• evrensel insanlık değerleri ve çağdaş uygarlık normlarının ortaya çıkardığı durumdur.

    çağın değişen paradigmalarına bağlı olarak türbanın simgesel anlam kaymasına uğramasından da kaynaklanır.

    bin yıldan fazladır tesettürü namuslu kadının alameti farikası diye yutturanların zamanı geçiyor artık.

    kadını bir mal, bir hizmet ve seks metası,
    belki daha da fenası adeta evcil bir hayvan gibi paketleyen zihniyet, artık türbanlı kadının kendisini bile kandıramıyor aslında.

    bir hayvana kontrol edebilmek için tasma takılması gibi,
    kadının,
    sahibi haricindeki erkekleri saçıyla, koluyla vs. cinsel olarak uyarmasın diye tesettüre sokulması hangi evrensel ahlaka uyar..
    maddenin doğasına aykırı bu tür aşağılayıcı uygulamayı bu çağda bir şekilde eğitim alan,
    kapitalizmin alt sınıflara pompaladığı gerici inanç sistemine hizmet eden mekanizmanın parçası tesettürlü kadınlar bile içselleştiremediği için,
    türbanı doğrudan bir hak olarak dinin özüne bağlayan paranoyak bir tavır çıkıyor meydana.

    kadını cinsel metaya indirgeyip toplumsal ve üretken potansiyelini kontrol altına almakta çok başarılı olan 1000 yıllık sistem çöküyor artık.

    tesettürlü kadının anomalisi fark edildikçe savunucuları sağa sola saldırıyor.

    din iman kisvesiyle bir kısım kadın yüzlerce yıldır seks ve domestik hizmet işçisi olarak muamele görüyor ve sadece sahibine ait olsun diye tesettüre sokuluyorsa;
    kadınların erkek tahakkumundan bağımsız biçimde hareket etmesi,
    çalışması, üretmesi,
    kendi yaşamı ve bedeni üzerinde karar alması engelleniyorsa,
    sırf bu ilkellik yüzlerce yıldır sürdüğü için
    ve din gibi dokunulmazlığı bulunan bir alanda sömürüldüğü için insanlara demokratik bir gereklilikmiş gibi empoze edilmesi en ılımlı ifadeyle ancak basiretsizlerin savunacağı bir haktır.
  • dini olduğu iddia edilen bir giyinme şartının insan haklarına "gerizekalının anlayabileceği düzeyde" aykırı olduğu halde, bir insan hakkı diye yutturulmaya çalışılmasıdır. bu kafayla, türban takmayı/giymeyi/yada ne sikimse bir temel hak ve özgürlük olarak isteyen kişi, yarın öbür gün, köle olmayı, tasma takılmayı filan da hak olarak talep edebilir.
  • "kendi kararlarını verebilecek olgunluğa erişmiş bir bireyin inancı gereği kendine ait olan kafasını kapatmasının insani hak sayılması" türünden bir argümanla yadsınamaz.
    zira inancım gereği denilen şeyin sınırları belirsizdir,
    herkes inancının gereğini kafasına göre sündürmektedir ve inancımız gereği diyerek 9 yaşında kızların kafasının örtüldüğü bir ülkedeyiz biz,
    kimse kimseyi kandırmasın.

    5.5 milyon çocuk gelin bulunan bir ülkede kimse kalkıp da kadın kendi kararıyla başını örtüyor mavalını okumasın, çok rica ederim.

    başını örtmeye gerek yok,
    kadın normal haliyle bile kendi kararlarını verebilen yetişkin midir bu ülkede?
    kocalar müsaade edyor mu kadınların kendi kararlarını vermesine?
    gerçek nedir gerçek?
    bırakın şöyle olmalı yok böyle olmalı atıp tutmalarını,
    fiili durum nedir, onu söyleyin bana?

    kadın kendi kararını filan veremez.
    kocası istemezse komşuya bile gidemez kadın bu ülkede çoğu yerde.
    kocası istemezse çalışamaz,
    istediği ayakkabıyı giyemez,
    kocası izin vermezse ailesini bile göremez bir çok çevrede,
    türkiye'nin gerçeği budur ve her bok için kocasından izin alması gereken ve kocasına hizmet etmeyi sadece dininin değil fıtratının gereği sayan kadın ve erkeklerin ağırlıkta olduğu bir toplumda yetişkin bireyden de söz etmek mümkün değildir.
    terbiyesizlik etmeyin ülkenize, toplumunuza, insanınıza..
    yetişkin bireylermiş.. sevsinler, pöh!
hesabın var mı? giriş yap