• ev anahtarınızı bavulun en dibine atmayın. cebinizde veya sırt/el çantanızda olsun.

    sonra kapının önünde bütün bavulu açmak zorunda kalıp anahtar arar, bi yandan da kimse gelmese de bu rezilliği görmese bari diye umarsınız.
  • dönmeyin, hatta dönmediğiniz gibi türkiye'den ayrılmak isteyen insanlara da yardımcı olun.
  • (bkz: donmeyin amina koyim)(bkz: ben)
  • bu karari alana tavsiye yerine akil verilmeli
  • -uçak biletini almayı son dakikaya bırakmayın.

    -eğer istanbul aktarmalı başka bir şehire gidecekseniz, istanbul'dan otobüsle giderim ameleliğine girmeyin. onca yol gelmişsin. otobüs ne o kadar eşyayla allah'ını seversen? sen bilirsin ama ben seni düşündüğümden söylüyorum.

    -eğer istanbul aktarmalı başka bir şehire gidecekseniz ve thy'den iç hat bileti almışsanız, yurtdışından gelirken başka firma ile gelmeyin. aradaki fiyat farkını bagaj hakkı daha az olduğu için thy'ye vermek zorunda kalabilirsiniz. "yurtdışı aktarmalı geliyorum ama ben ya..." diye ağlamanızı dinlemiyorlar maalesef.

    -eğer öğrenci iseniz ve vize ile gittiyseniz okulla ve ülkeyle ilişiğinizi kesmek için olan formaliteleri bir daha gözden geçirin.

    -ne olursa olsun vize ihlali yapmadan dönmeye çalışın. bir daha ihtiyacınız olursa gidemeyebilirsiniz.

    -açtıysanız banka ve bilimum hesaplarınızı kapatın. spor salonu veya bilimum sosyal kulüplerden ayrılacağınızı bildirin. banka hesabınızı kapatıyorsunuz ama bazı ülkelerde aynı karttan spor salonu üyeliği ücreti tekrar tahsil edilirse kart tekrar aktif hale gelebiliyor. bilginiz olsun. (bkz: la fitness) (bkz: bank of america)

    -araba, ev aldıysanız vergilerinin ödendiğinden emin olun. yıllar sonra tekrar giderseniz benim başıma geldiği gibi yüklü bir borç ödemek zorunda kalabilirsiniz.

    -hobilerinizle ilgili bol bol alışveriş yapın. gelinen ülkeye göre değişir ama kimin vergi politikası bizdeki gibi acımasızdır ki?

    -elektronik almaktan çekinmeyin. en kötü türkiye'ye geldiğinizde aldığınız fiyata birine satarsınız.

    -yanınızda türk parası yoksa havaalanında bozdurmamak için elinizden geleni yapın. ulan hiç yediremiyorum bu fırsatçılara para kazandırmayı kendime.

    -onca sene atmadıysanız gelmeden bari sevdiklerinize bir kart atın. buzdolabında güzel duruyor.

    -buzdolabı demişken, magnetlerden ve anahtarlıklardan almayı düşündüğünüzün iki katını alın. peynir ekmek gibi gidiyor.

    -hediye olayını çok abartmayın. bulunduğunuz süre boyunca sizi 1 kere bile aramamış, e-posta atmamış insanlara bence hediye falan almak zorunda değilsiniz. aile fertlerine hediye, diğerlerine magnet, anahtarlık çakın geçin.

    -eğer çok sıradanlaştıysa ve bir türlü bulunduğunuz ülkenin/şehrin meşhur yerlerine gitmediyseniz gidin görün, fotoğraf çekin. sonra pişman olabilirsiniz o kadar yıl kaldım tek bir fotoğrafım yok diye.

    -eğer bulunduğunuz yerde belli dönemlerde indirim oluyorsa alışverişi o dönemlerde yapmaya çalışın. mesela thanksgiving, christmas gibi. son dakika alışveriş biraz pahalıya patlayabiliyor.

    -burada açıkca yazmak istemiyorum uyanmasınlar diye ama (merak eden yeşillendirebilir) ücretsiz bagaj taşıma hakkı kurallarını dikkatlice okuyun. bakın orada ücretsiz neleri taşıyorlar. ekstra 35 kiloya kadar bir bagaj hakkı daha almış gibi olabilirsiniz. yoksa thy ülkesine göre 100 euro veya 150 dolar alıyor fazla bagaja.

    -insanların gülümsemesini, nazik ve kibar olmasını, yüzünüze bakarak konuşmasını beklemeyin.

    -kişisel alan, kişisel alana saygı gibi bir şey beklemeyin. metrobüs diye bir gerçek var türkiye'de.

    -evet, ter kokusu diye bir şey var. unutmuştunuz değil mi?

    -türkiye'de sıra, sıraya girmek, sırada beklemek kavramlarının en öne geçmeye çalışmak olduğunu tekrar hatırlayın. çokta kafanızı takmayın, çünkü kafayı yiyebilirsiniz insanlar nasıl böyle medeniyetsiz olabiliyor diye.

    -trafikte özellikle ilk hafta çok dikkatli olun. özellikle ingiltere gibi trafiğin bize göre ters aktığı ülkelerden geliyorsanız.

    -devlet daireleri, bilimum kamu kuruluşları, hatta gsm operatörlerinde dahi "bu olmaz, bunun cezası var, süresini geçirmişsiniz, yapamayız" gibi şeyler duyduğunuzda hemen inanıp, kabul edip ona göre davranmayın. türkiye hukuksuz ve kuralsız bir devlet olduğu için hukuk kişiden kişiye değişmektedir. bugün öyle der, yarın gidersin başka memur işini yapıverir. olmaz der, birini aratırsın sanki nuh demiş peygamber dememiş kendisi değil gibi olur.

    -bu noter olayı neydi, niye böyle saçma bir şey var diye sormayın. o kanayan yaramız. çaktırmayın, ben de noterlik sırası bekliyorum. 30 seneye gelecek inşallah. o zaman yardımcı olabilirim.

    -devletin ve insanların paranoyak haline alışın. devlet vatandaşına, vatandaş devlete güvenmiyor işte. olan dürüst insanlara oluyor. sinir olduğunuzla kalırsınız.

    -türkiye yaşanacak bir ülke değildir. hayatta kalmak için savaşmanız gereken bir ülkedir. o yüzden kendinizi sakın salıvermeyin. saldıysanız çok kazıklar yemeden, çok aldatılmadan, dolandırılmadan kendinizi toparlayın.

    genel kural: ben söylesem de söylemesem de, siz zaten değerlendirmeyi yapacaksınız ama, bir 3. dünya ülkesine geldiğinizi aklınızdan çıkarmayın.

    iyi şanslar.
  • ben ettim siz etmeyin. dönmeyin!
hesabın var mı? giriş yap