• kendisi "türk'ün oguz soyundan kınık boyundan... tüm mazlumların hamisi sultan tuğrul bey yeğeni, horasan hakimi bileği bükülmez çagri bey oglu"dur.
  • ulu türk büyüğü.. sözlükte underrated olmasına şaşırdım.

    ezberci ve yanlı tarih bilgimiz kendisiyle başlar, anadolu’yu türk yurdu yapmış falan değil kendisi hatta bölünmüş roma kuvvetlerinin kendi içerisindeki ihanetleri nedeniyle yarısının çok az bir kısmını telef etmiştir. kendisi bile şaşırmıştır bu zafere çünkü türk ordusu roma ordusu karşısında bir avuç diyebileceğimiz sayıdadır ve savaş meydanına çıkmak yerine vur kaç taktiği uygulamaktadır. savaş sonrası roma imparatorunu esir ettiğine de bir türlü inanamaz, daha önce onu görmüş olan elçilere ve tanıyan başkalarına defalarca teyit ettirir ve imparatora çok iyi davranır.

    malazgirt savaşından çok önceler türk gaziler sık sık anadolu üzerine akınlar yapmış ve bazı bölgelerini ele geçirmiş yerleşmişlerdi. ve malazgirt’ten çok çok sonraları tam olarak anadolu türk yurdu olmuştur zira bölgenin ana gücü halâ doğu roma’dır.

    aslında sultanın kafasındaki şey suriye ve mısır’ı ele geçirmekti çünkü çok zengin yerlerdi. talih onu zoraki olarak anadolu’ya yönlendirdi. kaldı ki doğu roma ile savaş yerine sulh için defalarca elçi göndermiş ama kabul görmemiştir.

    hayatı akınlarla, binbir türlü macerayla geçip 43 yaşında vefat etmiştir.
  • kendisinin anadolu'yu fetih gibi hedefi yoktur. roma ordusu üstüne gelirken geri çekilmeyi düşündüğü ama savaşa karar verdiği söylenir.

    daha önce selçuk imparatorluğunun denetleyemediği türk boyları anadolu'ya gitsin diye uğraşıyordu.

    bu akınlar başarılı olmuş bunu üzerine roma sefere çıkma kararı almıştır. yapılan savaş sonucu alparslan galip gelmiş. roma anlaşmayı tanımamış ancak anadolu'ya türk hakimiyetini sağlamak derdi selçukluların önceliği olmamıştır.

    kendisinin ölümü de pek anlatılmaz. orta asya tarafına çıktığı seferde kale fetheder. esirlerden biri elinde kılıç üzerine atılır.

    alparslan muhafızlarına durmalarını işaret eder ve ok atar, silahlı saldırgan alparslan'ın okuyla ölmez, onu ölümcül şekilde yaralar ve muhafızları tarafından katledilir.

    alparslan, melikşah'ın kollarında kibrinin buna sebep olduğunu söyleyerek ölür.
  • sultan alparslan, 1072 yılının eylül ayında maveraünnehr’e doğru sefere çıkar. o dönemde maveraünnehr hükümdarı şemsülmülk tekin adında biridir. sultan ceyhun nehri üzerinde bir köprü yaptırır; askerlerinin sayısı iki yüz binden fazla olduğundan, bu köprüden yirmi küsur günde geçilir. 20 kasım (6 rebiyülevvel) 1072 günü, yusuf el-harezmi adında bir muhafız yakalanıp sultanın huzuruna getirilir. iki gulamın (asker-kölenin) refakatinde alparslan’ın huzuruna çıkartılır. sultan dört kazık çakılıp el ve ayaklarının bu kazıklara bağlanmasını emredince yusuf, “ey muhannes! benim gibi bir adam böyle mi öldürülür?” der. bu söze çok kızan sultan, eline yayını alıp iki gulama “serbest bırakın şunu” dedikten sonra yusuf’a ok atar, fakat isabet ettiremez. oysa o güne kadar attığı hiçbir ok hedefinden şaşmamıştır. yusuf ise derhal alparslan’ın üzerine atılır. o sırada tahtında oturan sultan, yusuf’un üzerine doğru geldiğini görünce ayağa kalkıp tahttan inmek ister; ancak ayağı sürçer ve yüzü koyun düşer. sultanın üzerine çullanan yusuf, yanında bulundurduğu bıçağı alparslan’ın böğrüne saplar. o sırada ayakta bulunan sadüddevle’yi de birkaç yerinden yaralar. sultan yaralı vaziyette kalkıp diğer çadıra girer ve bu sırada hizmetçilerden biri yusuf’un başına topuzla vurup öldürür. ardından içeri giren türkler yusuf’u parçalar.

    sultan alparslan'ın tam bu dönemde mutlak iktidar olmanın yol açtığı güç zehirlenmesine de kapılmış olabileceği söylenir. “iktidar yozlaştırır; mutlak iktidar mutlak surette yozlaştırır” (lord acton). sultanın yaralandıktan sonra sarfettiği iki kaynak tarafından aktarılan şu sözler de böyle bir “mutlak güç” zehirlenmesine işaret eder niteliktedir: “her nereye yönelsem ve hangi düşman üzerine yürümek istesem, daima allahtan yardım dilerim. dün bir tepeye çıktım. ordumun azametinden ve askerlerimin çokluğundan dolayı altımda yer titriyordu. kendi kendime, ‘ben bütün dünyaya hüküm eden biriyim, bana hiç kimsenin gücü yetmez’ dedim. bu yüzden allah teâla beni yarattıklarının en zayıfı karşısında aciz bıraktı. allahtan mağfiret diler ve bu düşüncemden dolayı beni affetmesini niyaz ederim”(kaynak: ibnü’l esir, cilt 10, 79).
  • 53.000 kişilik ordusuyla 200.000 kişilik içerisinde avrupa'dan ermeniler'den gürcüler'den rumlar'dan ve daha başka bir çok milletten insan barındıran roma ordusunu 26 ağustos cuma günü cuma namazına kıldıktan sonra ve arkasında halifenin de dağıttırdığı hutbeyle birlikte bütün islam aleminin dualarıyla malazagirt ovasında perişan etmiş türk komutanıdır. 200.000 kişilik ordu öyle bir kıskaca alınmış ve yenilmiştir ki tarihin içinden en çok sonuç çıkan ve en büyük zaferlerinden birisidir bu zafer. o dakikadan sonra anadolu türklerin islamın önüne serilmiş. alparslan'ın komutanlarınca türkleştirilmiştir. komutanlar büyük ihtimal önlerine çıkacak uzun bir süre hiçbir düzenli ordu bulamamışlardır. çünkü roma'nın ne savaşacak askeri ne hazinesi ne de onu komuta edecek generalleri ve kralı kalmıştır efendim. o yıllarda dünya nüfusunun 400 milyon gibi bir sayıdan bugün ise 7.6 milyar gibi bir sayıdan ibaret olduğunu düşünürsek. 200.000 kişilik ordu bugünün rakamıyla 3.5 milyonluk bir sayıya denk geliyor. bizlerin anadolu'ya girerken ne denli büyük çarpışmalar neticesinde girdiğimizi ne kadar zorlukla, gayretle, azimle istekle kazandığımızı unutmayalım. bu arada ordu savaşa giderken çok sıkıntılı bir vakitte mervaniler bölgesinden alınan 10.000 kürt askerinin katıldığını da unutmayalım.
  • bugün türkiye'de yaşamamızı saglayan ulu kağan. tini şad olsun.
  • bundan tam 951 yıl önce bugün, kendi ordusundan katbekat kalabalık olan bizans ordusunu turan taktiği ile fesleğen gibi saksıya oturtmuş ve bizans imparatoru romen diyojen’i esir düşürmüş türk liderdir.
    hem bizans hem türk kaynaklarında esiri olan romen diyojen’e çok kibar davrandığı, onu bir roma imparatoruna layık olacak şekilde ağırladığı yazmaktadır. ama bizans soyluları romen diyojen’e sultan alparslan kadar iyi davranmamış ve serbest bırakıldıktan sonra gözlerine mıh çektirip zindana atmışlardır. zaten romen diyojen babadan oğula geçecek şekilde imparator olmamıştır, kraliçeyle evlenmek suretiyle tahta oturmuştur falan…
    sultan alparslan büyük bir liderdi. türk milleti olarak bu güzel topraklarla onun sayesinde tanıştık. ruhu şad olsun.
  • "size öyle bir vatan aldım ki, uğraşın durun amk" sözünün sahibi büyük türk hakanı.
  • (bkz: alp arslan)
hesabın var mı? giriş yap