türkiye-israil ilişkileri

• bu ilişkilerde belirleyici olan abd'nin dönemsel çıkarları. bunun dışında meydana gelen "tatsızlıklar" pazarlıkta anlaşamamanın bir sonucu. ya israil bir şirketinin türkiye'de sömürü yapabilmesi için vergi indirimi ya da kolaylık istiyordur, mayınlı arazilerin ihalesinin kendisine verilmesi için bastırıyordur ya da daha fazla silah satmak için bu tür kozları kullanıyordur.
  
  gazze'de insanların katledilmesi ya da katliam haberinn akp'ye verilmemesi zaten akp'nin umrunda değil. bu konuda zaten anlaşıyorlar. akp'nin başında olduğu devletin afganistan'da 1700 askeri var. afganistan vakasının filistin vakasından farkı ne? yok. ha haber vermişler ha vermemişler. zaten bu da olasılıkla yalanın kuyruklusu: akp haberi olduğu halde ses çıkaramayacaktı, bu da onu daha beter bir duruma sokacaktı. bu türden ulusal meseleleri kafasına takmaktan çoktan vazgeçti tc.'nin işbirlikçileri. emperyalizmin ucuz asker deposu olmaya hazırlanıyorlar artık.
• (bkz: israil'e en son ahlak dersi verecekler türklerdir)
• <<bir takım basiretsiz politikacıların şirazesinden çıkmış bazı beyanlarının, türk-israil ve türk-amerikan ilişkilerinin önemini bilmeyenlerin bir takım günlük tepkileriyle bu ilişkilerin zedelenmesine gidecek bir yolun açılmaması gerekir>>
  
  bu sözler kimin dersiniz?
  dış ilişkilerden sorumlu başkan yardımcısı akp'li ömer çelik'in sözleri. sonra da ekliyor: "türkiye israil ile her zaman sorunları kolayca aşabildi ve ortak dil bulabildi."
  bunlar tüsiad'ın ve akp'nin bir heyet halinde abd'ye kapılandığı geçen haftanın ziyaretinde edilmiş sözler.
  aynı ziyaretten sonra tüsiad heyetinin başkanı ümit boynerin şöyle dediğini yazıyordu gazeteler:
  
  <<ancak tüm eleştirilerin türkiye ile israil ilişkilerinde tam bir kesintiye yol açmaması gereğine de dikkat çeken boyner, aktif diplomasinin iç politikaya alet edilip popülistleşmemesini istedi.>>
  
  işbirlikçiler... 9 vatandaşı israil'in önüne atıp köpeklerine parçalattırdıktan sonra yaptıkları açıklamalar bunlar.
  dış politikadaki ilk aksilikte washington'a özür dilemeye, ilişkileri düzeltmeye gidenlerin sözleri bunlar. çünkü hepsi abd sermayesine göbeğinden bağlı, hepsinin korkusu ortak: ya abd onlardan sırt çevirirse?
  
  oligarşi ona güvenenleri sırtından bıçaklamaya devam ediyor. ne bir insani değer, ne islam kardeşliği, ne ulusal hak, ne demokrasi. varsa yoksa bu saydıklarımızı paravan yapıp emperyalizmin yedeğinde azgın sömürü, katliam, tahribat ve her geçen gün daha çok zenginleşmek.
• (bkz: heronları amerikalılarla koordineli kullanıyoruz)
• (bkz: 22 haziran 2010 türk subayların israil'e gitmesi)
• erdoğan'ın sömürgeciyle yaptığı görüşmede ele alınmış, fakat islamcıları memnun edecek bir biçimde değil!
  
  <<toplantı öncesinde, erdoğan'ın obama'ya, "mavi marmara" baskınında israi'in işlediği suçlar hakkında kapsamlı bir rapor sunması beklenirken, böyle bir raporun obama'ya iletilmediği, iki liderin, israil ile türkiye arasındaki ilişkinin nasıl düzeltilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulundukları öğrenildi.>>
  http://birgun.net/…624654&year=2010&month=06&day=27