sustalı *
-
acildiktan sonra sustasina basmadikca kapanmayan caki, bicak turu
-
(bkz: kelebek)
-
(bkz: sustali orkid)
-
çantasında her zaman bir sustalı taşıyan genç bir kadın bir akşam evine döndüğünde, çakısının ve elinin üzerinde kan lekeleri olduğunu fark ediyor. ne olup bitti? içinin derinliklerinde yatan o karanlık arzuya, bir erkeği bıçaklama arzusuna yenik mi düştü yoksa? bu işi biraz önce, metrodaki o itiş kakış sırasında mı yaptı? adamı öldürdü mü? yoksa yalnızca yaraladı mı? bütün bu sorulara yanıt arayan genç kadın olayın peşine düşüyor. (bkz: emmanuèle bernheim)
-
hassas mekanizması nedeniyle cepte taşınamayacak alet.
yürürken bacağın yaptığı en ufak baskıda aniden çıkıp, bacağa saplanması işten bile değildir. -
pek kalitelileri satılmıyor piyasada; polonya pazarı'da farklı çeşitlerini bulmak mümkündür ama yine de kalite düşük... ayrıca çoğu sustalıda emniyet için küçük bir mekanizma vardır, istenmeden açılıp kişiye zarar vermesini önlemek için...
-
genelde sivridir. delmeye yarar. keskin degildir. örnegin kurbani kusbasi dogramak için uygun bir aparat degildir..
-
(bkz: switchblade knife)
-
bir adet bıçak,çakı türü.üzerinde bulunan bir tuşu ile hemencecik fırlar keskin ucu.artık onu nasıl kullanmak kişinin insiyatifine kalmıştır.***
-
açılrken çıkardığı şlakk sesi ile karizma yapar kavga sırasında.fiyatları 5 milyon ile 50 milyon arasında değişir 2004 yılı itibarıyla.adanada her çeşit sustalı bulmak mümkündür arkası testere gibi olan,ucu tığ gibi olan vs..
ayrıca (bkz: tığ)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap