türk erkekleri

• (bkz: turk erkeği)
• yüzde doksanı terk edilince veya aldatılınca yeni bir ilişkiye başlayana dek bütün kadınları kötüler. kadınlara nazaran daha eziklerdir ama güç kendilerinde olduğu için hep kadınların tuhaflıkları konuşulur. misal kezbanlık. bu millet tipik bir kıroluğa bile kardeşim seri köz getir derken en ufak bir yanlışlıkla direkt kezban diyebiliyor kadına. hani bu ülkede her şey olabilirsin ama rezil olamazsın demişler ya bu da onun gibi bir şey. erkek kıroluğunu delikanlılık olarak adlandırır, garibim kadınlar da her defasında kezban olarak kalır. gerçi bazıları da kadının delikanlısı şam'da kayısı diyebiliyor. onlar da tuhaf. çelişkinin dibine vurmuşlar ama farkında değiller. bir de güzel bir geyik vardır; yok efendim kadın erkek eşitse neden kadın prof olamıyor, neden kadın felsefeci olamıyor. ee olayım diyor toplum höt diyor, otur çocuğuna bak diyor. böylece tek tük çıkıyor yahut hiç çıkmıyor. bir ebeveyn kız çocuğunu erkeğinin orospusu, erkeğin hizmetkarı olmasını öğretirse, namuslu olmasını tembih ederse sürekli, bu ağır yükün altında ezilir dururlar. yok kadınlar çok yalancı, erkekler yalan söylemeyi beceremezlermiş, yok kadınlar çok plancıymış erkekler masummuş. kadının bir birey olup olmadığı bile hala tartışılıyor, hayvandan farkı var mı yok mu bakılıyor ne bekliyorsunuz?
  bir de, ben ister miydim meriç olmayı? bana kadar kalmış kadını savunmak ama bu eşitsizliğin en büyük suçlusu da kendileri. kendi hallerinden memnun olmadıkları halde kendilerini aşağılamaya devam ediyorlar. sizi alt cinsiyet olarak görenlerden hesap sorunuz.
  ve kadın meselesini halletmeden o meşhur 100 metre koşulamaz. fakat dertlerimiz başka. kadına sıra gelene kadar bir yüz yıl daha geçer.
• "hava sıcak, insanlar sıcak, garsonlar sıcak, turk erkekleri çok kibar, irina burayı çok sevdi."
  
  (bkz: irina/@ibisile)
  (bkz: helga türk erkeklerine bayılıyor)
  (bkz: helga türklere bayılıyorum dedi)
  (bkz: rakı şiş kebap), rakı güzel şiş kebab güzel
  (bkz: istanbul çok güzel)
  (bkz: istanbul çok güzel karılar yemekler süper)
• muhafazakar aile yapıları yüzünden yetişkin dönemlerinde modern olmaya çalışan ama bunu başaramayan orospu çocuklarıdır.
  
  not: orospu çocuğu annenize küfür değil. annenize küfretmek istesem "orospunun çocuğu" derdim. farklı şeyler bunlar.
• salak mısınız nesiniz anlamiyorum hemsireler.
  tek ejekulasyonluk ömrü olan varlıklara biraz fazla anlam yüklemiyor musunuz acaba?
  
  siktir edin şunları.
• çirkin, dürtüsel, sığ. bu coğrafyanın insanı zaten... aman aman. ama erkekleri daha da fena. entelektüel olanı da sırf "kız düşürmek" için entelektüel. kaç tanesinin kendi ağızlarından duydum. istedikleri kadını elde etmek için kırk takla atan edemediğinde de ego yapıp kötüleyen ya da orospu damgasını basan sefil yaratık. bu kadar dürtüsel olmak nasıl oluyor bilmiyorum. hadi al bir tanesini adam et desen emeğine değmeyecek.
  
  bu arada evet canım senden bahsetmiyorum. bu %90ı, sen geride kalan %10undansın...evet...
• sapıklar.
• nafakayı alsınlar bir yerlerine soksunlar.
  sanki herkes bana şeyma subaşı'nın eski kocası.
  iğrenç yaratıklar.
  
  artık tiksindim "nafaka olursa millet tabi katil olur"u duymaktan.
  nafaka katliam sebebi, metres olmak katliam sebebi, şu katliam sebebi, bu katliam sebebi.
  bir de onlar öldürmez ama öldüreni anlarlar. herhalde öldürmeyeni ama anlayanı dövüyor, ya da şantaj falan yapıyor.
  
  kimbilir kaç yıl hizmetçi olarak kullandığı ya da hizmetçilik beklediği karısına vereceği iki kuruşu (ki dünya'nın her yerinde evlilik sırasında edinilen malların paylaşımı vardır) sorgulayacağına devlete verdikleri 13921931 tl verginin peşinden gitseler de biz de rahatlasak.
• evet, kızgınım ve bu başlığa gelip sanki tüm milletlerin erkeklerini tanımış gibi tespit gireceğim(az biraz tanıdığım oldu). türk erkeklerinin en büyük sorunu bence saygısızlık. dolmuşta küfreden, yerlere tüküren, gece yarısı sırf canı istediği için telefonla arayan, defalarca hayır dediğiniz halde hala sizinle görüşmekte ısrar eden o dağ ayılarından bahsetmeyeceğim bu entry'de. bahsetmek istediğim, mesela işyerindeki o çok entelektüel görünen arkadaşlarıma onların hiç duymadığı bir şey anlatırken(meditasyon olabilir, bir rüyam olabilir, zürafalarla ilgili bişey olabilir) sanki hep benden o konuyu daha iyi biliyorlarmış da en iyi ihtimalle beni, bir şey anlatıyor oluşuma saygı duydukları için dinliyorlarmış gibi bir tavra girmeleri. bilmedikleri, saygı duymadıkları ve fakat meraktan da çatladıkları o konuları, özellikle topluluk içinde 'kıçımın kenarı' edasıyla dinlemeleri. onlarla konuşurken sert, keskin duvarları olan, dar bir koridorda koşmaya çalışıyormuş da her seferinde o duvarlara sert bir şekilde çarpıyormuş hissine kapılmak.. allah aşkına gidip avustralyalı forklift operatörlerinden, yeni zelandalı homeless lardan adabı muaşeret öğrenin. ve kadınlar, kadınlarımız lütfen bu ikinci gruba giren, postunu saklamış dağ ayılarından gözümüz korkmasın, biz yine en doğru bildiğimiz doğruları kendimize yakışır şekilde anlatalım dinlemek isteyene;)
• kadın konusunda çok şanslılar. zira türk kadınları güzel, temiz, bakımlı, sadık, ahlaklı, becerikli ve evciller.