• susur'larin konduğu yer...
  • bütün çocukluğum boyunca heryaz istanbul'dan altınoluk'daki yazlık mekana gittiğimizde illaki mola verdiğimiz yer. bol köpüklü ayran, yanına kaşarlı tost ilçenin bize sunduğu güzellikler olarak aklımda kalmış.
  • hukuk devletimizin gömülü olduğu ilçe...
  • aslında gerçek bir kasabadır susurluk. ideal bir kasabada olması gerektiği gibi yüzde yirmi sanayi yüzde seksen tarım dengesini kurmuş (bkz: susurluk seker fabrikasi), şirin bir istasyonu, yakınında bir nehri, büyük şehirlere bağlanan düzgün bir yolu (şehir yakınından geçen bölümleri hariç), parkı, delisi, sarhoşu, köktendincisi,muhafazakarbıyıklısı, şehir merkezindeki banka şubesinde on yıldır çalışan tahsildarı(emekliliğine kaç gün kaldığını sayarak bütün gün parkın içindeki kahvehanede pinekleyeceği günlere kavuşmak istiyor), bir an önce tayini çıksın da büyük şehire gitsin diye gün sayan doktor ve öğretmenleri filan olan gerçek bir kasabadır. yazları ince bir tozla kaplanan ve motorsiklet traktör sesleri ile dolan küçük yollarında akşam çöktüğünde kimse kalmaz.
  • bir dönem herkesin dilinde olan memleketim. ama zamanla herkesin dilinden herkesin kıçına dogru gitmekle iyi mi etti kötü mü etti bilmiyorum, şu allahın cezası kaza orda olmasaydi da trabzon da olsaydi, trabzon ekmeginin ünü artardı, susurluk ayranı yerine..
  • izin verseler tüm ayranı sadece köpükten imal edeceklermiş gibi duruyorlar.

    (bkz: susurluk köpüğü)
  • efendim; gençlerinin içme mekanı olarak çaylak ve şahin tepesini seçtikleri güzide memleketim.

    günün her saati içen genç adam bulunur burada.
  • geçen hafta gidişimle birlikte kavradığım kadarıyla, iyi huylu gençlerinin takılabildiği tek mekan olan çarşıdaki parkının ağaçları kesilmesiyle dazlağa dönmüş küçük kasaba.

    bir de bilen bilir; pazarın kurulduğu sokakta bulunan pidecisi meşhurdur. tost-ayran ikilisine rakip olabilecek diğer yemekler; köfte ve çorbadır. ikisini de iyi yapar buradaki ufak lokantalar..
hesabın var mı? giriş yap