• malesef ki kadınların çözemedikleri problemdir.

    geçmişte yaşadıkları ilişkilerden mi, yoksa başka başka şeyler mi bilmiyorum ama cidden olan problemdir.

    3 gün önce iki tarafı da tanıdığım ve birbirlerini çok sevdiğini gerçekten inandığım arkadaşlarım ayrılmışlar. adama nedenini sordum.
    “bir kere telefonumu karıştırdığını gördüm. kızmadım ve bir daha lütfen yapma dedim ve konuyu uzatmadan kapattım” dedi. çok zaman geçmeden bir daha görmüş karıştırdığını ve ilişkiyi bitirmiş.

    neden karıştırdığını sorunca “bilmiyorum merak ediyorum” cevabını almış. sebebe bak hele hele.

    az önce de bir entry gördüm ve kadınların çoğunun piskopat ya da ciddi güven problemlerinin olduğunu düşünmeye başladım.

    ifşalamamak için entryi yazan kişinin ismini kırptım.

    https://eksiup.com/p/j2300041j2t8

    yapmayın hanımlar. yapmayın.
  • problemin temeli aileye dayalı diyebilirim, bilinçaltında bırakılma, kandırılmaya maruz kalan çocuklarda olur. baban evden çıkarken bi yere gitmiyorum hemen geleceğim deyip iş gezisine gider bir ay gelmezse, geçmiş olsun. merak diyerek geçiştirenler hep ya aldatıyorsa, ya bırakırsa korkusu yaşayanlar.

    güzel haber, onların saçını okşayın. bunu çok severler. bu esnada da sevdiğinizi ve onu asla bırakmayacağınızı söyleyin, uyku öncesi evrede özellikle. dizlerinizde uyuturken..
  • umarım hayat bizi sevgilinin sosyal medya hesabının şifresini isteyecek kadar düşük seviyeye indirmez. güvenemiyorsan zaten ilişkin kalitesizdir.
  • yaşadığı ağır tecrübelerin karşılığı.
  • asıl sorun, iki kişi arasındaki olmayan güvendir. partneriniz size asla yanlış yapmayacağını bilirse, asla böyle bir şeye yönelmez. ben hayatta yapmam diyen biri bile, karşısına öyle bir sevdiği kişi çıkar ki, kendini telefon karıştırırken bulabilir. ben böyle değildim diye şok olur zaman zaman ama yapmaktan geri duramaz. en psikopatını düşünün şimdi. bir çoğu babasının telefonunu asla annemi aldatıyor mudur diye karıştırmaz mesela. çünkü konduramaz. ama güvenini sarsacak bir şey görürse babası da olsa bakar anası da. partnerlerin birbirine tam güvenmesi kolay değil biliyorum. sonuçta herkes farklı anlamlar yüklüyor güvene. kimi aradığında ulaşamayınca kıllanır, kimi telefonu masaya koymayınca. kimine ne yaparsa yapsın koşulsuz güvenirsin, kimini ne zaman hata yapacak diye pusuda beklersin. tamamen ikili ilişki bu.

    ikinci opsiyon kişilerin kendine olan güvensizliği. bu zaten konuşulmuş, tekrar anlatmaya gerek yok.

    hep derler madem berabersin, güveneceksin. günümüzde güven zor kazanılan bir duygu. bakın kazanılan diyorum, en başta duyulan bir duygu değil. sevgi kazanılmaz mesela, o kendi oluşur. güven öyle değil, önce test edilir, belki defalarca test edilir ve nihayet belki ondan sonra ancak.

    son olarak bunun cinsiyeti kesinlikle yok. genelde erkeklerin adı çıkmış aldatan olarak ve bir ön yargı var kabul. günümüzde öyle olmadığına eminim hepimiz defalarca şahit olmuşuzdur. bu sayede bir sürü psikopat kıskanç erkeklerde türedi. modern olanlardan bahsediyorum tabii ki. çomar olanlar hep vardı maalesef. onlar konu dışı.
  • türk kadınına güvenenleri bir kaç farklı milletten (türk ırkından gelmeyen) özellikle de rusla gerçek anlamla arkadaş olmaya davet ediyorum. yalanlar, entrikalar üzerine hayat kurmak türk kadını için sıradan bir tutum. bir kadın size güvenmiyorsa ki canlı yaşadım bunu, kendisi bi boklar yiyordur ve içgüdüsel olarak sizin de yapacağınızı düşünüyordur net, sekmez. o yüzden çok anlam yüklemeyin bu tip insanlara, emin olun herkese aynılar, işlerine gördüğünüz sürece varsınız her anlamda. alışverişi flört olarak adlandıran tek ülke türkiyedir.
  • (bkz: kişi kendinden bilir işi)

    kadin-erkek farketmez, bu kadar guven sorunu olan insanlar genelde en cok seyi saklayanlardir. kendilerindeki bu davranis karakterlere o kadar islemis ki, digerlerinden de bunu beklerler. durmayin, uzaklasin.
  • defalarca bu yüzden canım sıkıldı. mağdur olduğum da oldu. hala erkekleri neden alakadar ettiği soruluyor. çünkü geçmişte malın biriyle her haltı yaşayıp ondaki pişmanlıklarını bizim üzerimizde hafifletmeye kalkıyorlar.

    tacize uğrayan kız da tanıdım, geçmiş ilişkisinde şiddet görmüş veya şantaj yapılmış kızlar da tanıdım. hatta sırf yanlış adamlara hayvan gibi ayrıcalıklar sunup sonra mağdur olanlar tanıdım. hepsiyle de ilişkim bir şekilde arkadaşlıktan fazlasıydı. çoğu zaman sevgiliydik. çoğunda da ilişki esnasında birtakım sorunlar yaşadım. bu bazen sözüme inanmamak oldu, bazen tam teslimiyet haline geçememek şeklinde oldu. hepsinin sebebi geçmişteki olumsuz tecrübeleriydi. geçmişteki eşekliğinin bedelini bana ödetmeye kalkıyorsa benim gözümde o kızda güven problemi vardır. bu benim için soğuma sebebidir. çünkü benim kişiliğimi, karakterimi hiçe sayıp bana pislik gözüyle bakıyor demektir. "madem güvenmeyeceksin niye benimle birliktesin?" sorusunu sorunca da bir cevap alınamıyor maalesef.

    ya hadi aşkı meşki geçtim. dümdüz seks muhabbeti yapılıyor diyelim. onda bile "aşkım bakınca sil ama tamam mııı?" diyen kız modunu açıyorlar. hiç tanımadığın ve muhtemelen görmeyeceğin insan fotoğraf atıp daha bakamadan niye siler? hadi kaydetmemden korkuyor desek kaydetsem kime ifşa edeceğim? bakmama izin yoksa niye yolluyorsun? bak işte bunda bile böyle yapan birisi cidden çok tehlikelidir. güven problemi bir yere kadar normal de bu tür şeyler kişilik hakkında büyük sinyaller veriyor. ben iyi bir gözlemci olduğuma inanırım ve bunu kesinlikle söyleyebilirim. bugüne kadar güven probleminin dozunu ayarlayamayan birisinin sağlam çıktığını görmedim. hep büyük problem, hep büyük sıkıntı çıktı buz dağının görünmeyen kısmından sürpriz olarak.
  • lokal bakis acisidir. biraz genis bakilinca turk insaninin asagilik kompleksine evriliyor.
  • hayatımdaki kişinin telefonunu/cebini v.s.bugüne kadar bir kere bile karıştırmadım, sorgulamadım. kendim asla yalan söylemediğim gibi, salak olduğum için değil de, hayatımdaki insana güvenmiyor olmayı kendime hakaret saydığım için tarafıma söylenen her söze itibar ettim, hiçbir zaman dedektifçilik oynamadım.
    bu tavrım sonucunda gözüme sokmak istercesine bilinçli açık vermeler, nedense tam yanımda gizemli havası verilmeye çalışılan bir takım telefonlaşmalar, "hay allah nasıl da cebimden senin ayağının önüne düşüverdi o başkasına aldığım aşırı belli olan kolye öyle" benzeri kasti salaklıklar yapıldığını gördüm.
    bunları önemsemedim, tepki dahi vermedim.
    istatistik çıkaracak kadar çok birlikteliğim olmadı ama gördüğüm şu ki; çoğunluk hoşuna gitmiyormuş gibi davransa da, kıskanılıyor olmayı kadın/erkek herkes istiyor.
    ben? ihtimallere açık olduğunu belli eden, ima eden, direkt söyleyen v.s.kim varsa, uğurlar olsun deyip selametledim. düz insanım blöf sevmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap