• turkce yazim hatalari ile ilgili, benim $u ana kadar okudugum en yetkin kitap. radikal kitap'tan tanidigimiz necmiye alpay'in ba$arili eseri.
  • "faydalı bir eser" diye buna denir. türkçe'yi doğru yazmak (ve hatta konuşmak) isteyen herkesin edinmesi gereken kitap. ayrıca en sonunda ingilizce'den türkçe'ye yapılan çevirilerde dikkat edilmesi gereken kelimelerle ilgili birkaç sayfalık bir bölüm de var.
  • iş nedeniyle aldığım, sürekli başucumda duran müthiş kılavuz.

    zaman zaman iş için bile değil, hobi olarak okuduğum da oluyor.
  • alfabetik şekilde ilerleyen ve yazım hataları, anlatım bozukluğuna yol açan hususlar, kelimelerin doğru kullanımının nasıl olması gerektiği, dilbilgisi kuralları ile noktalama işaretleri hakkında bilgilere yer verilen necmiye alpay eseri. mesela 'virgül' kelimesi bu eserde 'virgül sorunları' olarak işlenmiş, birkaç sayfa süren bu incelemede virgülün kullanımında çokça yapılan hatalara ve doğru kullanımın nasıl olması gerektiğine yer verilmiş. tdk yazım kılavuzu ile beraber alanındaki başucu eserlerdendir.
  • beceri kavramı zaten bir işi yapabilme anlamı içerdiğinden, "yazabilme becerisi", "toparlayabilme becerisi" vb. sözler gereksiz birer anlamsal yineleme oluşturuyor. "yazma becerisi", "toparlama becerisi" vb. yeterli

    (bkz: bilme becerisi)

    (bkz: necmiye alpay)

    (bkz: türkçe sorunları kılavuzu)
  • kısa süre içinde kitap almayı düşünüyorsanız bu kılavuzu satın alın. azıcık kurcalayın. ara ara bakın.

    bak çok net söylüyorum. pişman olmayacaksınız.
  • ben de ne zamandır bu kitabı almak istiyordum, okuduktan sonra editleyeceğim bu girdiyi
  • imla tercihleri üzerine okunabilecek, kılavuz olarak kullanılabilecek güzel bir kaynak. kültür yayıncıları genellikle bu kitabı referans alırlar. ikinci sırada ömer asım aksoy'un imla kılavuzu gelir.

    bu kitaba dair en sevdiğim şey, tdk ve türevi sözlüklerdeki gibi buyurgan ifadelerden, net söylemlerden kaçınması. örneğin, resmi kaynaklar şunu tercih etse de böyle kullanmak daha mantıklı görünüyor, gibi cümleler sarfeder.

    kitabın akışı, kılavuzlardan alışık olduğumuz, farklı sütünlarda alt alta kelimeler şekliyle de ilerlemez. alpay maddeleri sıralarken araya girer, o konu hakkındaki yanlış kullanımları mantıklı mantıklı anlatır.

    bu esere ve dolayısıyla necmiye alpay'a dair en sevdiğim şeyse, yazarın düşünme sistemidir.
  • acente
    acımtrak değil acımtırak
    âciz
    açıkgöz
    açıkoturum
    açıköğretim
    açıktohumlular
    adabımuaşeret
    adele değil adale
    âdeta
    afaroz değil aforoz
    afili
    agâh
    agaragar
    ağaçkakan
    ağustosböceği
    ahmet arif değil, ahmed arif
    ahmet muhip dranas değil, ahmet muhip dıranas
    (bkz: necmiye alpay)
  • necmiye alpay'ın muazzam imla kılavuzu. türkçeyi, hem yazarken hem de telaffuz ederken doğru kullanmak isteyenlerin bu kitaba başvurmasında fayda var. okurlar açısından faydası ise şu: okunan yazarın türkçeye olan hakimiyetini görmek için türkçenin kurallarına az çok hakim olmak gerek ve türkçe sorunları kılavuzu bu hakimiyetin kazanılmasına yardımcı oluyor.

    --- spoiler ---

    anti parantez değil, antrparantez
    fransızcadan geliyor (entre parenthèse). "parantez içinde şunu da belirteyim ki", "bir de şu var" demek.

    arttırmak değil, artırmak
    "arttırmak" biçimindeki imla, "artırmak" fiilinin ettirgen çekimi olarak kullanılabiliyor. "artırma işini birinin yapmasını sağlamak" anlamında.
    (bkz: artırmak ile arttırmak arasındaki fark)

    ayıraç
    "ayrıştırmaya yarayan ölçü, miyar" demek. "parantez" anlamına gelen "ayraç"la karıştırılmamalı.

    cirim
    "hacim" demek. "ateş olsa cirmi kadar yer yakar" deyişi, yanlışlıkla "ateş olsa cürmü kadar yer yakar" biçiminde kullanılıyor. "cürüm"ün anlamı "suç".

    estağfurullah
    "estağfirullah" biçiminde yazmamak gerekiyor. yeni kuşaklar, "estağfurullah demek, 'aynen öyle' demektir" şakasını ciddiye almışa benzerler. hayır, "estağfurullah" sözcüğü "aynen öyle" anlamına gelmiyor. teşekkür eden birine yanıt olarak söylenen, "rica ederim" ve "bir şey değil" gibi sözlerle aynı anlamda, saygı tonu belki biraz daha yüksek olan, arapça kökenli bir sözcük. sözcük anlamı, "allah'tan bağışlanma dilemek".

    genelde
    "genel planda" demek; "özelde"nin tersi. "genellikle" ile karıştırılıyor. "genellikle" sözcüğü, istisnaların da bulunduğu ya da bulunabileceği durumlarda kullanılmalı.

    ikinci el
    ingilizceden geldi ("second hand"). "elden düşme" anlamında kullanılıyor. "elden düşme"nin gözden düşmesinin nedeni, "elden düşme" deyimindeki "düşme" sözcüğünün alıcıya ve satıcıya hoş gelmeyişi de olabilir.

    katıksız
    "katıksız" sözcüğü "katışıksız"la karıştırılıyor. "katık", ekmeğin yanı sıra yenen yiyeceğin adı. "katıksız hapis" ise, "hükümlüye yalnızca ekmek verilen hapis cezası" anlamına geliyor. sorunlu örnek: "(...) sözcüklerine daha katıksız bir anlam yüklemek." öneri: "(...) sözcüklerine daha katışıksız bir anlam yüklemek."

    keyfiyet
    "keyfilik"le karıştırılıyor. "keyfiyet" sözcüğünün, "durum", "nitelik" gibi anlamları var; "keyfilik"le ilgisi yok. sözgelimi, "keyfiyetin farkında mısınız bilmem" sözü, "durumun farkında mısınız bilmem" anlamına gelir.

    mülkiye müfettişi
    buradaki "mülkiye" sözcüğünün anlamı, "asker olmayan devlet memurları'dır.

    salım/salınım
    gazlar için, "salım" fiilini kullanmak gerekiyor, "sera gazı salımı" örneğindeki gibi. "salınım" ise, sarkaçların hareketi.

    soyad değil, soyadı
    türkçede "soyad" diye bir sözcük yok. "soyadı" var: "ad, soyadı, doğum tarihi..."

    yayınlamak/yayımlamak
    türkçe sözlük'te "yayınlamak" diye bir fiil yok. yalnızca ad biçimi var: "yayın". "yayın"ın tanımı şöyle: "basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan ya da radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, "neşriyat".
    fiil olarak, "yayımlamak", "yayımlanmak" ve "yayımlatmak" verilmiş. buna karşılık, uygulamada radyo, tv vb. için daha çok "yayınlamak" fiili kullanılıyor.
    (bkz: yayınlamak-yayımlamak ikilemi)

    yaş
    sorunlu örnek: "yirmi yaşımdayım". "yaşımdayım" sözcüğündeki "m" harflerinin ikisi de aynı kişiyi gösterdiğinden, biri gereksiz: "yirmi yaşındayım" yeterli olur.
    yaşla ilgili sözcükte, yaşından söz edilen kişinin hiç belirtilmemesi de olanaksız. sorunlu örnek: "ayağımdaki yara izi yirmi yaşındayken oluştu." bu örnekte, "kim yirmi yaşındayken" sorusunun yanıtı belirsiz. öneri: "ayağımdaki yara izi yirmi yaşımdayken oluştu" ya da: "(...) ben yirmi yaşındayken oluştu".
    (bkz: yaşındayım mı yaşımdayım mı denir sorunsalı)

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap