tabure
-
sandalyenin arkaliksiz olani.
-
az oturulsun ortam isgal edilmesin diye yapilmis rahatsiz sandalye, tunek.
-
sehpa olarak kullanilan faydali alet..
-
arkaligi ve de kollugu olmayan tahtası makbul iskemle.
-
e li oturma gruplarının insanı kapsayan bir yanı vardır; tabi ki sandalye, kanepe, iskemlede oturmak tercih edilebilir, koltukta oturmaya.. ama divanın yeri ayrı tabi. onun işlevi farklı..
-
meslege yeni baslamıs, baska bir deyisle dükkanı yeni açmıs psikanalistler bir iki ay tabure üzerinde idare ettirirler hastalarını, divan alacak para biriktirine kadar. genellikle yan kahveden ödünç alınmis `kısa ayaklı taburelerden olur bunlar. hasta uzanamaz ama tabureye oturunca ana rahmindeki halini alır, vucut içine kapanır düsünceler dısarı çıksın diye.
-
tabulastirilmis r harfi. bazi insanlar tabure sahibidir, bunlar r harfini soylemeyez. (bkz: beyazit ozturk)
-
-
üzerinden düşülesi lanet üçgen şeytanı.
(bkz: bermuda şeytan üçgeni) -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap