taşak geçmek

• yeri geldiginde, istege bagli olarak "kendi kendine gelin guvey olmak" yerine de kullanilabilen deyim.
• (bkz: dalga gecmek) (bkz: tiye almak) sözlerinin argocasi... (bkz: argoca)
• ingilizcesi; passing testis with someone or somebody diye arkada$ grubumuz tarafından iğrenç bir şekilde çevrilmiş söz,kalıp, deyim.
• (bkz: ezmek)
• kimilerinin john benjamin gecmek olarak kullandigi deyim
• (bkz: maytap geçmek)
• maçlarda genelde net bir skorla önde olan takımın taraftalarının, kendi takımları lehine yaptıkları, karşı tarafı kızdırma amaçlı tezahüratın eylemi.
  
  " xspor ysporla taşak geçiyooo
  xspor ysporla taşak geçiyooo."
  
  gibi. ama bazı edepsizler durumu daha da abartıp, bu söz öbeklerinden sonra, oleeyy oleeeyy oleeeyy çekerler takımlarının futbolcuları arasındaki paslaşmalar esnasında. garibim karşı taraf da maloz maloz bakınır, söylenecek hiç bir şey yoktur. skor olmuş 3-0 artık buna razı olunacak..
• ya yıvış yıvış, duygusal, içli, samimi, kentli (lütfen bunu gözden kaçırmayalım) olacaksın ya da bize ne kadar zeki farklı, enteresan ve tabi kentli (mim) olduğunu sürekli önüne gelen her tür olguyla taşşak geçerek gösterceksin, üstelik aristonun henüz yılların dört basamakla ifade edilmediği yıllarda köşelerini çevirdiği mantığıyla.
  işte taşşak geçmek kelam edilmesi gereken yerde kelamdan kaçmaya yarar, ha bunu yiğitliğine referans yapanlar var yok değil ama o yiğitten de en fazla konusuz bir filme konusuzluk sürekliliği sağlanır.
• konuşurken dalga geçmek, maytap geçmek vs. gibi sözlerden çok daha etkili olan, ağza tam olarak oturtulduğunda gerçek anlamına kavuşan, eşanlamlılarından kat be kat daha üstün laf.
• tavır almak, kulak vermek, hak vermek, haksız olduğunu belirtmek, karşı çıkmak, utancından susmak, sevincinden sarılmak, dili döndüğünce konuşmak gereken hallerde sorumluluk almamak, yükü omuzlanmamak anlamına gelen muktedir hareketi. taşak geçenin bir üçüncüye ihtiyacı vardır. çünkü taşak geçmek, muhatabının başkalığını silmek, hakkını, aptallığını, şaşkınlığını, mertliğini umursamamak, onu ötekilerin gözünde değersiz kılmak, yok hükmüne almak edimidir. iki başınayken kaçamadığı sorumluluk hallerinden, üçüncülere sığınarak kurtulmaktır. erkekliğini mertçe, ergince yaşamak yerine, ergenliğin toplumsal onaya, akran yüceltmesine dayalı mahpusluğundan çıkamamaktır.