• (bkz: sahne korkusu)
  • (bkz: stagefright)
  • alfred hitchcockun kızı patricia hitchcocka rol verdiği filmdir.
    filmin en önemli özelliği, hemen arkasından çekilen strangers on a train filmine ve arkasından gelen tüm hitchcock filmlerine kıyasla farklı bir tarzda çekilmiş olmasındandır. çok büyük gerilim unsurları kullanılmamış, seyirci şaşırtılmamıştır. hatta hitchcock bu filminde büyük bir hata yaptığını da sonradan itiraf etmiştir. bunu spoiler olarak yazmak zorundayım maalesef.

    --- spoiler ---
    charlotte inwooda * aşık olan ve şüpheli duruma düşen jonathan cooper * filmin en başında arabadaki kaçış sahnesinde eve gille * olayı anlatırken hitchcock flashback kullanır. filmin sonunda flashbackte gösterilen olayın aslında yalan olduğunu anlarız. ama sinemada flashbackin aslında gerçek olması gerekir. yani bir yönetmen her zaman flashbackte gerçek olayları yansıtır. ama hitchcock bunu farkettiğinde çok geçtir ve o flashbacki filmden çıkaramaz.
    --- spoiler ---

    filmle ilgili önemli bir ayrıntı da hitchcockun bir araba sahnesinde kızını jane waymanın dublörü olarak kullanmasıdır.
  • jane wyman'nın oldukça iyi bir performans sergilediği alfred hitchcock filmi. çok fazla iyi film çekmiş usta yönetmenin başyapıtları arasında olmasa da oldukça iyi sayılacak filmi. özellikle sonu ile baya bir şaşırtıyor.
  • 1950 yapımı bir alfred hitchcock filmi. alışageldiğimiz üzere yine bir cinayet ve masumiyetini ispat etmeye çalışan zanlının başrolde olduğu filmde yine zanlıya yardım eden aşık kız kontenjanı anaokulu öğretmeni tadında gerizekalıya anlatır gibi tane tane ve sakince konuşan jane wyman tarafından doldurulmuş. femme fetale vamp kadınımız rolünde marlene dietrich'in oynadığı filmde hitchcock'un kendisini seyirciye gösterdiği sahnede dalga geçmesi leziz olmuş. eve'in sokakta yanından geçerken dönüp kameraya sığır gibi bakması ustanın cameo olayıyla dalga geçtiği itibarı yarattı. günümüzün klişe konusu katil kim'in oldukça başarılı örneklerinden biri olan filmdeki baba karakteri de eşsiz. hiçbir şeyi siklemeyip kafasına göre takılan, ancak yeri geldiğinde kızına yardım etmekten çekinmeyen baba figürü filmde oldukça absürd anlatılmış. kanlı bir elbisenin eşlik ettiği cinayetin sırrı ise sürpriz bir finalle çözülür, perde iner.
  • motörhead'in konser dvdsi. 2006 yapımı.
  • aynı zamanda bir ghost whisperer bölümü.
  • 1998 bafta ödül töreninde en iyi kısa animasyon dalında ödül kazanmış film.

    izlemek için: http://onlineshortfilms.net/…t-video_fd99589b9.html
  • kurt cobain benzeri vokali ile çokça nirvanaya atfedilen bir şarkıya sahip olan grup. benim bildiğim ve dinlediğim tek şarkıları olmasına rağmen iyidir ve "she left me for a snowman named bob" dizesi her seferinde geçmişe sövmeme yol açar. ayrıca şarkıda tasvir edilen kız da pamuklara sarılasıdır. buyrun;

    stage fright - cocaine girl:
    şarkı

    edit: link yenilendi.

    lyrics
    looking for a new kind of lover
    not a girl made of rubber
    someone who can make me feel how ı wanna feel
    and tell me all the things that ı wanna hear
    and make me lose control
    and make me go insane
    ı want a girl that does cocaine

    cocaine, cocaine

    screwed up is how she needs to be
    with no clue of reality
    ı just want you to make me feel how ı wanna feel
    and tell me all the things that ı wanna hear
    and make me lose control
    and make me go insane
    ı want a girl that does cocaine

    cocaine

    and now ı'm washed up,
    ı've had my fun...
    and ı feel like the mud

    ıt's that girl who can make me feel how ı wanna feel
    and tell me all the things that ı wanna hear
    and make me lose control
    and make me go insane
    you're that girl who does cocaine

    she left me for a snowman named bob
  • stage fright, hitchcock' un izlediğim 25. filmi oldu. ölmeden tüm filmlerini bitirebilirim inşallah :) filmin kendi içinde mükemmel bir yapıt olduğunu söylemek güç fakat hitchcock' u bilenler için oldukça ilginç bir deneyim olduğunu da belirtmek gerek. stage fright özünde notorious, vertigo, north by northwest gibi birbirinden farklı hitchcock filmlerinin ortak temalarının bir çeşitlemesi gibi adeta. senaryosal anlamda ise ilginçtir, senaryonun önemsizleştiği anlar ve hitchcock' un seyirci üzerindeki etkisini kaybettiği bölümler mevcut. marlene dietrich ve jane wyman' ın performansları çok iyi olmasına rağmen seyirci olarak bu iki kadın arasında ikilemde kalıyoruz(özdeşleşemiyoruz). üzerine atılan suçla ortada kalan jonathan'la daha filmin başında seyirci olarak özdeşleşiyoruz fakat filmin büyük bir bölümünde ortalarda gözükmemesi algımızı sarsarken, filmin sonunda ise tarifi zor bir duyguyla hitchcock' un bizi perdenin dışına itişini izliyoruz. bütün bunlar, dolaylı olarak stage fright' ı hitchcock sineması açısından özel kılan değerler oluyorlar tabii...

    son söz olarak: geçmişteki olayların filmin şimdiki zamanındaki olaylardan daha ilginç olduğu bir filmde hitchcock' un köklerini bulmaya çalıştığımız ve kimi ilginç anlarıyla da ilgiyi hak eden bir yapım olduğunu söyleyebiliriz stage fright' ın.
hesabın var mı? giriş yap