• rize ziraat odası başkanı nevzat paliç beyani.

    "yaş çay üretiminde gelecek yıldan itibaren organik gübre kullanımına geçilmesiyle birlikte önlem alınmazsa türkiye yılda 100 bin ton kuru çay ithal edecek. üretecek yaş çay bulamayacak çaykur’un 6 fabrikası kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
    yaş çay üreticisi ile türkiye'yi bekleyen felaket gibi büyük tehlike kapıda.

    yaş çay üretiminde gelecek yıl hükümetin aldığı kararla zorunlu olarak organik gübre kullanımına geçilecek. organik gübre kullanımına geçilmesiyle birlikte yaş çay üretiminde % 30 ile % 60 arasında ürün kaybı olacağı öngörülüyor. devlet, çay üreticisini yeni çay alanları oluşturmak için desteklemez veya üreticiler yeni çay alanları oluşturmazsa, organik gübre kullanımından doğacak ürün kaybı telafi edilemeyecek ve türkiye, yılda 100 bin ton kuru çay ithal eder duruma gelecek. ayrıca üretecek yaş çay bulamayacak ve yaş çay alımı düşecek olan çaykur’un da günlük 350 ton yaş çay işleme kapasitesine sahip 6 fabrikası kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

    2016 yılında 830 bin dekar alanda 212 bin üretici tarafından çay tarımı yapılırken, 1 milyon 299 bin ton yaş çay üretildi. üretilen bu çayın 653 bin tonunu çaykur, kalan kısmını ise özel sektör işletmeleri müstahsilden satın aldı. 2016 yılında alınan yaş çay ile 253 bin 300 ton kuru çay üretildi.

    gelecek yıl zorunlu organik gübre kullanımına geçilmesiyle birlikte yaş çay üretiminde % 30 ile % 60 arasında yaşanacak ürün kaybı nedeniyle önümüzdeki yıllarda yıllık yaş çay üretiminin 390 bin ile 780 bin ton arasında kayıp yaşayacağı ve yıllık üretilen yaş çayın 520 bin ile 910 bin ton arasında olacağı değerlendiriliyor. yaş çay üretinde yaşanacak düşüşe bağlı olarak kuru çay üretiminde de düşüş yaşanacağı ve türkiye'nin yıllık kuru çay üretiminin 100 bin ile 177 bin ton arasında olacağı tahmin ediliyor. yıllık kuru çay tüketimi 250 bin ton dolayında olan türkiye, kuru çay açığını kapatmak için 100 bin ton dolayında kuru çay ithal etmek zorunda kalacak.

    rize ziraat odası başkanı nevzat paliç'in yaş çay taban fiyatı ile ilgili düzenlediği basın toplantısında haber muhabirimizin konuyu gündeme taşıyıp, organik gübre kullanımıyla yaş çay üretiminde yaşanacak ürün kaybının 100 bin ton dolayında çay ithalatına ve çaykur’un bazı fabrikalarının kapanmasının söz konusu olabileceğinin altını çizerek, “çaykur’un ve rize ziraat odası’nın buna önlem alması yönünde bir çalışması var mı?” şeklindeki sorusuna ziraat odası başkanı paliç, muhabirimizin ifade ettiği bilgileri doğrulayarak, bu yüzden endişeli olduklarını ifade etti ve “ne yazık ki yaş çay üretiminde ciddi bir kayıp yaşanacak ve ülkemiz 100 bin ton kuru çay ithalatı yapmak zorunda kalacak. burada şunu sormak isterim. ithal edilecek bu 100 bin ton kuru çayı kim, nereden ithal edecek, kimler bundan nemalanacak?” dedi "

    (bkz: http://www.olay53.com/…-cay-ithal-edecek-571438.htm)
  • benim anladigim su;

    yetkili agbi diyor ki organik gübre kullanmayalim kimyasal gübre kullanalım. bizim rekolte azalacağına kanser oranı artsın.
  • bunu çaykura ebn fazla çayı veren arkadaşım da söylemişti, durumun ciddiyeti gerçektir.
  • kimyasal deyince aklına sadece kanser gelen, teknolojik devrimden nasibini almamış ve organik lafını duyunca kalitenin arttığına inanan suserlarca anlaşılamamış kaygı verici öngörüdür. devletin en yakın zamanda önlem alması gerekir

    edit: hem cahilsiniz hem eleştiriyorsunuz. bilgi çağında iki dakikalık bir araştırmayla bile öğrenebilirsiniz ama ben yine de size acıyıp biraz bilgi lütfedicem. evet gıcık biriyimdir.

    öncelikle gübre nedir? kimyasalı veya organiği nasıl olur? efendim gübre denen şey besin üretimini ve gelişimini fotosentez yoluyla yapan bitkicağızların gerekli mineralleri, maddeleri vs bolca bulabilsinler de semirsinler diye verilen bir toprak katkısıdır. bildiğiniz üzre her çeşit toprak her maddeyi aynı oranda içermez, bu yüzden standart kalitede bitki yetiştirip belli verimde mahsül almak isterseniz gübreye başvurursunuz. en bilindik gübre olan bok, hayvan ve bitki ölüleri doğal gübrelerdir ve organiklerdir. bunun yanı sıra yine doğada bulunan bazı tuzlar ve mineraller aynı şekilde organik gübre sınıfına girer. organik gübrelerin güzelliği yenilenebilir oluşlarındadır ve toprağı iyileştirirler. ancak organik gübrelerin bitkilerin alabileceği türden maddelere dönüşebilmesi için bakterilere ihtiyaç vardır. ortamın havasına, suyuna vs göre değişen bakteri sayısı ve verimliliği organik gübrelerde unsteady state kıvamında zamana göre değişen madde salınımlarına ve oranlarına sebep olur ki bu da mahsülde verim kaybı demek olur. oysa sentetik gübrelerde, diğer bir deyişle kimyasal gübrelerde madde oranı hep belli olduğundan bitki için steady state bir ortam sunar ki bu da yüksek verim demektir. sentetik gübreler kompleks moleküller içermez, bitkinin almak isteyeceği maddeler vardır çünkü normalde bakterilerin yapacağı işi fabrika yapmaktadır. sentetik gübrelerin zararıysa yanlış kullanımlarda toprağı öldürebilmeleridir. yetiştirilecek bitkiye göre hassas ayarlamalar yapılmazsa madde birikimine sebep olunabilir ki bu da bitkiyi öldürür, toprağı verimsiz hale getirir. fakat günümüzde farklı metotlar geliştirilmekte, kimyasalı gübreler iyileştirilmekte yenilenebilir hale getirilmekte. kimyasal lafından korkmayın, içtiğiniz su da bir kimyasaldır nihayetinde. ne tip kimyasal olduğunu öğrenin ve korkacaksanız ondan korkun.

    imza: bir kimya mühendisi
  • kapansın o fabrika, işçiler aç ve susuz kalsın.
  • aga bu nasıl iştir ya görende ekip biçemediğimiz bir şey sanacak. bu hükümet ülkenin resmen içine etti.
    sıçtı cafer abi bez getir. bitirdiler resmen ne tarım kaldı ne hayvancılık.
  • sikimde olmayacak durum. umarim o fabrikalarin alayi kapanir. ya da katarlilar ucuza alip ordakileri sutlar veya kopek gibi çalıştırır. rize trabzon komple karadeniz verdiyse %80lerde yetkiyi gorsun etkiyi...
  • çay yok b.. için demezler inşaallah.
  • (bkz: evet mi rize)
hesabın var mı? giriş yap