• (bkz: charlotte e. altmann)

    stefan zweig ile birlikte intihar eden en az zweig kadar onemli sahis.
    kendisi hakkinda pek bilgi hatta nerdeyse hic turkce kaynak olmasa da az cok onun da kitaplarinin oldugunu gorebiliyoruz. ama kendisini onemli kilan sey kitaplari degil, zweig'le beraber intihar etmesi.

    zweig'in bir kitabinda yazar tanitiminda diyor ki, "zeig, avrupanin icine dustugu siyasi duruma dayanamayarak 1942'de brezilya'da karisiyla birlikte intihar etti."

    tamam, zweig yogun duygular yasayan, yasadigi doneme isyani olan bir yazar abimiz olabilir, cozumu intiharda bulmus da olabilir ama sen niye onunla gittin be abla?

    bir omru paylasmak dedikleri ask midir bu?

    yoksa,

    sen de mi avrupanin siyasi bunalimindan cikis yolu olarak intihari sectin?

    aklimda deli sorular...

    ***

    yalniz, elim biraz kalem tutsa bu intihar olayini bu hanimefendi ekseninde anlatan bir kitap yazmak isterdim acikcasi. sonra bi de sinema filmi tabi. al sana mis gibi dunya edebiyati, dunya sinemasi.

    adini da koyacaksin, zweig'in son gecesi ya da buhran gunlerinde aşk falan, tamamdir. piyasaya da hitap etmek lazim biraz tabi. gerci son isim biraz arak oldu. *

    edit: "...kendisini onemli kilan sey kitaplari degil, zweig'le beraber intihar etmesi. "
    seklinde bir aciklama yapmama ragmen anlasilamamis, ya da ben anlatamadim.
    kendisi edebiyat dunyasinda, ya da dunya tarihinde onemli bir insandir anlaminda soylemedigimi tekrar belirteyim.

    onemli bir yazar intihar ediyor ve intihar ederken yaninda esini de goturuyorsa\esi de geliyorsa bu ilginctir bence. o ruh hali ve dusunce yapisi benim merakimi cezbetti daha dogrusu.

    (bkz: stefan zweig'ın intihar mektubu)
    bu mektupta da bireysel bir vedadan bahsediliyor, esi de kendi vedasini yapmis mi?/ya da yapmak istemedi mi? tercihinin ne oldugunu bilemiyorum tabi. esinin intihar ederkenki dusuncesine bir deginmek istedim ben sadece.

    cok ciddi bir yazi degil, cok da onemsemeyiniz. yavas vurun, oldurmeyin...
  • en az zweig kadar önemli denmiş, alakası yok, bu cümle boktan bir yazıyı ilginç kılmak için konmuş bir girizgahtır. pek bir özelliği olmayan tırto bir insandır.
  • çok önemli diyorsun ama kadının adı yok. zweig'in eşi kadının adı.

    (bkz: okumadım)
  • stefan zweig ile çekilmiş son fotoğrafı: https://encrypted-tbn3.gstatic.com/…5rqnnchuc5dzaie
  • iki gün önce okumaya başladığım zweig romanının* girişinden:

    "...lotte ve stefan zweig, 1940 yılının ağustos'unda brezilya'nın rio de janeiro kenti yakınlarına yerleşmeye karar verdiler. burada tamamladığı ve avrupa'nın savaş öncesi kültürel hayatını, özellikle de viyana'yı anlattığı otobiyografik metin dünün dünyası, zweig'in en son yapıtı oldu. avrupa'nın kendini imha ettiğine ve bir daha eski haline asla dönemeyeceğine inanıyordu. 22 şubat 1942'de lotte ile veda notlarını yazdılar; çok miktarda ilaç alarak son uykularına daldılar."

    yine buradaki bir diğer ayrıntıya göre lotte, zweig'in ikinci eşi imiş. zweig'in oradan oraya sürüklendiği yıllar boyunca yanında o varmış.
  • başlık bile kadının başlığına bağlanmış. ekşi hayırdır ? akrabalık ilişkileriyle mi bağlanıyor artık başlıklar ? şimdi tayyibin oğlu yazsam aramaya bilalin başlığına mı yönlendireceksiniz ?

    t: kocasının manyaklığı yüzünden bir nevi kurban olarak gördüğüm kadın. yaptığı kötü bir şey mi ? hayır tabi ki. yani bizim bilumum ergen sevgililerin kullandığı ''seninle ölüme kadar giderim'' vaadini yerine getirebilmiş *böyle bir cesaret yok. fakat herkese bir fayda sağlamayan cesaret kahramanlık değil aptallık oluyor.

    edit: başlıklar düzeltilmiş.
  • satranç kitabını okuyanlar için hiç de süpriz olmayan bir sondur.
    arjantin'e giden gemide ölmemesi mucizedir.

    tanım: ruh hastası bir yazarın bir kadını kendine benzetmesi olayıdır. bazıları intihar eder, bazıları intihara ikna edilir.
  • eşiyle birlikte bu iğrenç gezegenden ayrılma kararı almıştır.

    okyanus ötesine göç etmişsiniz ve geldiğiniz yerde sizinle aynı inancı, aynı kanı taşıyan insanlar emsali görülmemiş bir vahşete uğruyor. savaş o kadar çetin bir noktaya ulaşıyor ki, ümidiniz tükeniyor. sadece kendinizden olan için değil, herkes ve her şeye üzülüyorsunuz. kaygılarınız, içinizi katran gibi kaynatıyor ve en sonunda dışınıza taşıyor.

    bir arkadaşı, bir tanıdığı intiharı seçmemiş, hayatında hiç intihar psikolojisine girmemiş veya ülkesinden göç etmek zorunda kalmamış olanlar yazarın ve eşinin nasıl bir duruma düştüklerini asla anlayamayacaklar. buraya gelip süper zeka örneği sergileyerek kesin yargılar koyacaklar.
hesabın var mı? giriş yap