• bu konuyu daha kibar bilimsel perspektifde irdeleyen haydar dumenhadiseyi,

    "saglik hur iradeye dayali partner seciminin olmadigi toplumlarda dejenerasyon kacinilmazdir"

    diyerek ozetlemistir. ask cocugu kavraminin da isiginda serbest olarak atip tutarsak diyebiliriz ki, cinsel partner secimine ilk asama olan flortun 80li yillarda bile bu milletin vekili olabilmis birisi tarafindan "orospuluk" olarak kabul edilmis oldugu dusunuldugunde turkiyede bu ve fotokopisi sosyal yaptirimlar sebebiyle evrimin dogal mekaniginin sekteye ugramistir.

    bu kollektif bilincaltimiza sirayet etmis aclik ve arayisin irc de icq da, turk genci tanismak ister seklinde gozlemlenmesi cok da garip degildir. turkiye bilinmeyen bir sebepten ircden , icq dan ve sozlukten en cok partner caprazlanmasinin yasandigi toplumlardan biridir. bunu cogu zaman yaptigim gibi kicimdan uydurmuyorum; irc serverlarinda varolan zurna gercegini bilen bana hak verecektir. bu aclik, gormemislik duygusu suphesiz bizden onceki kusaklarda da aile ici, birey ici buyuk catismalara, sakatliklara sebebiyet vermis, evliliklerin biyolojik eyvesi olusmadan kurumluk cevresini cirkinlestirilmistir. boyle bir besige dogacak cocugun cirkin degilse bile cirkinlesmesi kacinilmazdir.

    gavur teriminden ceviri ask cocuguna ek olarak zevksiz sikis mahsulu diye ozturkce yaklasimimizda birbirine cinsel anlamda yakinlik duymayan partnerlerin cocuklarininda arzu edilen estetik standardin zayif kalabilme ihtimali kayda deger bir orandadir. isin daha yurek kakan kismi birbirini tanimayan partnerlerin cocuklari evrimsel saglamadan her anlamda uzak kalacaklari icun dikkat cekici bir seviyede gerizekali olacak, mevcut zeka geriliklerinin handikaplarini en aza indirecek saglikli bir ebeveyn duosundan da mahrum yetistiklerinden kompleksli gerizekali olarak toplumda birey olarak yer alacaklar, baska kompleksli gerizekalilarla evlenip logaritmik artisa gececeklerdir. bu baglamda abazanlik turkiyenin en buyuk sorunudur

    elbette bu keyfi bilimsel yaklasimin yani sira ekonomik darlik sebebiyle pacozluktan musdarip bir ulusun guzel gorunmesine imkan yoktur. kulkedisi masaldir, efsane fenerbahcenin donusu kadar okuyanlari mutlu etmekten ote inandiriciliktan uzaktir. ayrica kulturel anlamda guzel gorunmek icin bakim ve hususi ozen gostermek muslumanliktan sonra yeseren tesettur duygusuyla olsa gerek turk kulturunde cok sik rastlanan bir olgu da degildir.

    yine kultur emperyalizminin uzantisi olarak bati standartlari ve kodeksinde belirlenmis guzellige dogulu turkiyenin ayak uydurmasi cok zordur. medya tarafindan da asilanan batili guzellik degerleri turk fizyolojisiyle fazla benzerlik gostermemektedir. dikkat ediniz bayanlarda kabul edilmis guzelligin temsilcileri genellikle gocmen nufusun yuksek oldugu merkezlerden cikmaktadir. turk toplumu bati standardinda sinifta kalan cirkinliginin her daim farkinda olup renkli gozlu, sarisin karsi cinse yonelmek egilimindedir. evrimsel acidan mutluluk basliginda cok daha akli basinda bahsedilmis dunya capinda bir rekabette kural koyma sansi olmayan turkler kendilerine bir omur boyu "neden cirkiniz?" sualini soracak, uzulecektir.
  • konuyla ilgili atasozlerimiz ise az evvel belirttigime nispetle turk atasozleri bana su konularda karsi cikmislardir.

    dazlayan daza duser kel basli kiza duser (ask cocugu kavrami yanlistir, ana baba ne gosterirse begenmeli, kusur bulmamaliyiz)
    guzellik ondur dokuzu dondur (turk kulturunde estetik kaygi, guzel gorunme kulturu yoktur diyorsun ama al iste simsek gibi cevabimiz)

    ve de

    esmere al bagla karsisina gec agla(batili guzellik kodeksinin yaptirimi diktasi bizi aglanacak duruma sokmaktadir) seklinde ozetlenmistir.
  • babanemin; "allah bize iman güzelliği vermiş" dediği ilginç cevabının sorusu.
  • sacma sapan bir dusunce. ben sirp askerlerinin bosnali kadinlara tecavuzlerinden olmus cocuklari da gordum, oldukca guzeller. yani oyle bu isler zevkle sevisme masali ile alakali degil. burda kime gore neye gore diye sorarim kardesim sana.. simdi bizim turk delikanlilari isvecli kizlari begenirler, cok guzel bunlar derler, neden boyle bir genelleme yaparlar? aslinda hepsi entegre uretim tesisinden cikmis insanlardir bunlar.. annesi 1.75 sarisin, yapma burunlu, babasi 1.85, sarisin, yapma burunlu (yani bu yapma burun dedigim de hani girintisiz cikintisiz ismarlama burun tiplerinden).. simdi boyle bir ciftten tabiki yine bu ayarda bir mahlukat cikar ortaya.. yani sevisme ile falan alakasi yok.. simdi bizde de, illa ki burunda bir kemik olacak, annede var, babada var, e sende de olacak be guzelim.. simdi konummuza geri donersek, isvecliler guzel, turkler cirkin degildir.. anlayis, bakis acisi onemlidir burda.. simdi 100 kisiden 90'i benim gibi dusunmeyecektir ama bence penelope cruz, nicole kidman'dan en az 10 katha guzeldir, cekicidir, bastan cikaricidir.. cunku nicole entegre tesis urunu, fabrikadan cikmis..
  • sevgisiz büyümek, büyütülmek, büyütmeyi öğütlemek. çocukları geceleri uyuduktan sonra sevmek, sevginin zayıflık olduğunu benimsemek.
  • bircok insanin ustune alinip bozulacagi cumle.
  • kotu beslenmek, kotu kosullarda calismak, kotu kosullarda egitilmek vs. vs. vs... genlerinden miras aldigi birtakim fiziksel ozellikleri kotu yasayarak daha bir dominant yapmistir turk halki. ama bunu yapan o halk midir yoksa basina coreklenmis devlet yilanimidir bilinmez. ne bahtsiz halkmisiz. hem kel hem fodul hem cirkin hem fakir hem cahil... yeni nesilin akli da bi tarafina kacmis guzel* irk icin kollari sivamis!

    saka gibi ama degil (bkz: egitim sart)
  • insanin, kendisinde zaten bulunan genleri aramasi gereksizdir, yani gozunun disarda olmasi dogaldir (bkz: gozu disarda olmak)
    ote yandan, bireyin kendisine benzeyen bir es secmesi de belirli sartlar altinda (basarili oldugu gorulmus ozelliklerin tercih edilecegi durumlarda) beklenen bir durumdur, yani kimin (benzer genotip ya da farkli genotip) guzel gorundugu, gozlemcinin ve cevrenin o anki durumuna baglidir
  • batılı güzellik anlayışının bile durduğu yerde durmadığı ortadayken kendimizi oynak bir anlayışa göre değerlendirip kafamızı duvarlara vurmak yersiz. çirkinliğin ve güzelliğin değişmeyen evrensel kuralları, orantılarla ilgilidir; yüzdeki asimetrinin fazla olması, üst beden ve alt bedende aşırı dengesizlik gibi... buna göre, türk milletinin çirkin olma sebepleri isveç milletininkinden farklı değildir. belki de buna doğuştan gelen özellikler demek lazım çünkü sonradan işin içine hastalıklar, kötü beslenme, kötü eğitim (nasıl olur deme; insanın kendini nasıl gördüğü, özgüveninin olup olmaması, ayakta duruşunu, bakışlarını bile değiştirir), kötü muamele, hayat şartları vb. dış etkenler giriyor.

    geçinebilmek için iki büklüm elde çamaşır yıkayan bir kadının olası görüntüsü nedir? muhtemelen kambur durur, saçları kötü kesilmiştir, belki kötü boyanmıştır, makyaj nedir bilmez, manikür ve pedikür yaptırmaz, yaşadığı şartlar ve muhtemelen koca dayağı derdinden erken yaşlanma belirtilerine sahiptir (yok canım, o kadar da uç bir örnek değil; türkiye istanbul değil; istanbul da etiler değil). bakımsızlığın ötesine geçmistir artık. bundan sonra bir isveçli gibi yaşasa bile güzelliğinden çok şey uçup gitmiştir. peki, bu örnek kadınımız hep mi böyleydi? bu çirkinliği (?) doğuştan mi? 16'sında nasıldı? eğer az önce bahsettiğimiz orantısızlıklara sahip değilse çirkin diyemeyiz. belki çok güzel de değildir ama çirkin de değildir. peki, üzerine sonradan yapışan şeyler yüzünden niye çirkin çocuk doğursun? o kadar genlerine işlemiş olabilir mi? evrim çoook uzun bir süreçte işlemez mi? bizim daha tarihimiz ne ki, gen havuzumuzu bozmuş olalım?

    bu kadar yazmamın sebebi, tam da bu sabah otobüste gelirken otobüstekileri incelemem ve bu konuyu düşünmemdi. size ne tabi ama yazasım geldi bi kere. çirkin miyiz gerçekten diye düşündüm. neye göre? kime göre? rubens'in kadınlari geldi yine aklıma. bir zamanlar bıngıl bıngıl olunca güzellik abidesi olurken şimdi tedavi edilmesi gereken bir obezsin. çok gerilere gitmeye gerek yok. 80'lerin klasik güzel ve sağlıklı görünen süpermodellerini düşünün, sonra da hepsi transtaymışcasına donuk gözlerle dolasan, blumia'dan muzdarip gibi görünen yeni modelleri... güzellik ve çirkinlik işte bu kadar orospu kavramlar.

    aşk çocuğuna gelince... sevgiyle büyüyen bir çocuğun aldığı elektriği pırıl pırıl dışarı yansıtmasıdır onun bize güzel görünmesi. biz buna ruhun güzelliğinin/çirkinliğinin dışa vurması deriz bizim oralarda. ruhdan kasıt da öyle çok soyut bir kavram değil. belki kişilik, belki duyguları, belki düşünceleri, hepsi... viktorya döneminde bakire kızına evlendiği gün "gözlerini kapat ve britanya'yi düşün. bu senin vatani görevin" diyecek kadar aşk ve cinselliği bastırmış annelerin, kızlarının doğurduğu evlatlar hangi sürede aşk çocugu oldu, bu genlere n'oldu, nereye koşuyorlar, bir de bunu merak ediyorum.

    anlamak istemeyenler için opsiyonlu meali: çok çirkinim. gelmeyin üstüme!
hesabın var mı? giriş yap