• the fall isimli çiçeği burnunda (daha bir sezon yayınlandı da ondan yani) polisiye dizinin esas kızı, karizmatik kadın dedektifi. karizmatiktir, işinde iyidir, seksidir, güzeldir. zaten gillian anderson tarafından canlandırılıyor, güzel olmama ihtimali yok doğal olarak.
    40'lı yaşlarında, lafını esirgemeyen, otoriter kadın dedektifimiz bellfast polis teşkilatında erkeklerin egemen olduğu bir ortamda, coolluğundan ödün vermeden seri katilimiz paul spector'ı arıyor. yani ilk sezonda bu böyle, gelecek günler ne getirecek bilemiyoruz tabi. stella'nın arada cinsiyet ve cinsellikle ilgili verdiği ayarlar da akıllarda yer edici, lafını esirgemiyor diye boşuna demedik.
    gillian anderson hanımefendi de pek çok fırsatta stella'ya duyduğu hayranlığı dile getirmiştir, bunu da bilelim.
    başka başka... hah, bir yüzme sempatisi var, havuza gidiyor arada, işin stresini atıyor herhalde. güzel yemekler yiyip kırmızı şarap tüketerek kendine küçük mutluluklar yaratıyor bazen. bir de alamet-i farikası ipek gömlekleri var. sarı saçlarını eliyle yavaşça geriye atışı ve kaşını hafifçe kaldırarak bakıp düşünmesi de unutulmasın.
  • the fall dan geriye kalacak olan tek şey stella gibson'dur. --- spoiler ---

    spector öldü diye demiyorum ama
    --- spoiler ---

    kıyafetinden mimiklerine, ses tonundan saç rengine, ayakkabısından hamburgerine, havuz bonesinden rüya günlüğüne iyi düşünülmüş bir stella gibsondur. çok kadındır.
  • final bölümünde zumzuklanmıştır
  • --- spoiler ---

    dava teftişi için şehre gelir gelmez sahada gözüne kestirdiği kişiyi "kenara" çekmekte beis görmeyen bir dedektifti. sonra da o kişiye "umduğum gibi çıkmadın" falan diyerek tekmeyi bastı. keza anderson olayında da ukala bir bencillikle hareket etti. o davranışlarını bir erkek karakter bir kadına yapsa tacizci vs. suçlamalara maruz kalırdı. fakat stella, erkeklerin egemen olduğu bir dünyada kadınların özgüven ve cesaretini yüksek seviyeye taşıyor (!) diye, seyirci tarafından takdir edilmiş. çelişkilerimiz ve çifte standartlı garipliklerimiz işte.

    --- spoiler ---

    aslında normal hayatta olduğu gibi kurguda da kadınların mesleklerinde başarılı olmasını derin bir takdir duygusu ile izliyorum, fakat ahlaki konularda "neden erkekler her şeyi yapabiliyor da biz yapmayalım" çabasına düştüklerinde o takdirim ve saygım sıfıra iniyor. o yüzden, stella'nın da meslekî başarısıyla kadınların gücünü göstermek varken erkeklerin seviyesine inip libidosunu başında gezdirerek gücünü ispata çalışmasını acayip buldum. bir de 2x6'da john'a otel odasına geliş nedenini sorgulayarak hakaret etmesi hepten acayipti. o anda "ne bekliyordun ki be kadın, sen olay yerlerinden 'seçimler' yaparken haktı da senin hülyalı bakışlarınla etrafa yaydığın o enerjiye pervane gibi kapılanlar mı haksız, dengesiz geldi" demek zorunda kaldım.
  • libidosu çok yüksek, dominant, her daim kontrolün kendinde olmasını seven, mature dedektif hanımefendi.

    yüzmeyi, kırmızı şarabı, hamburgeri sever. sevişmek istediği adamı saniyesinde gözüne kestirip kaldığı otel odasının numarasını verir. gayet net ve keskin. kadın gibi kadın.
hesabın var mı? giriş yap