• bir iddiaya gore kati kuralci ve tutucu olan ortam.
    turkiyedeki akademik ortam denilse elbette daha guzel olur, naif olur ama akademisyen agzina boyle yakismis madem, akademik ortam tilkilerine forum olsun, ba$lik olsun diye acilmis hizmet basligi.
  • gordugum gorecegim kadariyla bir daha gormemek uzere uzaklasma istegi uyandiran $ahane ortam. bugun bir akademik kariyeri sifirlamak adina olsun, turkiye akademizminden tiksinmi$ligimden olsun, andropozlu akademisyenlerden, 14 ya$inda menapoza girmi$ gibi konu$an profesorlerden dolayi olsun, bilim uretiyorum laflari arkasina siginip hayatta bir bok olamayacaginin korkulariyla akademiye siginmi$liklarindan olsun, genc ve guzel onyargilarimla olsun uyuzum ben akademiye..
  • icinde bulundugum, hatta ufaktan da parcasi oldugum, yeterince orgutlenememi$, az maa$a ucuz i$ci cali$tiran bir ortam. ama devlet memuru sifati $u siralar guvence gibi, ozel $irketler bu kadar adam atarken hele.

    ayrica eger yırtdi$inda egitime devam edilmek isteniyorsa iyi bir bolum kadar i$e yarayacak bi$ey yoktur.
  • kicimin kenari...
  • enstitü müdürü, dekan yardımcısı, profesör bir insanın türkiye'de haftada 35 saat derse girerek aldığı maaş: 700 $. aynı şahıs amerikada bi üniversite ile görüşmüş önerilen başlanğıç fiyatı 6150 $ (aylık, senelik değil). (bkz: şakir ersoy)
  • andropozlu akademisyenler ile renklenen devlet dairesi ortami.
  • içinde bulunmak kimi için kolay yol, bir çeşit garanti, kimi için de bilinçli bir şekilde seçilmiş yaşam tarzı olarak nitelendirilebilecek; fakat yükümlülükleri ve bedelleri göz önünde bulundurulduğunda insanın kendini nereye kadar, kime göre neye göre şeklinde mütemadiyen sorgulamasına sebep olan, her şeyin ya çok zor ya da çok kolay yürüdüğü so-called* ilim irfan yuvası ortam. "salt etiket* peşindeysen, kimseye bir faydan olmayacaksa, olamayacaksa* ne işin var burada" ve "paylaşılmayan* bilgi, birikim kimin nesine lazım" şeklinde bünyede çığlık atarcasına soru sormak, kavga etmek ihtiyacı uyandıran ortam. "öğrenciden değerli hiçbir şeyin olmadığı*" ve ortamı oluşturan öğretim üyesi ve öğretim görevlisi grubu olarak "bu işte her daim öğrenci olunur" düşüncelerine alışık olmayan, genel tavrın sürekli şikayet etmek olduğu, title artışıyla bakış açısının kabızlaşmasının genellikle doğru orantılı olduğu, adam olması* süreç ve bireysel özveri gerektiren ortam. her şeye rağmen sevgiyle kucaklıyor, istisnalarla kendimizi avutuyor, kendi üzerimize düşeni hatta fazlasını yapabilmek için olabildiğince çabalıyoruz*...
  • olması gerektiği gibi, yani akademik çalışma ve performansla ünvan kazanmışlarının yanısıra (ki, ne ilginçtir,bazıları yırtınırken, bu ilk kategori ünvan kazanmak derdinde değildir bile çoğu zaman)bünyesinde hala bolca pijamalı profesorde barındıran ortam.
  • bir sure icerisinde bulundugum cevre. akademik niteligi hakkinda konu$manin zor ve haybeye olacagi bir ortam. nerede ara$tirma, nerede ifade ozgurlugu, nerede pozitif bilim. nalinci keserinin tala$lari kendine dogru yonttugu gibi sozde turkiye akademik ortami da duayenleri, gurulari, yonlendiricileri, denetcisi ve kadrosunun buyuk cogunluguyla insanoglunun sahip oldugu en degerli ozellik olan akli ve pozitivizmi kendi anlayi$ina gore yorumlamakta ve izah etmeye beyhude yere cali$makta olan kirli ve pasli bir mekanizmadir.
hesabın var mı? giriş yap