*

  • dinosaur jr., rapeman ve thin white rope icin ayrica mutesekkur oldugumuz label.
  • indie tarzında albümler yayınlayan, nirvana'nın tavana vurduğu zamanlarda ismi piyasada bolca duyulan plak şirketi...
  • geffen için bir gelecek vaadeden grup kaynağıydı zamanında.
  • the album leaf, sun kil moon, trembling blue stars, the postal service, iron and wine, low, rosie thomas gibi sahalarda gormek istedigimiz isimleri bunyesinde barindiran amerikali sirket. kalite kontroldaki gozumuz. sikca sorulan sorulara da "kurt cobain'i nerede yaktilar?" gibi bir soruyu eklemis bulunmalari gozumden kacmadi.
  • deniz. burdan ne çıksa yenir/dinlenir.
  • ilk yayinladiklari kayit soundgarden'in hunted down single'idir.
  • seattle guzeli elysian biracilik bu sirketin 20. yili anisina loser adli pale ale'i cikarmistir. sisenin uzerinde de mudhoney'nin konser kopuslarindan birinin resmi var.
  • tad de bir zamanlar bunlara bağlıydı. o vakitler mudhoney, soundgarden ve tad'ın ileride sükse yapacağı öngörülmüş [ki bu doğrudur, az ya da çok hepsi tanınır oldular] lakin nirvana'ya hiç ihtimal verilmemişti. fakat ne olduysa ''sıfır tanıtım, sıfır destek'' takılan nirvana kendi imkanlarıyla turladıkları iki yıla yakın süre içinde, ve henüz nevermind manyaklığı başlamamışken sadece amerika'da 40.000 satmış; britanya indie listelerinde zirve görmüş; kuzey amerika kolej radyolarında gözde bir grup olmuştu. imkansızlıkların arasında yakalanan dikkate değer başarıya rağmen sub pop'u yöneten iki hödük hâlâ olur olmaz şeylere para saçıyordu. nirvana'ya ise ikinci albüm için tırnak ucu kadar bütçe vermişti. nevermind'ı kendi bünyesinden çıkarabilecekken yaptıkları gerzeklikler nedeniyle kurt cobain cinnet geçirdi ve diy geleneğinden gelen ve ilkeli indie takılan nirvana'yı piyasa devlerinden geffen'la flörte zorladı. bununla da yetinmeyerek intikam alan sevgili edasıyla butch vig'le kaydettikleri nevermind'ın taslağını da referans ederek bunlara postayı koyduydu. aslında mesele sub pop'la ilk imzaladıkları günden bu yana harlandıkça harlanmıştı, hatta cobain'in bleach'teki şarkı sözlerine, mesela school'a, yansımıştı. ama bu iki hödük durumu çakmadılar, ellerinden kaçırdılar. gerçi geffen'a giderken sözleşme bedeli 85.000 $ ve geffen'dan çıkacak ilk üç albümden %2'lik pay alacaktı. (üstelik bunlar büyük satışlar yakalayan nevermind, incesticide ve in utero'ydu) yetmemiş gibi geffen etiketiyle çıkan her derleme albümde kullanılan '90 öncesi kayıtlar için sub pop'a ayrıca ödemeler yapıldı ve şirket iflastan kurtuldu; jonathan ve bruce paranın amına koydu. aslında bruce pavitt'in hakkını yemeyelim, şirkette onları en kollayan adam oydu, nirvana onun sayesinde ilk dönem eserlerini yayınlayabildi. lakin o jonathan ponemon adındaki hıyar nirvana'yı elinden kaçırdı, indie piyasasında daha nicelerinin ekmeğini yedi ve sonra bruce'u yalnız bırakıp 1996'da kendine ait %49 hisseyi hooopp diye warner bros records'a sattı, milyonlarına milyon kattı.

    işte böyle nirvana açısından sub pop'un üstünkörü hikayesi.
  • sub pop diyince kurucuları, grupları ve 80'ler sonu 90'lar başı amerikan indie sahnesine etkisi hatırlanıyor. ama bir de reciprocal recording ve jack endino var bu hikayede. nerdeyse şirketin resmi kayıt stüdyosu ve resmi prodüktörü gibi hemen her kaydında bu isimlere rastlanır. 90 senesinde tad ve nirvana'nın bir sonraki albümleri için endino'dan vazgeçip butch vig'e yöneldilerse de, başka stüdyolar tercih edilse de bu iki olgu geniş perspektifte hâlâ amerikan indie rock tarihi açısından ehemmiyetini sürdürmektedir.
hesabın var mı? giriş yap