• bir haftaya yakın yaşadıktan sonra zemzenlenme yıkanmış olduğumuzu anladığım trafik. bir kere birbirini kesen geniş bulvarlar dışında, trafik işaretleri yok. tutun ki trafik işareti var zaten üç rengin yanmasından ibaret değil. iki tane yanan kırmızı vals yapıyorlar. o yüzden herkes durmadan hareket hâlinde. nüfus deseniz, yirmi milyonu zorluyor. uygulanan politika gereği herkesin altında ya bir araba ya da motorsiklet var. benzinin litresi 8 cent'e falan geliyor. bu ne kadar aracın trafikte seyretmekte olduğuna dair bir fikir verebilir size. asıl bomba ise ters yol bulunmaması. herkes her yere girebiliyor ya da çıkabiliyor. bu satırların yazarının asla anlamadığı her yerden her şekilde araba, motorsiklet çıkarken, insanların nasıl asabının bozulmadığı ve bu kadar az kazanın olduğu, rakamlar düşündürücüydü de. bulvarlarda sekiz şerit varsa, beş gidiş, üç gelişse, aynı bulvardan döndüğünüzde aynı rakamları bulamıyorsunuz. erken kalkan çok yol alır misali, oran yediye bir olabiliyor ki bunu anlamak mümkün olmuyor. bir hafta delirmeden ve kazaya sebebiyet vermeden dolaşabilene ileri sürüş teknikleri doktorası verecekmiş tahran üniversitesi, duyurulur.
  • kazaya "tasaduf" denilen trafik. kaza olmaması tesadüf aslında ama...
  • çoğunlukla bilimum çeşit peugeot otomobilin yoğunluğunu oluşturduğu ve çok pis baş ağrısı yapan trafik. istanbul trafiğine dayanamayan bünyelerin bağışıklık kazanması için tahrana gidip bir kaç gün araba kullanmaları tavsye olunur. nasılsa benzin neredeyse sudan ucuz..
hesabın var mı? giriş yap