• bulgaristan'ın türkçesi eski zağra olan ilinin bulgarca adı.
  • cosmopitan ve drums şehrin bence en şükela mekanlarıdır. trakia üniversitesini içerisinde barındırır. dolayısıyla büyük ölçüde öğrenci şehridir.
  • bir şekilde (iyi ya da kötü yaşayanların takdiridir) sosyalist/komünist şablondan geçmiş bulgaristan şehirdir. ancak şehir planlaması, yolların genişliği, ulaşım ağı (elektrikli troleybüs), yayalara saygı, klaksonların sessizliği vb. konularda türkiye'nin her şehrine birkaç fersah fark atar. kahvaltı kültürü nedeniyle oteller de dahil türklerin sorun yaşaması (aç kalması) muhtemeldir. ama akşam yemekleri konusunda yine türklerin öğrenecekleri çok şey var (peynir kızartması ve meyve rakısı). şehirdeki neredeyse her sokaktaki renkli ya da siyah beyaz, ölenler adına bastırılıp bir köşeye iliştirilmiş, kimi solmuş, ölenin kısa hayat hikayesini anlatan a4 ebatlarındaki kağıtlar vefanın güzel bir numunesi. gürültü namına şehir akıl almaz şekilde sakindir. akşamları belli saatlerde yani tam da olması gereken saatlerde ana caddeler trafiğe kapalıdır. devasa ağaçların altında yağmurda bile handiyse ıslanmadan yürümek mümkündür. belediye binası önünde (kafanızda azıcık iyi iken ve saat gece yarısını vurmadan) şehrin siyah beyaz (sovyet ekolü) öncesi fotoğraflarının sergisini gezmek tavsiye edilir. tam da bu serginin yanına yakın külliye mi desem cami mi? bilemediğim ama ilk görüşte türk yapısı olduğu her halinden belli dini eserin ihtişamına kapılabilirsiniz. yapı uzun yıllar bakımsız kalmış, anlatılana göre son zamanlarda derlenmiş toparlanmış ve ziyarete de açılmış. gece hayatı 150 yıllık binada muhkem rock bar ve emsallerine nazaran iyi müzik yapan diskolarla tatminkardır. bu şehirdeki meydanların genişliği ve mimari rahatlığını gıpta etmemek mümkün değil. kıssadan hisse bir kaç gün geçirmek ve sıpka ziyareti için kalınabilecek güzel bir şehirdir. (bkz: şıpka geçidi muharebeleri). orta yaştakiler ve meraklıları için pek meşhur pavel banya (aksana henüz hakim değilim özetle iyi kalite kaplıca) tecrübe edilmesi gereken mekandır ve şehre oldukça yakındır.
  • eski zağra da denen bulgar kenti. plaka kodu "st" olmaktadır. yani bir nevi aziz *. sovyet kültürünün izlerini halen taşımakta. içinde yer alan koskoca zagorka bira fabrikası göz dolduruyor. zaten biracı dostlar da doğrudan şehrin adını almışlar. içinde yer alan gölbaşı diye tabir edebileceğimiz tesis çok güzel. kafa dinlendiriyor. mart ayında ziyaret etmemizin de katkısı olacağını tahmin edeceğim üzere sağlam bir soğuğu var. tam da gittiğimiz gün denk gelen bahar festivali çok ilgimizi çekmişti. martiniçka denen genelde göçmen dostların bileklerine bağladığı kırmızı-beyaz ipliklerin festivali yani. iki tane kocaman heykelcik yapmışlar. biri kırmızı biri beyaz. örgüden yapılmış gibi duruyor. o sırada da korkunç kıyafet giyen dansçılar üzerine çanlar takarak ve zıplayarak kötü ruhları kovuyorlar. çok net bir şekilde bir pagan festivali görüntüsü içerisinde. burada sağlam ayazı yedikten sonra tesadüfen ara sokakta bulduğumuz minik bir pastanede yenilen yerel lezzetlere bayılmıştık. sonra zamana uyarak yapılan kocaman avm'sinde gezerek sıcak kahvemizi içmiştik. tekrar gitmem belki ama unutulmaz izler bıraktı bende. yazı biraz google translate olmuş sanki ama *.
  • belediye meclisinin onayıyla 838 yer adının türkçe'den bulgarca'ya çevrilmesine karar verilmiş. bölgedeki türk vatandaşlar tarafından imza kampanyası başlatılmış. kaynak
  • ingilizce hitabiyla defenders of stara zagora memorial complex adında muhteşem bir anıtı da içinde barındıran kent.
    eser, iki sanatçı ve bir mimar tarafından tasarlanmış.
hesabın var mı? giriş yap