• - nane $ekeri ye, heyecanini alir.
    (bkz: bir ukte gordum sanki)
  • üstüne başına dikkat et, pasaklı ya da rüküş olma
    aman diyim makyaj yapma, saçlarına fön falan çektirme
  • dildo*
  • oncelikle kendinden emin gorun,bazi hocalar seni ezmek isteyeceklerdir.
    sorulan sorulari ne yap et cok iyi bildigin yerlere getir,bildigin konularda da doktur ki herseyi bildigin sanilsin.
    mumkun oldugunca sozlusune girdigin kursuyu ov.diyelim ki dahiliye sozlusundesin cerrahlari yerin dibine sok dahiliyecileri yala ki notun artsin.
  • eger mumkunse sozlu hocasini onceden ogrenin ki nabza gore serbet verebilin*.46xx veya 46xy olmaniz bile sozlunun gidisatini etkileyen bir faktor olabilir kimi hocalar icin..gencliginde ogrencilerin taptigi menopoza girmis profesor 46xx ,siyah pantolonunuz got catalinizi belli ettigi icin* en zor sorulari sorabilir.(bkz: prezentasyon anomalileri)daha siz anfilerdeyken ust siniflarin sakin onlere oturmayin diye uyardigi 46xy sirf elmacik kemiginizdeki bir firca allik yuzunden hatirlayamadim dediginiz sorularin cevabini soyleyebilir..
    ust siniflardan abi ablalariniz zaten coktan her hoca ve her stajla ilgili sizin kulaklarinizi doldurmustur.*bunlar cogu zaman gecerli ogutler olsa da yine de fazla kulak asmayin..herkesin seker gibi dedigi ,ogrenci anketlerinde en yuksek sirayi alan hoca havasinda olmadigindan beklenmedik sekilde herkesi birakabilecegi gibi malign hocaolarak bilinen korkulu ruyaniz o gun kurabiyeden tatli olabilir..
    bazi hocalarin takintili olduklari konular vardir..bunlari biliyorsaniz sakin calismamazlik etmeyin..sozlude feokromasitoma mi sorulurmus demeyin.

    siz en iyisi calisin calisin ve calisin..gecmenin baskaca bir yolu yok cunku..cake konseri,new model army konseri gibi genelgecer seyleri takmayin kafaniza..nasilsa yine gelirler*.
    klasik siyah pantolon ve ustune giden beyaz gomlek/siyah kazak/beyaz body gibi etliye sutluye bulasmayan kiyafetinizi giyin,erkekseniz sakin kravati ve boyali ayakkabilari unutmayin ve kendinize guvenin..deli mi sikti,ben niye burdayim diye dusunmeyin..kendinizle yabancilasmayin..yaziktir gunahtir.
  • tıp fakülteleri çeşit çeşit olduğu gibi sözlü sınavları yapan hocalar da çeşit çeşittir. ancak sözlünün yapılmasındaki maksat gibi (ki bu maksat sizin bilginizi filan ölçmek değildir, yönetmelikte sınav yapılacak diye yazmasıdır) bir asgari müşterek olduğundan hareketle, her zaman işinize yarayacak bazı kurallar nacizane bendeniz tarafından şöyle ifade edilebilir:

    1. sözlüye düğüne gider gibi gitmeyin. bu kızlar için de erkekler için de geçerlidir. kılık kıyafete fazlaca önem vermek, hocada "kim lan bu palyaço" veya "annen ne güzel giydirmiş seni" hissini "aferin ne kibar çocuk"tan daha sık uyandıracaktır. hayatımda bir tek sınavda kravat taktım. o sözlü dışında bir sözlüden kalmadım.

    2. hocanın cinsiyetine göre tavır belirlemeyin. bu genelgeçer bir tavır değildir ve sizi kolaya alıştırır. marifet ağzından salyaları akan 200 yaşındaki histoloji profesöründen değil, yeni doçent olmuş hırs küpü evli klinisyen kadından geçebilmektir.

    3. aptal aptal şeyler uydurmayın. bilmiyorum çok güzel bir cevaptır. bilhassa cerrahlara karşı. delikanlı tavır cerrahi bir tavırdır. nitekim cerrahlar "smart ass" tabir ettiğimiz insan çeşidinden tiskinirler. cehaletiniz emin olun onları sizi rahatsız ettiğinden daha fazla rahatsız edecektir. cehaletinizi göstermek için çılgınca çabalamayın. sadece bilmiyorum deseniz de onlar bilmediğiniz anlar.

    4. uyduracaksanız da zaten bildiğiniz bir şeye geçiş yaparak uydurun. uydurduğunuz şeyden sonra arkasında durabileceğiniz bir zemin olsun. hayatınızda ilk defa duyduğunuz bir kelimeyi, hayatınızda sadece bir kere duyduğunuz başka bir kelimeyle açıklamaya kalkışmayın.

    6. çok bilmeyin. biliyorsanız da söylemeyin. söylerseniz de ısrar etmeyin. bu hem sizin hayatınızın hem de öğrenci arkadaşlarınızın hayatının daha kolay olmasını sağlar.

    7. dahiliyede susmayın, cerrahide konuşmayın. çocukta mutlaka konuyu büyüme gelişmeye bağlayın. çocukta bilinmesi gereken tek şey çocukların büyüdüğüdür.

    8. arkadaşlarınız genellikle dangalak dungalak şeyler söylemeye başladığında yapılacak pek fazla bir şey kalmamıştır. temel bilgilerle ilgili sorular inanılmaz derecede yanlış gidebilir. en baştaki hıyar akut kolesistit'in safra yollarının iltihabı olduğunu söyler, arkasından gelen üç kişi de "arkadaşıma katılıyorum" derse "arkadaşıma katılıyorum" laneti sözlü grubunda dolşamaya başlamıştır. bu lanetten kurtulmanın tek yolu sıra size geldiğinde avazınız çıktığı kadar "hayır" diye bağırmak ve mümkünse ağlamaktır. böylelikle eşekler arasında en azından doğru anıranı olduğunuzu göstermiş olursunuz.

    9. akşam akşam adamların canını sıkmayın. sabah sabah da adamların canını sıkmayın. yemekten önce adamların canını sıkmayın. adamların canını sıkmayın işte. kalırsanız da adamların canını sıkmayın, teşekkür edin ve çıkın. bir zamanlar yaşamış lanetli bir göğüs kalp damar cerrahisi sözlü grubunun ibret verici hikayesini hatırlayın. uzun yıllar önce, sözlüye yönetmelikte yazdığı gibi iki hocadan değil sadece bir hocadan girdikleri için sınava itiraz eden bir gruptur bunlar. lanetlenmiş ruhları her yılın şubat ayının ikinci haftası ay tam tepede yükseldiğinde ayla hocadan sözlüye girer derler. pek fazla insan da bu konudan konuşmak istemez.

    10. blöf yapın. biliyormuş gibi görünmeye çalışmayın, biliyormuş gibi olun. bu konuda biraz da doğuştan şanslı olmanız gerekiyor. zira zeka kahverengi bir pantolon gibidir, korkudan altınıza sıçtığınızda bile uzaktan belli olmamasını sağlar. aptallıksa bütün deliklerinizi kapattığınızda bile kulaklarınızdan çıkmakta ısrar eden renkli bir gaz gibidir. hatta ne kadar gizlemeye çalışırsanız o kadar görünür olur. eğer aptalsanız çalışsanız bile geçemezsiniz. zaten aptalsanız bunları da anlamıyorsunuz öyleyse sorun yok.

    11. yahu 4'ten 6'ya atlamış bu adam 5. madde nerde sorusu aklınıza gelirse, bunu sakın ha sözlüde söylemeyin. haa 5. maddenin orada olmadığı hiç dikkatinizi çekmediyse önünüzdeki metni adam gibi okumayı öğrenin. sözlüde de yardımı olur.

    5. sınava zamanında gidin. 5 gibi uyuyakalıp sınavı kaçırmayın. dikkat ettiyseniz 5 numara sırasını takip etmiyor zira geçen sefer kaldığı için stajı tekrarlıyor ve grup arkadaşlarından ayrılmış.
  • önceki girenlerden ve burada yazanlardan feyz alın. sözlü sınavın %20 si bilgiye %40 ı sözlü tekniğinize %20 si hocanın son bir haftalık performans skoruna ve kalan ise 1d20 ye bakar.
  • konuyu ne yapıp edip demir eksikliği anemisi ne getirmeye çalışın.
    (bkz: anladın sen onu)
  • sözlü sınav gibi nesnel bir konuda yerel sorunlara yerel öğütler gerekmektedir aslında!
    hacettepe tıp fakültesi öğrencileri için yapabileceğim en önemli öneri h tipi öğrenci sendromu 'ndan kendilerini kurtarmalarıdır.
    hocanın "burun kanaması ile gelen çocuk hastanın muayenesinde..." şeklinde bir soruya başlaması durumunda " glanzman trombastenisi hocam" diye atlayıp, "çarpıntıyla gelen hasta...." diye soruya hallenen hocanın lafını" brugada sendromu !!" şeklinde kesmek kötü prognoz kriterlerindendir. yazılı sınavlarda sizden hiç istenmeyen bir şey yapın! basit düşünün!..en sık sebepleri aklınıza getirmeye çalışın!..
    tek bir gastroenterit veya komplikasyonsuz pnömoni görmemenize rağmen, servisinizde 3 tane chediak higashi vakası yan yana yatıyor olsa bile...
  • kesinlikle söze bence diye başlamayın. örnek diyalog şöyle olmuştur:

    hocam :yenidoğanda periferik yaymada normoblast gördün. ne düşünürsün?
    sartorius:hocam bence patolojiktir.
    hocam :sartorius bey, yıllar yılı yenidoğan hematolojisi üzerine çalışmıştı, şu an burda bizimle değerli tecrübelerini paylaşıyor, tabii bizim için burda bulunuyor olması bile büyük onur. v. s. v. s.

    söz biraz dolanır.
    hocam :çocuklar, bence diyebilmek için yıllarınızı o işe vermiş olmanız lazım. tabii yine de sartorius bir erişkin hematoloğu gözüyle bakıp bunu düşünmüş olabilir, yenidoğanda böyle değildir.*

    (aslında bilirim modernizmle yoğrulmuş bir beyne karşı bence demek hatadır, ama gayriihtiyari diye bir şey var, kaçtı işte ağzımdan.)
hesabın var mı? giriş yap