*

  • ögrenmeye ket vurduran ezbere dayanan, saçma sapan zorunluluklar koyan yapıcı olmayıp yıkıcı olan...
  • turkiyedeki genclerin egitildigi sistem.
  • insanlari gereksiz yere okuldan nefret ettiren sistem..
  • akli basinda hic bir ogrencinin memnun olmadigi dusunuldugunde radikal degisimler gecirmesi $art olan carpik sistem.
  • turkiye jokey kulubu de ayni sistemi kullanir ve seckin safkan yaris atlari yetistirilir.
  • sos veren egitim sistemi.
    [yuzeysel entel ekolu]
  • öğretmenlerine yeterli para vermemesi yüzünden üçbeş öğretmeni birleştirip dersane kurduran eğitim sistemi. zaten birçok öğretmen bu işi yaptığı için elindeki imkanlarla (okuldaki öğrencileri mesela) olayını (cebini) yapmaya çalışır. gene işe yaramazsa elindekini (not defteri, sözlü, yazılıda eksik puan vermeye gidecek kadar) kullanıp sike sike dersanesine gidersiniz... haa gene mi gitmediniz? o zaman:
    1. 4.50 yapacağınız karne notunuz birgüzel 3.03 e çekilir.
    2. saçlarınız dökülür, yüzünüzde stres sivilceleri çıkar( uzun zamandır geçmedi .mına koyum)
    3. 2. sebepten dolayı kimse sizinle çıkmak istemez. en güzel yıllarınız boş geçer. öpüşmeyi öğrenemezsiniz...
    4. yıl sonunda dünyaya küsersiniz, 4 ay dışarı çıkmazsınız, paso uyursunuz, yemek yiyemezsiniz. tek dostunuz (varsa) bilgisayarınız olduğunu anlarsınız.

    (bkz: based on a true story)
  • gerçekten de türkiye'de sürekli eleştirilen ama yerine bir sistem önerilmeyen boktan şey. ne yazık ki bu derdi yaşayan öğrencilerin çilesini bilen hocalar, ki tahmin edilenden çoktur bu, bile buna karşı iken parasal güç odakları*, iplemez halk ve "daha önemli işlerimiz var" saçmalığından muzdarip yönetim ile "ne olacak bu fenerin hali" diyaloglarına geçiş niteliğindeki geyiklerden öteye geçemez bu tartışmalar. "öss olmasın" diyen insanların öss yerine farklı nitelikte ve akla yatkın şeyler önerememesi veya notlandırma sistemi/ders programı/müfredat üzerine sadece lak lak edebilmesi de sistemimizin yaratıcı zekayı nasıl da çıtır çıtır yediğinin bir göstergesidir zannımca.
  • devamsızlık izni ile isabetli bir noktaya parmak basılmıştır. şöyle ki, madem bütün sistemin tek sınava odaklı, o zaman niye müfredata o sınavda çıkmayacak şeyler koyasın ki? eğer koyarsan insanlar haliyle okula gitmez.

    başka bir nokta ise türkiyedeki rapor kandırmacasıdır. ne olursa olsun, kendini kötü hissetme (ciddi anlamda), akraba vefatı gibi durumlarda bile bahane olarak doktor raporu alma zorunluluğu, insanları açık açık bu sahtekarlığa itmektedir. bu da apayrı bir dingilliktir zannımca.
hesabın var mı? giriş yap