• zamanında ikinci abdülhamid'in sıkı muhaliflerinden olan rıza tevfik bölükbaşı'nın sonradan nedamet getirip yazdığı şiiri:

    nerdesin, şevketli sultan hamid han,
    feryâdım varır mı bârigâhına?
    ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
    şu nankör milletin bak günâhına!

    tahkire yeltenen tâc-ü tahtını,
    sınadı bu millet kara bahtını,
    denedi sillenin nerm-i sathını,
    rahim eyle sultanım dilsuz âhına!

    tarihler ismin andığı zaman,
    sana hak verecek, hey koca sultan;
    bizdik utanmadan iftirâ atan
    asrın en siyâsî pâdişâhına!

    padişah hem zâlim, hem deli dedik,
    ihtilâle kıyam etmeli dedik,
    şeytan ne dediyse, biz beli dedik
    çalıştık fitnenin intibâhına!

    divâne sen değil, meğer bizmişiz!
    bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz!
    sâde deli değil, edepsizmişiz!
    tükürdük atalar kalbigâhına...

    sonra cinsi bozuk, ahlakı fena,
    bir sürü türedi, girdi meydana.
    nerden çıktı bunca veledi zina?
    yûh olsun bunlara ham ervâhına!..

    bunlar halkı didik didik etti ettiler,
    katliama kadar sürüp gittiler,
    saçak öpmeyenler secde ettiler,
    .... külâhına.

    bugün varsa yoksa .......
    şöhretine her kes fuzûli tellâl,
    âlem-i mânâda bak ta ibret al,
    uğrusuz tâlihin şu kemrâhına!

    sen hafiyelerle dem sürdün ancak;
    bunlar her tarafa kurdu salıncak.
    eli yüzü kanlı bir sürü alçak,
    kement attılar dehrin mihr-i mâhına!

    çok kimseye vatan şimdi mezardır,
    herkesin belâdan nâsibi vardır,
    selâmete eren pek bahtiyardır,
    bu şeb-i yeldanın şen sabahına!

    haddi yok açlıkla derde girenin,
    sehpâyı kazaya boyun verenin,
    lânet ile anılan cebâbirenin,
    bu, rahmet okuttu en küstahına!

    milliyet dâvâsı fıska büründü,
    ridâyı diyânet yerde süründü;
    türk'ün ruhu zorla asi göründü,
    hem peygamberi'ne, hem allah'ına...

    o itler nedense ban salmadı,
    belâlıydı başım, kimse almadı,
    seyirden başkaca iş de kalmadı,
    gurbet ellerinin bu seyyahına!
    ve lâkin sultânım, gavs-i ekbersin,
    âhiret'ten bile himmet edersin,
    çok çekti bu millet, murâda ersin,
    şefâat kıl şâhım sen bu halkına...

    http://web.deu.edu.tr/…r/riza_tevfik_bolukbasi.html
  • ikinci abdülhamid'e olan muhalefetin önde gelen isimlerinden olan rıza tevfik bölükbaşı'nın sultanın vefatından sonra kaleme aldığı pişmanlık dolu şiiri.

    nerdesin şevketlim, sultan hamid han?
    feryâdım varır mı bârigâhına?
    ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
    şu nankör pezevengin bak günâhına.

    târihler ismini andığı zaman,
    sana hak verecek, ey koca sultan;
    bizdik utanmadan iftira atan,
    asrın en siyâsî padişâhına.

    pâdişah hem zâlim, hem deli dedik,
    ihtilâle kıyam etmeli dedik;
    şeytan ne dediyse, biz 'beli' dedik;
    çalıştık fitnenin intibahına.

    dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
    bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
    sade deli değil, edepsizmişiz.
    tükürdük atalar kıblegâhına.

    sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena,
    bir sürü türedi, girdi meydana.
    nerden çıktı bunca veled-i zinâ?
    yuh olsun bunların ham ervâhına!

    bunlar halkı didik didik ettiler,
    katliama kadar sürüp gittiler.
    saçak öpmeyenler, secde ettiler.
    .................. pis külahına.*

    haddi yok, açlıkla derde girenin,
    sehpâ-yı kazâya boyun verenin.
    lânetle anılan cebâbirenin
    bu, rahmet okuttu en küstâhına.

    çok kişiye şimdi vatan mezardır,
    herkesin belâdan nasîbi vardır,
    selâmetle eren pek bahtiyardır,
    harab büldânın şen sabahına.

    milliyet dâvâsı fıska büründü,
    ridâ-yı diyânet yerde süründü,
    türk'ün ruhu zorla âsi göründü,
    hem peygamberine, hem allâh'ına.

    lâkin sen sultânım gavs-ı ekbersin
    ahiretten bile himmet eylersin,
    çok çekti şu millet murada ersin
    şefâat kıl şâhım mededhâhına.
  • manyak bi şiir.
  • çoğu insan uzun süre boyunca gönül verdiği'nin bir aldanış olduğunu kabul etmek istemez, hakikat yüzüne vurulsa bile yanlışında direnir bu yüzden. tükürdüğünü yalamak her babayiğidin harcı değil, adamımsın bölükbaşı.
  • " çok kimseye vatan şimdi mezardır"
    sevri imzalayan adamın cumhuriyete mezar demesi. ulan it herif, sen imza atmışsın vatanı mezara çeviren anlaşmaya. tarihimizde çok cibiliyetsiz adam varda bu rıza tevfik ile damat ferit paşa' nın yeri bir ayrı be.
  • 02.08.2014 tarihli tarihin arka odası'nda murat bardakçı'nın söylediğine göre abdülhamit'i övmek ya da pişmanlık ifade etmek için yazılan bir şiir değildir. rıza tevfik bölükbaşı'nın "abdülhamit'i eleştiriyorduk, ankara hükûmeti ondan beter çıktı", "gelen gideni aratır" minvalinde, sevr'i imzaladığı için kendisini sürgüne gönderen ankara hükûmetine saydırmak için yazdığı uzun bir şiirdir. bu amaçla vasıta olarak abdülhamit'i kullanmıştır, abdülhamit fanboy'ları da abdülhamit'i över gibi görünen baş kısmını paylaşmaktadır. şiirin tam hali bir yerlerde yayınlansa da okusak.

    https://youtu.be/xkpmfv6ta8m?t=3h15m39s
  • nerdesin şevketlim, sultan hamid han?
    feryâdım varır mı bârigâhına?
    ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
    şu nankör * bak günâhına

    bu dörtlükte bulunan kimi yerde *olarak geçen fakat başından beri sansürlü yazılan kelime *olmadığı kesindir çünkü şiir onbir ayaklıdır 'millet' dendiği zaman dize onbir ayağa tekabül ediyor lakin 'pezevengin' dendiği zaman oniki, şairlikte usta biri olan rıza tevfik böyle bir hata yapmış olmayacağından o kelime yanlıştır efendim.
  • bazı dergilerde abdülhamid'in ruhaniyetinden istimdad başlıgı görülse de şiirin ilk belki de esas başlıgı sultan hamid’in maneviyetinden istimdad olmalı.

    tamamı 15 kıtadır. okuyalım.

    nerdesin şevketli sultan hamid han
    feryadım varır mı bargah*ına
    ölüm uykusundan bir lahza uyan
    şu nankör milletin bak günahına

    tahkir*e yeltenip tac ü tahtını
    sınadı bu millet kara bahtını
    anladı sillenin nerm* ü saht*ını
    rahmet et sultanım suz-i ahına

    tarihler namını andığı zaman
    sana hak verecek hey koca sultan
    bizdik utanmadan iftira atan
    asrın en siyasi padişahına

    padişah hem zalim hem deli dedik
    ihtilale kıyam etmeli dedik
    şeytan ne dediyse biz beli* dedik
    çalıştık fitnenin intibah*ına

    divane sen değil meğer bizmişiz
    bir çürük ipliğe hülya dizmişiz
    sade deli değil edepsizmişiz
    tükürdük atalar kıblegahına

    sonra cinsi bozuk ahlakı fena
    bir sürü türedi girdi meydana
    nerden çıktı bunca veled-i zina
    yuh olsun ecdadın ham ervah*ına

    bunlar halkı didik didik deştiler
    katliama kadar sürüp gittiler
    saçak öpmeyenler secde ettiler
    bir asi zabitin pis külahına

    şimdi varsa yoksa mustafa kemal
    şöhretine herkes fuzuli dellal
    alem-i manadan bak da ibret al
    uğursuz talihin şu gümrah*ına

    haddi yok açlıkla derde girenin
    bir sehpa-yı kaza*ya boyun verenin
    lanetle anılan cebabire*nin
    bu rahmet okuttu en küstahına

    şimdi herkes için vatan mezardır
    herkesin beladan hissesi vardır
    selametle eren pek bahtiyardır
    bu şeb-i yelda*nın şen sabahına

    milliyet davası fısk*a büründü
    rida*-yı diyanet yerde süründü
    türkün ruhu zorla asi göründü
    hem peygamber’ine, hem allah’ına

    sen hafiyelerle dem sürdün ancak
    bunlar her tarafa kurdu salıncak
    eli yüzü kara bir sürü alçak
    kemend attı dehr*in mihr* ü mah*ına

    bu itler nedense bana salmadı
    belalıydı başım kimse almadı
    seyrandan başka da bir iş kalmadı
    gurbet ellerinin bu seyyahına

    hoş oldu cilvesi cumhuriyetin
    tadı kalmamıştı meşrutiyetin
    deccale zil çalan böyle milletin
    bundan başka çare yok ıslahına

    lakin sen sultanım gavs-ı ekbersin
    ahiretten bile himmet eylersin
    çok çekti şu millet murada ersin
    şefaat kıl şahım mededhah*ına.

    rivayet o ki 1937'de bu şiiri kahire'de yayınlayan rıza tevfik 1949'da haydarpaşa numune hastanesi'nde hasta yatagında sorgulanırken bu şiirle ilgili şunları söylemiştir: ben bu şiiri türk milletine hakaret kasdıyle değil, tamamiyle aksi olarak, türk milletini ölüme götüren bir zümreyi teşhir ve abdülhamid han'a edilen iftiraları tesbit gayesiyle yazdım. 31 mart vak'asını tertiplediği isnadı altında tahtından alaşağı edilen büyük hükümdar, bu isnadla, sadece iftiraların değil, tertiplerin de en hainine hedef tutulmuştur. 31 mart'ı tertipleyen ittihadçılar ve bu işe memur edilenler arasında bizzat ben de varım! 31 mart'ı kışkırtma ve körükleme işini selim sırrı tarcan ile rıza tevfik idare etti. hasta yatağımdan söylediğim bu sözlere tarih kulağını kabartsın!
  • yalancıyı sksler rıza tevfik kucaktan inmez diye bir söz vardır ittihatçılar arasında. kimse kusura bakmasın!20 bin kişilk hassa ordusu elindeyken istanbul'un 10 gün boyunca anasının bellenmesini izleyen padişahta kasıt ararım ben!sultan hamid yine pusuya yatmış '' ulan bu softalar bu ittihatçıları devirir de meydan bana kalır'' hesabı vardır 31 mart'ta.
  • ıı. mahmut itibari ile mura-d- hami-d- vah-deddin- gibi -d- harfleri -t- ile yazılır.

    murat, hamit, vahdettin gibi. tüm yazar arkadaşların bilgisine...
hesabın var mı? giriş yap