• yanlış bir tespittir. bütün uluslar şu veya bu şekilde karışırlar, etkilenirler ve etkilerler. esas bunun sonucunda oturan kültürü dışlamak türkleri aşağışamaktır. yemeğimize dahi "ay bu ermeni yemeği" diyenler büyük bir ihtimalle aç kalmaya mahkum olacaklardır.

    gerçek türk yemeği denilen yiyeceklerin de geçmişte çin veya benzeri kültürlerden etkilenmiş olma ihtimali hiç de düşük değil. malum, insanlar kafeste yaşamıyorlar ve birbirleri ile iletişim kurabiliyorlar.
  • en geç 30 yıl içinde gerçekleşecektir.
  • kendisini bir şekilde "öteki" ya da "farklı" olarak tanımlayan grupların hesapları göz önünde bulundurulduğu zaman pek de yanlış olmayan durumdur. somut olarak ele alırsak;

    -bu ülkede 30 milyon kürt var kardeşim.
    -10 milyon laz var türkiye'de.
    -en az 5 milyon çerkez var türkiye'de.
    -şu kadar zaza, bu kadar x, derken bunların toplamını, toplam nüfustan çıkarttımız zaman kalanlar 2-3 milyonu geçmiyor.
  • azınlık savunucusu ırkçıları* bu hızla artarsa, türkler ilerde bir gün türkiye'de azınlık olacaktır. korkuyorum anne, al beni içine.
  • üreme hızlarına bakılırsa nüfus olarak azınlık statüsüne gelemeyeceklerinden, mümkün görünmeyen durum.

    şimdi haberler:
    ab istatistik kurumu eurostat’ın verilerine göre, geçen yıl 70 milyonluk türkiye’nin nüfus artışı 500 milyonluk ab'yi geride bıraktı. 27 ab ülkesinin toplam nüfus artışı 586 bin iken, türkiye'deki artış 818 bini buldu.
    (nüfus artışı doğanlardan ölenler çıkarılarak hesaplanıyor. eh, ölüm oranını düşünürsek türkiyenin üreme hızı daha da artıyor)
  • daha önceleri de din elden gidiyor zırvasıyla aynı toprağın insanlarını birbirine düşürmüş provokasyon öbeklerinin yeni sloganı. bu ülkeye karşı yapılan psikolojik savaşların olmazsa olmaz oyunudur bu. milletin arasına nefret ve savaş tohumlarını ekip o tohumlardan ayrılık ve isyan filizleri çıkmasını beklerler.
    aldıkları sonuçlar ise tam randıman vermemiştir. burasını milliyetçi, barbar, baskıcı ve ortadoğulu müslüman bir ülke sanarlar ve binlerce yıldır türkleri hiç anlamamışlardır. anadolu topraklarının sihirli potasında kaynayıp bir olmuş, tek olmuş türk, kürt, laz toplulukların ayrılması için her türlü taklayı atarlar ama olmaz.
  • mesele ırk değil, zihniyet meselesi;

    zira bu tespitle gidip, kürdün yaşadığı coğrafyada 'ne mutlu türküm diyene' yazısnı okuduğunda, o azınlığın nasıl tahakküm edebildiğini çözemessin.
  • ortalama bir türk ailesinin 4-5 kişi, kürt ailesinin 33 kişi olduğunu düşünürsek, imkanlı bir durum.
  • türk'ten kasıt öztürk ise, oldukça doğru bir tespittir.
  • türkler'in doğu anadolu, güneydoğu anadolu, doğu karadeniz bölgelerine gidip yerleşmediği düşünülürse son derece doğrudur. çünkü bu bölgelerde yaşayan kürt, zaza, arap, laz, gürcü, müslüman yunan, müslüman ermeni gibi toplumlar hem ilgili bölgelerde yaşamaktalar hem de batıya yani türkler'in yaşadığı yerlere göç etmekteler. bunun sonucunda, ilgili toplulukların 15-20 gibi sayılarla ifade edilen çocuk sayıları da değerlendirilirse, türkler'in sayısı göreceli olarak azalmaktadır.

    akp'nin bu kadar yüksek oy almasının nedenlerinden birisi de budur. akp yalnızca tarikatlar/cemaatler ittifakı değil, aynı zamanda, -belki daha da önemlisi- bir azınlıklar ittifakıdır. ana eksenini laz-kürt ittifakı oluşturur. zaten akp hükümetinin bakanlarını ve başbakanını ele alırsak önemli çoğunluğunun laz ve kürt olduğu görülür. diğer üyeler de yine azınlıktır. laz ve kürtler'den sonra azınlıklar arasındaki önem sırasına göre bir dağılım vardır.

    fettullah gülen'in erzurum merkezli çalışması, zaman gazetesindeki yazarların nerdeyse tamamının azınlık toplumlardan olması ve çoğunluğunun da laz ya da kürt olması boşuna değil. rastlantı da değil. bu saptamayı yapmak ırkçılık da değildir. toplumsal gerçekliktir. etnisite türkiye siyasetinde çok önemli bir rol oynuyor. bu gerçeklik ortadayken etnisiteden bahsedilmesini ırkçılık olarak nitelemek gerçeği gizlemeye çalışmaktır.

    akp'nin siyasi olarak osmanlıcı olması boşuna mı? akplilerin tüm islamcılar gibi türkçe konuşmak yerine osmanlıca ya da yozca konuşmak istemesi boşuna mı? türkçe yerine osmanlıca konuşmak isteği nedensiz bi istek değil. turgut özal'ın bol ingilizceli bol arapçalı yozca'sını, yazdırdığı kitabını da dikkate alarak değerlendirmek gerekir.

    ve evet, türkiye'deki islamcı devinim bir azınlıkçı devinimdir.

    kurucu kişiler ve değerler türk ulusalcılığını ilericilikle birlikte savunduğu için, türk olmayan türkiyeliler türk ulusalcılığıyla birlikte ilericiliğin de karşısında durmuşlardır. ancak türk ulusalcılığı etnik türk ulusalcılığı olmadığı "türkiyeli=türk" ulusalcılığı olduğu için etnik türkler'i bunlarla suçlamamak gerekir.

    zaten etnik türkler'in türkiye'nin kuruluşunda çok bi katkısı da yoktur. eğri oturup doğru konuşmak gerek. türkiye'yi balkanlardan ve kafkaslardan göçen azınlıklar kurmuştur. çerkesler, müslüman slavlar (sırp=>boşnak, bulgar=pomak, makedon), müslüman yunanlar (nüfus mübadelesi) ve diğer sürgün toplumlar anadoluya geldiklerinde yurtsuzdular. devinim durumundaki bu yurtsuzlar atatürk'ün gönüllü çerileri olmuştur.

    türkler ise 600 yıllık osmanlı zulmünün darma dağın ettiği, dizgeli olarak eğitimsiz bırakılmış, sayıları artmamış azalmış, yoksul bir toplumdu. türkler osmanlının yıkılışını sevinçle karşılamıştır. ancak, osmanlı oligarşisi, türk gençlerini sürekli olarak zorla askere alıp ölüme gönderdiği için türkler arasında savaşacak bir genç topluluk da yoktu. türkiye kurulurken anadolu'da yaşayan türkler kadın, çocuk ve yaşlılardan ibaretti.

    işte bunun için, balkan ve kafkas göçkünleri atatürk'ün yalnızca gönüllü değil aynı zamanda "tek" ordusuydu. ancak bu toplumlar da ortak bir kimlik bulmak zorundaydı. türklüğü seçtiler. ne de olsa türkler'in yurdundaydılar. dolayısıyla kurucuların ilericilikle birlikte savunduğu türk ulusalcılığı türkler'in başlattığı bir düşünce değildir. göçkünlerin başlattığı türk ulusalcılığından rahatsız olan anadolu'dadi azınlıklar bunun karşısına osmanlıcı islamcılığı çıkarmıştır. şu gün bile, türkler tam anlamıyla daha oyuna girmiş değildir.
hesabın var mı? giriş yap