• turkiye'de iş yapan müteahhitlerin, kuzey amerika yöresinden geldiğini düşünmeme sebep olan fantastik olay.
  • aynı zamanda (bkz: bacasız mutfak) yapan ve buna (bkz: sadece filtreye dayalı aspiratör) koyan müteahhidin halt etmesidir.
  • bırakın amerikan mutfağı kapalı alan mutfak yapılıp ferah olsun diye kapısı kaldırıldığında bile annelerin isyan ettiği "tüm evi balık kızartması kokuttunuz yeaaaa" diye söylendikleri durumdur. bizde evlerde yemek yapma kültürü yoğundur , amerikalıların evde yemek yapılan orta amerika yöresindeki insanların da kullanmadığı mutfak türü, zaten oralarda mutfak adaları ve mutfağın toplam alanı maşallah bizdeki salon kadar oluyor.
  • sağlam bir havalandırma sistemi ve kaliteli sessiz makinalar ile üstesinden gelinebilecek olan durumdur. açık bir mutfağın en büyük artısı sağladığı hareket alanı ve ferahlık. dar bir alana sıkıştırılmış ufacık bir mutfak yerine, girdiğinizde içinizin açıldığı, rahatça hareket edebildiğiniz, her şeyi tıkıştırmak zorunda olmadığınız bir mutfak yaşam kalitenizi muhakkak artıracaktır. mutfakta işi olan her kimse ev halkından kopmadan mutfakta iş yapabilir, samimiyeti artırır, mutfaktan salona veya yemek odasına git geli önler, evin hanımına daha kolaylık sağlar. eşine yardım etmeyi sevmeyen türk erkekleri için açık mutfak rahatsızlık verebilir, çünkü kadın orada iş yaparken evin beyi çıkan gürültüden rahatsız olur. ı yüzden yardımlaşma olmayan yerde açık mutfak dezavantaj olabilir.
  • iyi marka bir davlumbaz ile sorun olmayacak kokudur.
    ayrıca amerikanın milli yiyeceği bacon kızartmasının kokusunu hiç almamış birinin açtığı başlık olmuş.
  • kuzum sen amerika da mutfaklarda portakallı ördek mi pişiyor sanırsın? ulan menemen bile yapamayan bir millet onlar, kaldı ki git california ya güneybatı eyaletlerine new york'a, senin hayatında görmediğin baharatları kullanıyor adamlar, coney island'da iki şarküteriye gir , bakalım yöresel etlerin garip baharatlı etlerin yüzde kaçını tanıyacaksın..
  • değerlerimiz yavaş yavaş elimizden kayıp gidiyor. önce sokakta oynayan çocukları aldılar. daha sonra bahçeleri aldılar gel zaman git zaman artık balkonlarımız kalmadı. balkondan ne istediniz laz müteahhitler sizi.

    eskiden yüksek tavanlı geniş dairelerde oturuyorduk, kesmiyordu 3+1 evler. en az 120 m² olacak. şimdilerde öyle mi ? 2+1 80 m² olduğu zaman oh genişmiş diyoruz. balkon yok. mutfak kıç kadar. 90'lardaki amerikan dizilerini izliyorum aynı o duruma doğru gidiyor. mutfak kültürü çok fazla yok. kimse evde yemek yemiyor dışarıdan söylüyorlar. kahvaltılar ona göre küçüldü gitti artık. bayram sabahlarındaki gibi 27 çeşit pişmiş bir şey ihtiva eden kahvaltıların yerini peynir zeytin meyve suyu aldı.

    şimdilerde sucuk yapılmayacak ortam oluşturuluyor ve insanlara bunların pazarlamasını yapıyorlar. bir dönemler hazır yiyecek dahi tüketmezken (domatesimizi, salatalığımızı, zeytinimizi kendimiz üretiyorduk), şimdilerde pazardan dahi almadan doğrudan dışarıdan yemek söyleyerek gıda ihtiyacımızı karşılıyoruz.

    evlerde artık sucuk pişmeyecek. bu iş istanbul'da en azından bu şekilde. tahmini 4-5 seneye büyük şehirlere belki 15-20 sene sonrada köylere doğru gidecek.
hesabın var mı? giriş yap