• (bkz: suç ve ceza) (bkz: dostoyevski) burada yeterince irdelenmiş bir temadır.
  • polislerin suclulari yakalamada goz onunde bulundurdugu psikoloji. zira genelgecer kurallara gore
    -suclu mutlaka suc mahaline geri doner.
    -hiçbirsey gormemiş, duymamiş, bilmiyordur.
  • gazetede cikmiş bir olay:
    bir bankada kasadan para calinmiş. polis calisanlar arasinda anket duzenlemiş. sorulardan biri de "bankadan calinan paranin calisanlardan toplanmasi konusunda ne dusunuyorsunuz"
    istisnasiz herkesin cevabi "kesinlikle katilmam" olurken polisin supheli bulduklarindan biri "herkes kadar ben de veririm" olmus. tek farkli cevabi veren bu sahis sorguya alinmis, adam da ötmüş...
  • filmlerde sıkça rastlanan bir örneği vardır: kişi(ler) bir suç işlemiştir veya işlediklerini düşünmektedirler. fiilin üzerinden henüz dakikalar geçmiş, güvenlik güçlerinin olaydan haberi olmamıştır. ama failler bu andan itibaren gördükleri her üniformalıdan korkarlar, kaçarlar. çünkü içinde bulunduğu eyleme kendini hazırlamamamış, yaptığının yasal olmasa bile meşru olduğuna kendini inandıramamıştır. böyle olunca da gündelik hayatında gayet rahat yaptığı hareketlerin işlediği "suç"la ilgili bir ipucu verebileceği korkusuyla elleri ayaklarına dolaşır, tanınmamak için gözlük takan penguen* gibi saçma davranışlar sergilerler.
  • kriminoloji biliminin inceleme alanlarından biri.adalet psikolojisi kapsamında da incelenir.
  • yalan söylemeye meyilli bir psikolojidir. gerçeklerle yüzleştirilmemek adına işkembelerine paso fazla mesai yaptırırlar. bedel ödemeye hazır olmadan suç işleyenlerde görülür bu genelde.
  • başbakınımız rte ye göre sesini yükselterek konuştuğun her an bu psikoloji içindesin demektir. paranoya haline gelir zamanla.
  • düşünce ve duygulanımında bir miktar endişe, birazcık gerilim, bir tatlı kaşığı pişmanlık, bir tutam da yalnızlık kokusunun inceden hissedilmesi. burada dikkat edilmesi gereken asıl nokta yalnızlıktır. zira; suç işlemek kişiyi yalnızlaştırır. suç işlemek, suça bulaşmak herkes için sanıldığı kadar basit değildir. genelde insanlar suç işlemeye meyilli gibi görünseler dahi iş icraata gelince durum tersine döner. bir suç işleme eşiği vardır insanların ve herkes kolaylıkla o eşiği aşamaz. işte; aşanlar da toplumun genelinden soyutlanan kimselerdir. suç işlemek onları toplumun genelinden "faklı kılar". -tırnak içinde- farklılık yalnızlığı da bereberinde getirir.
  • işlediği suçun farkında olmayı gerektirir. hiçbir suçunu kabüllenmeyen bünyelerin sayıca çokluğu göz önünde bulundurulursa, suçluluk psikolojisinin kavramsal ömrünü tüketmek üzere olduğu söylenebilir. ne de olsa ortada işlenen bir suç yoktur ve her naneyi yiyen kişioğlu da kendisini sütten çıkma ak kaşıkla vaftiz edilmiş melek zannetmektedir.
  • sıradan bir günde yolda yürürken polisi görünce yolunu değiştirmektir.
hesabın var mı? giriş yap