birebir bu cümleler değil belki ama bu tarz bir muhabbet döndü):
    sunucu: "x'le y'nin karşılaşması nasıldı sizce maçı izlediniz mi?"
    yorumcu 1: "hayır izleyemedim uçaktaydım ben ama şimdi kısa özete bakarım" dedi.
    sunucu yorumcu 2'ye dönerek: peki sizce nasıldı?
    yorumcu 2: "ben de izleyemedim diğer maça baktım" dedi.
    sunucu: "peki yorumlara başlayalım o zaman bu maç için ne diyorsunuz?" dedi ve bunlar maçı yorumladı! izlemedikleri maçı!!!
    hepsi aynı kefede değil tabi ama bunları hala tanımlayamıyorum...
  • aslında çoğul olarak aradığım ama bulamadığımdır.
    bağımsız olması gereken ve vicdanı ile yorum yapması beklenen kişidir.

    ben kısaca şu günlerde ekrana çıkan yorumcularla ilgili düşüncelerimi belirtmek istiyorum.

    belki bu şekilde yorumlayan olmuştur ama ben görmedim.

    biriniz de çıkın da "federasyon yıllardır adil olmayan kararlar verdi, ama yukarıdan emirle, ama yayıncı kuruluş baskısıyla, ama kulüp yöneticileri baskısı ile ama kendi iradeleri ile ama hiç biri adil olmadığı için artık içinden çıkılmaz hale gelmiştir."

    hala yöneticiler çıkıp "o bunu yaptı bu onu yaptı" diyor. taraftarlar da goy goy peşinde.

    "adalet" kardeşim. "adil" yönetim. yapmanız gereken tek şey bu. ancak bu şekilde düzelir.

    ama maalesef kanım odur ki, bu işlerden nemalanan, para tırtıklayan, primlerden, sponsorluklardan cukka yapanlar o kadar fazla ki, kesinlikle bunun önüne geçilemez. yani teknik direktöründen menajerine, kulüp başkanından hakemine, federasyon üyelerinden medyaya, siyasilerden taraftar gruplarına kadar o kadar büyük bir pazar ki, inanılmaz olayların yaşanması normal.

    bir ülkenin adalet sistemi ile doğrudan bağdaştırılabilecek bir düzen bu. bir yorumcu da çıkıp bunları açık açık söylesin arkadaş.

    ama kimsenin bir tarafı yemez bunları söylemeye. şu an yaşananlar, tartışmalar, kavgalar, bir birine iftira atmalar, ithamlar, kargaşalar, ve sayamadığım o kadar çok kafa karıştırıcı olay var ki içinden çıkılmaz hale geliyor. tam da her şey istedikleri gibi gelişiyor şu anda.

    federasyonun günlerdir karar vermemiş olmasının başka açıklaması olamaz. çünkü bağımsız ve adil değiller.

    o nedenle bu ülkenin sporundan da yorumcusundan da bir cacık olmaz.

    tek yol birleşip bunlara karşı dik durmak ve tek yürek olmaktır. şu an yapılan yani kutuplaştırma buna hizmet etmektedir düşüncesindeyim.

    lütfen sakin beyler. olayın büyük resmini gördüm demiyorum lütfen yanlış anlaşılmasın. ama benim gördüğüm, okuduğum ve yorumladığım budur.
  • her türlü ahkam kesen, bitmiş maçın üzerinde “ o öyle olmalıydı bu böyle olmalıydı hoca böyle hatalıydı “ diye yorum yapan ama ne hikmetse hiçbirinin taşın altına elini koyup bir takıma hoca olmadığı vasıfsız insan mesleği
  • en basit meslektir ülkemizde. sadece 3 büyüklerin maçını izleyerek tv’de yorumculuk yapan bir çok sığ insan var. avrupa’da ne oluyor ne bitiyor hiç haberleri bile yok. (bkz: rıdvan dilmen)
hesabın var mı? giriş yap