• habertürk te her salı yayınlanan, erdoğan aktaşve ece temelkurantarafından sunulan bir nevi açık oturum. her hafta türkiye ile ilgili bir konudaki araştırmaların/anketlerin sonuçlarının yayınlandığı ve üzerine konuklarla tartışıldığı güzide bir program. özellikle ece hanımın yorumlarını seven sözlükçülere selam ederim.
  • ne zaman seyretsem tansiyonumu yukselten program. bir tartisma programi sunuculari nasil bu kadar taraf, nasil bu kadar kendilerince dogru olan gorus paralelinde yonlendirici olabilir, merak uyandiriyor. bu tutum, tartisma programi yonetmenin dogasina tumuyle aykiri. prensip olarak yapilmasi gereken, incelenmekte ve irdelenmekte olan konunun, zit gorusleri savunan ve kendi alanlarinda uzman olan ya da oldugu varsayilan konuklar tarafindan ele alinmasi; yoneticilerinse, gerekli yerlerde ve yansiz mudahaleleri ile tartisilan konuya iliskin belli basli gerceklerin ortaya konulmasini saglamasidir.

    oysa ki, bu programda diyelim ki “ermenilerden ozur dileme’ kampanyasi masaya yatirilmis, ben de seyirci olarak her iki tarafin da goruslerini ve savlarini ya da bilmedigim gercekleri ogrenmek icin islerimi erteleyerek ve birkac saati gozden cikararak gecmisim ekran karsisina. ne var ki, hala konu hakkindaki kendi gorusum degismemis olmakla beraber, program bittiginde bende kalan izlenim su:

    “aydin” hanimefendinin -konu hakkindaki gercekleri, o tarihteki kosullar ve olaylarin gelisimine de tumuyle vakif olmadigi ortada oldugu halde- ulkesini tam da amaclandigi sekilde tohmet altinda birakacak bir metne imza atmis birisi oldugu, bu nedenle de kendine hakim olamayip, kendi gorusunu temsil eden konuklarin beyanatlarini olumlayip karsi gorusten olan konuklara karsi acik acik tavir koymasi; kendi gorusunden olanlar diger konuklarin konusmalarini bolup, konusmalarina izin vermediginde bunu engellememesi; sozleri kifayetsiz kaldiginda, tam bir beyefendi olup, duzeyi dusurmeyecegi garanti olan karsi gorusten bir konuga ciyak ciyak bagiran bir diger konuga hicbir uyarida bulunmama tarafliligi; bu ve bunun gibi diger davranislari sonucu, aslinda bu programin tartisilan konu hakkinda kamuyu etraflica bilgilendirmek degil, konu hakkindaki belli bir gorusu empoze etmek oldugu.
  • moderatörlüğünü erdoğan aktaş 'ın yaptığı, habertürk'te yayınlanan başarılı siyasi analiz programı.bu akşamki programda, memleketin hızlı liberallerinden cüneyt ülsever 'in, serbest oyla seçilmiş parlementerlerle, atanmış militer bürokratların, dokunulmazlık bakımından bir ve eşit olduğunu , ilk siyasi tartışmasını yapan liseli talebe heyecanıyla savunduğuna şahit oldum. hey güzel memleketim.liberali böyleyse, ulusalcısı filan ne ola ki.
  • televizyona çıkan herkesin tuttuğunu düşündüğü nabızdır. birara etrafta birbirine taş çıkarmak modaydı (manken aşçıya, oyuncu mankene taş çıkarıyordu). şimdilerde de herkes "70 milyonun önünde" türkiyenin nabzını tutuyor. aferin, siz tutun biz takılıyoruz.
  • an itibariyle kemal kılıçdaroğlu'nun konuk olduğu programdır .
  • dün akşamki programa kemal kılıçdaroğlu ile birlikte ona soru sormak üzere reha muhtar, hikmet çetinkaya, muharrem sarıkaya, cemal uşak ve nasuhi güngör katıldı.

    kemal kılıçdaroğlu genelkurmay başkanı nedcet özer'in uludere** açıklamarına yerleştirtirdiği güzel bir ayar ile dikkat çekti.

    didem yılmaz arslan*: sayın özer; bugün gazetelerde çıkan açıklamalarında uludere'deki grupta bazı teröristlerin olduğunu, onların gitmeden önce silahların toplandığını belirtti. ne dersiniz bunun hakkında?

    muharrem sarıkaya*: sanki sizin dünkü grup toplantısındaki sözlerinize de yanıt verir nitelikte... bugünkü genelkurmay açıklamasında çok net sözler söz konusu.

    kemal kılıçdaroğlu: yani, uludere'de ölenler terörist mi?

    didem yılmaz arslan: (açıklamayı okumaya başlıyor.) kafilenin içerisinde silahlı teröristler olduğunu, askerin olay yerine ulaştığı sırada silahların yok edildiğini söylüyor sayın genelkurmay başkanı.

    kemal kılıçdaroğlu: e hepsi öldü, nasıl yok edildi silahlar?

    didem yılmaz arslan: (okuma devam ederek...) yakında tüm gerçekler ortaya çıkacak şeklinde de eklediği belirtiliyor.

    kemal kılıçdaroğlu: şimdi, bilmiyorum. komisyonlara gelir. öyleyse şu soruyu sorma hakkımız çıkacak ortaya: madem terörist ise niye o kadar tazminat ödediniz? niye ödediniz o kadar tazminat?

    muharrem sarıkaya: evet.

    kemal kılıçdaroğlu: üstelik parlementodan yasa çıkarttınız, tazminatın miktarı azdı, tazminatı da yükselttiniz. parayı da gönderdiniz, aileler reddettiler. bunların kaçakçı olduğu herkes söyledi. köydekilerin ilk bombalama olduğu zaman oradaki komutana cep telefonuyla "bunları bombalamayın; bunlar bizim köylülerdir." dediğini herkes biliyor. köyün korucu köyü olduğunu da herkes biliyor. ırak sınırında bir ev olduğu, ırak'taki kaçakçıların oraya mallarını getirdiklerini, türkiye'deki kaçakçıların da gidip orada mal değiş tokuşu yaptığını herkes biliyor.

    didem yılmaz arslan: peki.

    kemal kılıçdaroğlu: yani, komisyon meclisi kuruldu. çok bilinmeyen var bu konuda. "efendim, onlar teröristti şuydu buydu, silahları saklandı..." silahları bulun. niye bulmuyorsunuz? belli şeylerin arkasına gizlenmenin mantığı yoktur. kamuoyunu kimse ikna edemez bu konuda. baştan söyledim, burada yapılması gereken şudur: istihbaratı kimden aldınız? bakın bunun yanıtı verilmedi. wall street's journal istihbaratı amerika'lıların verdiğini söyledi.

    cemal uşak*: efendim, genelkurmay ilk açıklamasında "milli kaynaklarımızdan aldık." demişti.

    kemal kılıçdaroğlu: "milli kaynaklarımızdan aldık." dedi.

    cemal uşak: evet.

    kemal kılıçdaroğlu: arkasından milli istihbarat teşkilatı açıklama yaptı: "biz vermedik." dedi. peki bu milli kaynak nedir? bak bu da boşlukta. o kadar çok boşluk var ki bu olayda... sonunda "kim bombalama emrini verdi?" oraya gitti. pilotlar: "bize talimat verildi, biz gittik bombaladık." olacak iş değil.
  • trolleme ve tartışma düzeyi ile insanın sinirlerini geren program.
    cidden insanı geriyor.
  • bu akşamki gündem maddesi tutuklu askerler. can ataklı ateşli bir şekilde iktidarı eleştiriyor.
  • bence en güzel programı caner taslaman'ın konuk olduğu hararetli geçen 14 mart'taki bölümüdür, caner taslaman gerçekten bir harikaydı:

    http://www.youtube.com/watch?v=t95ak71ayik
hesabın var mı? giriş yap