• benim için türkiye'de yaşamaktan nefret etme sebepleri arasında zirveye oynayan durum. kışın en soğuk gününde bile dışarı çıkarken doğru dürüst kalın giyinmeyi imkansız kılar. dışarısı -5 derecedir, kazak, mont filan giyeyim dersiniz, beş dakika sonra girmek durumunda kaldığınız kapalı mekan (toplu taşıma aracı, sınıf, ofis) havasız olmasının yanında nereden baksan 25-30 derecedir. bir cam açmaya kalksanız linç edilirsiniz zaten. tamam, dışarısı soğuk, ısıtmak lazım, ama tişörtle bile durulmayacak kadar ısıtmanın anlamı ne? insanlar zaten soğuğa uygun kıyafetler giyiyor, şöyle makul bir sıcaklığa kadar ısıtsan yetmiyor mu?

    kendimce bulduğum çözüm yaz-kış kısa kollu tişört giymek, üzerine de mevsime göre kolay çıkarılabilecek fermuarlı kapüşonlu sweatshirt - mont geçirmek; en son ne zaman kazak giydim hatırlamıyorum. hatta bunları sürekli giy-çıkart yapmaya üşendiğimden çoğu zaman buz gibi havaya tişörtle çıkıyorum, biliyorum ki kalın giyinmeye kalksam günümün çoğu rezil olacak, yolda 15-20 dakika üşüsem yeğ diyorum.

    hayır, bu olayla ilgili en anlamadığım kısım doğalgaz* zengini bir ülke falan değiliz ki "topraktan fışkırıyor, biz de boşa gitmesin diye yakıyoruz, sıcaklarsanız cam açın" densin. arada tepkileri göze alıp camı açmaya kalktığımda (ya da yalnızsam, ama ısıtıcıya müdahale imkanım yoksa, mecbur pencere açtığımda) içim sızlıyor, hem aşırı ısıtıp, hem de bu ısıdan kurtulmak için anlamsızca doğaya salıyoruz. sebebi türk insanının sıcağı fazla sevmesi mi, yoksa şoförün veya ısıtmadan sorumlu birimin "tasarruf için doğalgazdan-yakıttan kısıyorlar demesinler, açın sonuna kadar" düşüncesi mi bilmiyorum; ama kapalı mekanları saunaya çevirmeye çalışmak yerine, dışarının sıcaklığıyla uyumlu, makul bir sıcaklığa kadar ısıtsak daha iyi olacak bence.
  • insanımızın daha mikrop teorisine geçemeyip, zatürresinden gribine birçok hastalığın soğuktan kaynaklandığına inanmasının sonucudur. halkımız sürekli soğuktan hasta olacağı paranoyasıyla yaşar. ve bu, türkiye'yi bir arada tutan çimento gibi sınıflarüstü bir manyaklıktır.

    yani öyle ki virüslerin* sebep olduğu kapı gibi ispatlı nezleye bile soğuk algınlığı adını vermişiz. belki de bu yüzden soğuktan korunursak soğuk algınlığı kapmayacağımızı sanıyoruz.

    işyerlerinin, toplu taşıma araçlarının, evlerin manyakça ısıtılması yetmiyormuş gibi bu konuda daha bilinçlice yönetilmesini beklediğiniz hastaneler de ufak birer cehennem gibi. herhalde hastalar ve yakınlarıyla tartışmaya girmemek için teslim olmuşlar. halbuki google'a "why hospitals are" yazın, gerisini "so cold?" diye tamamlar*.
  • türkiye'de mekanların aşırı ısıtılmasının alt kümesi.

    lan şöyle barı kafesi bol olan bi caddede gezeyim desen her dükkanın önünde 10 tane ufo, sokakları da ısıtmaya başlamış mekan sahipleri. halkın paranoyası, para kazanmak isteyen adamları neye sürüklemiş.

    hayır enerji kaynaklarında aşmış geçmiş bi ülke de değiliz, nerden geliyor bu bolluk anlamak mümkün değil.
  • site tipi evlerde yaşayıp arabaya otoparktan binen, avm'nin otoparkında inip hiç gün yüzü görmeden, yürümeden, hava almadan gezen, kanı çekilmiş, içi geçmiş soğuk kanlı insanları düşünerek gerçekleştirilen uygulama.
  • bugunlerde benim de baya bir basimi agritan sorun.

    ideal oda sicakligi 18-24 derece arasindadir.

    hasta bina sendromu dedigimiz hastaligin engellenmesi icin 22c ve altinda oda sicakligi idealdir. (bkz: hasta bina sendromu)

    gozlemim turk insani 22c oda sicakliginda soguktan titremeye baslar.

    hem insan sagligi hem ekonomi acisindan son derece sakincali.

    bu hastalikli durumu turkiye'deki soba kulturune bagliyorum.
  • (bkz: 500t)

    iett'den arkadaş varsa rica ediyorum, şu otobüslerde kışın ısıtıcıyı az çalıştırsınlar.
  • yurtdisina cikan turk'un gotunun donmasinin bir numarali sebebi.
  • sanki izlandaymışız da jeotermal kaynaklarla ısınıyormuşuz gibi. hele açık alanı ısıtmak için yakılan ısıtıcılar yok mu, gaz ithalatının önemli kısmı bunlardandır kesin.
  • "beyin haşlama" yapmayi amaç edinmişler. tepede cayir cayir yanan isitici nedir ya.
hesabın var mı? giriş yap