• birlikten dirlik dogmasi
  • - kalenin küçük, ayının büyük olması..
  • %16 sı işsiz bir milletin resmen viyana seferine çıkacak olması.
  • italyan fotoğrafçı ve gazeteci bir amcamıza göre temel sebep : "ordu".

    st. pietro meydanında gezinirken, ortamın atmosferine daha çok bürünmek amacıyla meydanı çevreleyen merdivenlere oturmaya karar veriyoruz. merdivenlere tam oturacakken ıslak olduğunu farkettikten sonra, yanımızdaki amca gazete uzatıveriyor. teşekkür ettikten sonra nereli olduğumuzu soruyor. buraya kadar her şey gayet normal. sonra daha oturmadan şak diye yapıştırıyor soruyu: sizce türkiye'nin avrupa birliğine girememe nedenleri ne? sayıyoruz birkaç sebep, ekonomi olsun, birliğin hristiyan yapısı vs. olsun, klişeler klişeler...

    sonra kendi düşüncesini söylüyor: ordu. avrupa birliği içindeki çok gelişmemiş ülkelerden bahsediyoruz. aslında durumun gelişmişlikle ne kadar ilgisi olduğundan söz ediyoruz. sonra türkiye'nin ordusunun ne derece büyük olduğuna dikkat çekiyor. avrupa birliğine girseniz diyor, tabii ki daha fazla gelişeceksiniz ve kafanız kızsa, ne yapabileceğinizi kestiremiyoruz. oldu da kızdı kafanız, bir hitler vakası daha yaşamayacağımız ne malum? ordunuzu geçtim, siyasi partilerinizde de bu askeri otorite mantığı hakim. herşeyi yapabileceklerini düşünen politikacılarınız var. %50 oy alınca halk sizi seçti diye, demokratik olmayan uygulamalar yapma hakkı geçmiyor elinize. bakın berlusconi %60 oy aldı, gücü elinde bulundurması herşeyi yapabileceği anlamına gelmiyor. amcam ak parti'den çok erdoğan'ı tanıyordu. konuşmamızın sonundaki cümlesi şöyleydi: erdoğan isn't good, military isn't good so what can be good for turkey in the future? think of it.

    evet ne kadar iyiyiz, muhteşemiz diyeceğimize, geleceğimiz için neyin iyi olduğunu düşünmek gerek.
  • avrupa birliğinin elini çabuk tutmuş olmasındandır. bir yanma hissettin mi şimdi!
    edit: varmış hatta böyle bir şey.(bkz: avrupa birliğinin türkiye'ye girmesi)
  • uyum yasalarını bir türlü çıkarmamasıdır. tek neden budur.

    türkiye'nin adaylık süreci başlamış ve müzakerelerin sonlandırılmasına, uyum yasalarının takvime bağlanıp çıkarılmasına kalmıştır iş. bu noktadan sonra yok müslümanlık, yok demokrasi yok bilmemne demek bahane aramaktır.
  • iki temel sebep gerisi faso fiso. en temel sebep türklük, ikinci sebep ise müslümanlık.
    uyum yasaları sonsuza kadar sürer, uymayan şey din. viyana kapılarına kadar dayanmayaydık ihtimalimiz vardı.
    neyse bu saatten sonra ab'nin de bir forsu kalmadı dünya düzeni değişiyor.
  • şimdi düşünün bir grup zengin çocuk top oynuyor, kıyafetleri, ayakkabıları, topları, sahaları düzenli. bunların yanına üstü başı yırtık, ayakkabısı yamalı bir tip geliyor:

    tr: selam arkadaşlar ben de oynasam mı top sizinlen?
    ab: bu ayakkabıyla mı?
    tr: haa değiştir gel diyorsun!!!

    ayakkabılar değişir...

    tr: selam naber, nereye geçsem ben forvet falan var mı?
    ab: bu kılıkla olmaz, forma numaran olmalı karışır yoksa...
    tr: mırın kırın, kem küm..
    ab: walla burada böyle.

    formalar değişir.

    tr: whatz up, ben şöyle defensla başlıyorum?
    ab: maçı bırakıyoruz zaten, bir iki sakat var. bir dahaki sefere inşallah. bu arada fena durmamış forma da.
  • sisteme, ülkesine, hukuka ve birlikte yaşadığı diğer vatandaşlarına güvenmeme. avrupa'da her şey mutlak güven üzerine kurulmuştur. senin kimseyi kazıkalamayacağın, sistemi doalndırmayacağın peşinen kabul edilmiştir. ama biz türkler, kendimizden başka herkesi potansiyel dolandırıcı, açıkgöz ya da üçkağıtçı olarak gördüğümüzden, babana bile güvenme deyişine bile sahibizdir.
hesabın var mı? giriş yap