tırsak
-
(bkz: tirsmak)
-
-
-
ampatha'ya mükemmeliyet ödülü getiren garson robot.
-
iflah olmaz korkak. çocukken nasılsa büyüdüğünde de o biçim.
ben altı yaşımdan beri tırsağım lan!
ilkokuldaydım. ne olduğunu hatırlamadığım resmi bir törene öğrenci lazımmış. öğretmen on kelle seçti: yarın sabah şu saatte burda olun yoksa kulaklarınızı çekerim, dedi. o seçkin zümrede ben de vardım. kulak memelerimizden korktuk. sabah o saatte hazır bulunduk. bir kişi hariç: recep. kimse onu arayıp sormadı. ertesi gün okulda merakla sordum kendisine "korkmadın mı olm". hiç sallamadı. bişi de olmadı. aslanım recep! -
(bkz: tirsonek)
-
islak bir kedi. aciyor insan gorunce.
-
özel yaşamda da geçerli, özellikle edebiyat ve düşünmeyle ilgili kişisel üslubumda şunların hepsinin olduğunu hissediyorum: birikim sağlama, sağlamlaştırma*, savunu, saldırı. zorunda kalmadan* kimseyle savaşmam, önüme ve işime bakarım ama pek tırsak, çekilgen değilim. güven ve şefkat hissi uyandıran biri olduğum halde kedi misali sokakta da var olurum. ibisilelerde kedilik içkindir, asker arkadaşım demişti: "ibisile familyası değil misiniz, kedi gibi sürtünür, sürtünür*, illa kucağa alınır, kendinizi sevdirirsiniz*." bu herif en küçüğümüz, benden 10 yaş ufak özcan'ı da tanımıştı.. edebiyatta geçerli, şöyle: yazdığım belkibde siktiriboktan klasör bu basılmaz diye geri çevrilince, düş kırıklığıyla değil öfkeyle geri çektim. ben size gösteririm havalarındaydım. ne yaptım, şansım yaver gitti* önce bir kitap çevirisi yayınlatmayı başardım. sonra sıra bir şive sözlüğüne geldi. orada hata bende, 1,5 yılda sözlüğü neredeyse basıma hazırladığım halde bir abimin olurunu, eleştirisini almadan ilerlemiycem diye kaprisimsi önkoşul uydurmamla durdu da durdu iş. onu da yaparsam kişisel tarih gibi, aforizmalar gibi eksantrik bir kitabın peşine düşmeye sıra gelecek. evet öykücü, savaşçı, didişmeci ve dokumacılardanım. aslında ben yordamımı buldum: söyleyecek bir şeyim varsa ve basabiliyorsam*, tek okuyucum olabilecekse.-tek, girişmek için yeterli. o tek okuyucuya elim sende yapmış olurum.
türkiye'de kışın dondurma yemek durumları yani dondurmacıların kışın dondurma satışları çok azalıyormuş. özellikle kadıköy'de dondurma satışları zınk diye, öteki istanbul ilçelerinden daha fena düşüyormuş. anadolu yakasında yaygın dondurma dağıtan bir üreticiden (imalatçı) duydum. bizim kadıköy'ün (aslında tüm türkiye'nin) kahraman ahalisi bayağı bir panik, tırsak ve sağlık takıntılı ha? ha bir de güya iki efsane dondurmacı kadıköy yakasında: dondurmacı ali usta, dondurmacı yaşar usta. bu durumda kışın dondurmalara damping yapsınlar da biz ötekiler bayram yapalım*.
(ilk giri tarihi: 13.1.2018)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap