streisand effect

• saklanmak istenen, sansürlenen olayların veya bilgilerin, saklanmak isteniyor olmasının insanlarda yarattığı meraktan ötürü, normalde ulaşacağından daha da geniş kitlelere ulaşması durumu.
• (bkz: streisand etkisi)
• ekşi sözlükte başlık kaldırmanın tek ve daimi sonucu.
• bilgiyi baskılama girişimleri genellikle durdurma ve tekrar ettirmeme ihtarnamesi aracılığıyla yapılır; ancak baskı ters teper ve içerik, istenilenin aksine, yansıtma siteler, videolar ve parodi şarkılar gibi medya uzantılarının yanı sıra dosya paylaşım ağlarında yayılır.
  
  streisand etkisi psikolojik tepkisellik kuramının işleyişine bir örnektir; bu kurama göre insanlar onlardan bazı bilgilerin saklandığını öğrendikleri zaman, bu bilgilere erişmek ve yaymak için önemli ölçüde motive olurlar.
  
  bunun yanında streisand etkisi unutulma hakkı ile de ilgilidir, pek çok örnekte durum tam aksi yönde sonuçlanmaktadır.
• ismini barbra streisand'ın malikanesini fotoğraflayan bir fotoğrafçıyı mahkemeye vermesi sonucunda bir avuç insanın gördüğü fotoğrafların milyonlarca kişiye ulaşması neticesinde almıştır. davayı da ayrıca kaybetmiştir.
• sözcü gazetesi yazarı yılmaz özdil'in 20 ekim 2022 tarihli "sahte cennet yaratayım derken, cehennemin kapısını açtılar" başlıklı yazısında halk arasında sosyal medya yasası olarak bilinen basın kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun hakkındaki yazısında bahsi geçen etki.
  
  yazının tamamı için link
• baskılanmış bilgilerin ışığında aydınlık fermanı yazıyorduk yıllanmış bir şarap eşliğinde... bir şarap ne kadar yıllanmışsa o kadar savaş görmüştür diyordu alınyazılarında. bir hiç uğruna ölenlerin karşısında bulunan miğferlerin torunları yıkılmaz ve sağlam bir medeniyet inşa etti... onlar medeniyet inşa etti, sen ise bir hiç uğruna öldün. kanlı bir savaştı bu, inşa etmek aklına gelmedi tabi. ama kitapları da yakmayı ihmal etmedin.
  
  * * *
  
  rönesans zaten tozpembe bir son akşam yemeğiyle gelmedi. kanla, savaşla, vahşilikle geldi. haklı bir savaşın hem vahşilik hem de güzellik getirdiğine ilk o zaman şahit oldum. militarist bir postal yalayıcılık değil bu. homo sapienslerle ancak savaşarak anlaşabilirsiniz.
• çoğu zaman hiç duymadığınız ya da duymayacağınız bir olayı o olayın öznelerinden birisinin kendisini savunmak ya da ifade etmek için açıklaması ile olayın daha geniş kitlelerce öğrenmenilmesi durumu.