• ankara'nın üçüncü belediye başkanı asaf bey (şehremini asafa bey) tarafından, yeni başkentin imarı, güzelleştirilmesi çalışmaları çerçevesinde kimi kaynaklara göre italya'dan sipariş ettiği heykeldir.

    heykelin ilginç bir öyküsü vardır. çeşitli kaynaklara göre (wikipedia türkiye dahil) su püskürten ve havuz içinde sergilenmesi tasarlanan heykel, 1925'ten itibaren ankara'nın neresi yeni gelişiyorsa orada sergilenmiştir. en son tandoğan meydanına konulmuştur ki buncağız da o yıllarda tanışmıştır.

    sonra 1992 senesinde ankara hükümdarı 1. ibrahim melih gökçek han'ın temmuz 1991 yılında ilk belediye başkanlığı döneminde "böyle sanata tükürürüm" diyerek kaldırdığı "periler ülkesinde" heykelinin ardından ikinci önemli heykel operasyonudur.

    kaderin cilvesi yine mevzubahis bir peridir.

    tandoğan meydanındaki havuzda sergilenen bu heykel, inşaat için kaldırılmış, daha sonra melih gökçek, "yerim dar, heykel pek uygun değil" gerekçelerle meydana konulmamış ve depoya kaldırılmıştır. sene yamulmuyorsam 1993'tür.

    yerine kütahya porselen'in reklam amaçlı yaptırdığı seramik "çaydanlık" konulmuştur. vallahi bak.

    heykel 2010 yılında kültür bakanlığı'nın girişimi ile şu anda ankara'nın en ilginç sosyal alanlarından biri haline gelen sıhhiye'deki cer modern'in de bulunduğu alana konulmuş, bu amaçla elden geçirilmiş ve çürümekten kurtulmuştur. ancak iki yıldır hala havuzda sergilenecek denmesine rağmen havuzu yapılmamıştır.

    bu alana yeni cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası konser salonu yapılmaktadır. çok fazla haksızlık etmeyelim, belki bu inşaat tamamlanınca havuz ve heykelin sunumu için yeni bir yer seçmek ya da binaya uygun tasarım içni bir yaklaşım gerekebileceği düşünülmektedir. zaten o alanın inşaası devam ediyor.

    neyse efenim bir özellik daha farkedilmiştir. heykel'in eski fotoğraflarından birinde, aslan başlarından su püskürten küçük tekne biçimindeki parçanın üzerinde bir bölüm daha görülmüştür.

    bu heykeli tandoğa'nda görüp sevmiş, daha sonra çeşitli vesilelerle ilgili yazıları okumuş birinin dahi gözünden kaçmıştır. google abi de yandex abla da bu parça konusunda birşey göstermedi bana.

    sözlüğe güveniyoruz.

    su perilerindin en üstteki parçanın göründüğü hali:

    (bir sonraki linkte not olarak görüldüğü kadarıyla kızılay'daymış bir zamanlar) http://4.bp.blogspot.com/…0100524200245731_0002.jpg

    yıllar içinde su perileri (en üstte cer modern bahçesindeki son halidir) :http://enverarcak.blogspot.com/…uz-su-perileri.html
  • bir gün bir su balesi veya su topu bayan milli takımımız olursa muhtemel lakapları olabilecek isim.
  • (bkz: su perisi)
    (bkz: oğuz yılmaz)
  • şurada perilerin sürgünü ile ilgili güzel bir yazı var: https://medium.com/…uglari/su-perileri-74036a60ef84
  • utrecht de yaşayan zeyno nun kızı lara
  • eski ve hak ettiği yerine konmasını ankara büyükşehir belediye başkanı mansur yavaş'tan temenni ettiğimiz heykel.
  • siyasal islamın güzel olan her şeye karşı olduğunu yine gözler önüne seren estetik heykel.
  • mansur yavaş döneminde tekrar şehre kazandırılmasını temenni ettiğim heykel.
  • nymph’ler (nymphe veya türkçe nemf, nimf olarak da anılırlar) yunan mitolojisi nde yeri ve denizi dolduran sayısız çokluktaki dişi, tanrısal varlıklardır. ölümsüz değillerdir ama tanrılar gibi ambrosia ile beslendiklerinden çok uzun yıllar yaşarlar ve hep genç ve güzel kalırlar. doğurganlık ve zariflik simgesidirler. mitlerde genellikle güzellikleri yüzünden başlarından geçenler anlatılır, genel olarak perilerin güzelliğine vurgu yapılır.

    çok sayıda nymph türü vardır ve bunlar yaşadıkları yerlere göre ayrı adlar alırlar. oreadlar dağlarda, naiadlar akarsularda, dryadlar meşe ağaçlarında yaşarlar.

    nymph’ler hakkında diğer bilinenler söylentiler;

    1- yunan mitolojisinde hep tanrı ya da yarıtanrıların tacizine uğramış su periler...

    2- ışıl ışıl saçları, muhteşem gözleri ile size bakan, teni, vucudu kusursuz, bir su yaratığı..

    3- yunan mitolojisinde ormanlarda ve sularda yaşayan dişi tanrısal varlıklardır. homerosbize onların zeus’un çocukları olduğunu söyler. ikinci dereceden önemli tanrılardır,olympostaki toplantılara çağrıldıkları da olmuştur. bir çok tanrı ve mitolojik kahramanla cinsel ilişkiye girmişlerdir, hatta çocuk bile yapmışlardır. erkek düşmanı olanları da artemis’in avcı kızlarına katılmıştır. doğa içinde beraber yaşadıkları erkek cinsleri; yarı insan yarı yaratık şeklinde cin olarak tabir edilen satyrler, satyrlerin kartlaşmış hali olan silenler,bağları bahçeleri koruyan penisi kendisi kadar uzun olan priapos ve çobanların tanrısı keçi ayaklı pandır.

    4- antik yunan mitolojisine göre; kırlarda ormanlarda ve sularda yaşayan peri kızları. doğanın bereketini ve lütfunu temsil ederler. genellikle mağaralarda otururlar ve hayatlarını şarkı söylemek ve yün eğirmekle geçirirler. yaşadıkları yerlere göre çeşitlenirler (pınarlarda ve akarsularda yaşayan naiaslar, dağlarda oreaslar, korularda alseidler, hamadryadlar gibi…)

    not: bunların erkek versiyonlarına satyr denir..

    ambrosia, yunan mitolojisine göre kimi zaman tanrıların yiyeceği, kimi zaman içeceği ve genel olarak “sonsuz hayat” veren balımsı bir madde olarak tasvir edilir.
    homeros‘un anlatılarında nektar olarak tasvir edilir ve hoş kokulu olduğu söylenir.

    -sibelatasoy
hesabın var mı? giriş yap