• kendisi de çingene olan fakat bunu 65 yaşına kadar saklayan mustafa aksu'nun, devletin ve toplumun çingenelere karşı olan tutumunu değerlendirdiği kitabı.
  • (bkz: bucuk)
  • hayati genel itibariyle dokuz sekizlik yasamaktir...

    tabiki bu dokuz sekizlik yasam tanimda verildigi gibi naif degildir malesef cingeneler icin turkiye'de. kimileri tarafindan her an asagilanmayi, ulkede yasayan diger insanlar (kimi) tarafindan en asagi tabaka olarak gorulmek, kendisine karsi kesin hukumlu davranilacagini bilerek yasamak zorunda olmaktir turkiye'de cingene olmak. kesinlikle turkiye'de yasamasi en zor irka/topluluga mensup olmak ancak buna buna inat tum turkiye'yi eglendirmeyi kendine bir borc bilmektir turkiye'de cingene olmak...

    seviliyorlar otekilestirilmeden bunu bilsinler...
  • türkiye'de kürt olmaktan daha zordur. kürtlere, hatta suriyelilere bile din iman muhabbetine kardeşimiz diyenlerin daha bir tanesinin bile romanlara kardeşimizdir dediğini görmedim de duymadım da.

    bu arada:
    (bkz: kelmange kako)
  • nasıl bir zorluğu var merak ettirmiştir.

    almanya'ya gidip türk gibi yaşamaya çalışsam, adamların sistemine aykırı davransam beni sevmemeleri anormal olur mu sizce?

    türkiye'de x olmak zordur edebiyatını samimi bulmuyorum üzgünüm.

    edit: sokakta düğün yaptıkları için 'çingene düğünü' diyormuşuz. paşam yüzlerce, binlerce insanın yaşadığı muhitteki insanları umursamadan düğün yapacak. kendi soyununun 'saygısız' olarak nitelendirilmesi için efor sarfedecek. söyleyince de biz kötü olacağız. iyiymiş paşam.

    bir toplumda yaşıyorsanız, o toplumun kurallarına uymanız gerek. biri beni gösterip 'yaramazlık yaparsan seni ona veririm' derse oturup düşünürüm bunun sebebini. ne yaptım, nasıl bir intiba bıraktım ki benim hakkımda böyle düşündüler derim.
  • ayrımcılığa maruz kalırlar. dünyada gördüğüm en neşeli, en tatlı insanlar.
  • çocukların “seni çingenelere veririm.” diyerek korkutulduğu bi’ ülkede “ne zorluğu var?” diye merak edenler de varmış.

    maslesef ki memleketin neredeyse yarısından fazlası tarafından “72,5 milletin buçuk kısmı çingeneler işte.” tanımlaması yapıyor. çevrenizde varsa bilirsiniz. bi’ arkadaşınız kürt, türk, azeri bi’ arkadaşından bahsederken ismiyle anımsatır ama bahsettiği arkadaş çingeneyse isminin başında ya da sonunda mutlaka “çingene” diye belirtir. bi’ adres tarif edecekse “ahmetlerin, ayşelerin evin sokağı” değil. “çingenelerin sokağı” olur hep. sen sokakta düğün yaparsın, eğlence olur. o yaparsa mutlaka “çingene düğünü” olur. bi’ keresinde bi’ ifrar etkinliğine katılmıştık. babası, hızlıca yemek yiyen kızını “çingenelik yapma” diye uyarmıştı.

    daha buraya neler yazarım. en basit şunu söyleyeyim. yan yana iki tane lokanta olsun ve bu lokantalardan birisini çingene arkadaşlarımız işletsin ve yemekleri çok daha güzel olsun. nafile, batar o lokanta maalesef.

    faşistlerin en büyük dayanağı da hep aynı. “adamların sistemine aykırı davransam ...” e iran’da saçını azmak isteten kadınlar ezilmiyor o zaman bu mantıkla. sonuçta sistem böyle.

    neyse. zordur arkadaşlar. maalesef çok zordur. çevrenizde çingene insanlarımızın çoğunlukta olduğu bi’ mahalle varsa isminin ne olduğunun hiç önemi yok. orasının adı bellidir. çingene mahallesi.
  • olumsuz şöhreti ziyadesiyle haketmektir, evet toplumda kabul görmüş kanıyı yıkmak zor. çingeneler her istedikleri yerde iş bulup çalışamıyorlar. lakin bir topluluk hiç mi kendini düzeltme eğilimi göstermez, hiç mi bir araya gelip düzgün bir iş kolunda namuslu para kazanma girişiminde bulunmaz, adım atmaz?
  • konu cingeneler olunca herkes cok cesur yorum yapiyor bakiyorum da :)
    ne guzel elestirmissiniz ancak cingene yerine x veya y yazsaydi boluculuk yapmayindan tutun da irkcilik hastaliktir a kadar giderdi.
    hahahaaha politic correctness lol

    tanim: zordur.
hesabın var mı? giriş yap