• asıl başlık, " türk kadınlarının mutluluk bazında dünyada 105. sırada olması" olacaktı ancak karakter sınırından dolayı bu şekilde açıldı.

    georgetown ınstitute for women, peace and security ve peace research ınstitute of oslo kurumları tarafından belirlenen kadın, barış, güvenlik indeksine göre ve dünya bankası verilerinden yararlanarak oluşturulan listede türk kadınları dünya'da 105.sırada bulunuyormuş. en mutlu kadınlar ise izlandalı kadınlar.

    asıl tuhaf olan ise daha yeni araba kullanma hakkı, stadı giriş izni alan suudi kadınlarının(99) türk kadınlarından daha iyi durumda olması. araştırmanın haklı tarafları olsa da, türk kadınlarının sonuçta çıkan kadar kötü durumda olduğunu düşünmüyorum. zaten verilerin alındığı kuruluşun da ne kadar tarafsız olduğu ise ayrı muamma.

    link
    link1

    edit1: (#72102947) cevaben,
    well-being'in anlamlarından biri de mutluluktur. aynı zamanda türkçe'ye çevirirken kadınların iyilik hali sıralamasında... şeklinde çevirmek pek de doğru olmayacağını düşünüyorum ki iyilik hali sağlıklı olma haline gelir çoğu zaman. hatta sağlık kelimesinin tanımı who tarafından "bla bla açısından iyi olma hali" diye açıklanmış. aynı zamanda sense of well-being yani iyi olma duygusu da mutluluk olarak çevrilebilir. ingilizce-türkçe çeviri yaparken direk kelimesi kelimesine çeviri yapmanın doğru olmadığını ve çevirimde bir hata olmadığını düşünüyorum. kısacası well-being'in sağlık veya iyilik hali yerine mutluluk olarak çevrilmesi daha doğru geldi bana. ayrıca metinde women health index değil women, peace and security index diye geçiyor. bence bir daha okuyun yazıyı.
  • sıralamada yer bulması bile beni şaşırtan hede
  • ya ne olacağıdı?
  • (bkz: türk erkeğinin ortalama penis boyunun dünyada 105. sırada olması)
  • etiyopya kadinlarindan daha mutlu bizim kadinlarimiz. bardagin dolu tarafindan bakin bir de *

    edit: (bkz: ironiden anlamayan nesle asina degiliz)
  • sebeplerinden en önde gelenini açıklıyorum: islam.

    net.
  • ne istediğini bilmemelerinden kaynaklı durum.. tabi bu duruma türk erkeklerini de katmak yanlış olmaz.. toplum olarak sürekli bir arayış içerisindeyiz.. başkalarının yaptıklarına özeniriz.. her konuda batıyı örnek alırız ama yaptıklarımız ortadoğu.. tabi araştırmada suudi arabistan daha ön sıralardaymış.. muhtemelen onlar durumlarını kabul edip yaşamlarını da ona göre şekillendiriyorlar..
  • kendimi gülen bok gibi hissettiğim bu günde bunu okumak manidar oldu. bir yandan “hayatın anlamsızlığı, ben nasıl bir hayat yaşamak istiyorum” gibi başlıklar görüyorum. sanırım zihnimi kontrol ederek kendimi intihar etmem sağlanmaya çalışılıyor! aklımı kaçırıyorlar sanırım, arkasından da koşamam zira üşeniyorum.

    bence kadın/erkek bu diyarlarda mutsuzluk sıralamasında pek fark çıkmayacaktır. mutsuz ailelerden oluşan mutsuz bir toplumuz.
  • sıkışık toplum yapısının kadınlar üzerindeki baskısının beraberinde getirdiği bir durum. bilirsiniz ki, bireyler sosyal şartlanmalardan da etkilenir ki güncel durum -biz kadınlar- için o kadar iç açıcı gözükmüyor. türk kadının insan ilişkilerinde başarısız olmasının sebeplerinden biri de as toplumun köhne ve sıkışık normlarıyla dizayn edilmiş olması. kadınlık denen kavramlaşma buna göre şekillenmiş toplumda. zaman zaman bu kırılmış gibi gözükse de şu durumda hiç de öyle gözükmüyor.türkiye gibi coğrafyalarda yaşayan kadınlar defalarca kez düşünmek durumunda kalabiliyor birşeylere başlarken. ta çocukluktan yaşlılığa kadar süren bir süreç de olabiliyor. ben dahi çocukluk ve ergenlik travmalarım(ki bunlar en fazla 3-4 senelik)yüzünden sıkışıklık hissediyorum. bu konuda bazı tip kadınları da hatalı bulduğumu söylemeliyim. (özellikle kişiliğini ve yaşam alanını bu hastalıklı normlara göre oluşturmuş kadınlar ve bunu yapmayan hemcinslerini ötekileştirenler.)
hesabın var mı? giriş yap